IMF Başkanı Georgieva küresel ekonomide 'yumuşak iniş' şansının arttığını söyledi

"Dünya ekonomisi kayda değer bir dayanıklılık gösterdi ve 2023'ün ilk yarısı büyük ölçüde hizmetlere yönelik talebin, beklenenden güçlü olması ve enflasyonla mücadelede elde edilen somut ilerleme nedeniyle bazı iyi haberler getirdi"

Uluslararası Para Fonu Başkanı Kristalina Georgieva (Reuters)
Uluslararası Para Fonu Başkanı Kristalina Georgieva (Reuters)
TT

IMF Başkanı Georgieva küresel ekonomide 'yumuşak iniş' şansının arttığını söyledi

Uluslararası Para Fonu Başkanı Kristalina Georgieva (Reuters)
Uluslararası Para Fonu Başkanı Kristalina Georgieva (Reuters)

Uluslararası Para Fonu (IMF) Başkanı Kristalina Georgieva, hizmetlere yönelik güçlü talebin ve enflasyonla mücadelede kaydedilen ilerlemenin, küresel ekonomide "yumuşak iniş" şansını artırdığını ancak mali açıdan önemli risklerle karşı karşıya olunduğunu belirtti.

Georgieva, 9-15 Ekim'de Fas'ın Marakeş kentinde düzenlenecek "IMF-Dünya Bankası Yıllık Toplantıları" öncesi Fildişi Sahili'nin Abidjan kentinde yaptığı konuşmada, küresel ekonomik görünüme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Son yıllardaki şoklar karşısında küresel ekonomideki toparlanmanın devam etmesine rağmen "yavaş ve engebeli" olduğunu belirten Georgieva, "Dünya ekonomisi, kayda değer bir dayanıklılık gösterdi ve 2023'ün ilk yarısı büyük ölçüde hizmetlere yönelik talebin beklenenden güçlü olması ve enflasyonla mücadelede elde edilen somut ilerleme nedeniyle bazı iyi haberler getirdi. Bu da yumuşak iniş şansını artırıyor ama gardımızı düşüremeyiz." ifadesini kullandı.

Küresel ekonomik büyüme hızı zayıf kalmaya devam ediyor

Georgieva, gelecek hafta açıklanacak ve küresel ekonomik büyüme tahminlerine yönelik güncellemelerin yer alacağı Dünya Ekonomik Görünüm Raporu'na işaret ederek, küresel ekonomik büyümenin mevcut hızının oldukça zayıf kalmaya devam ettiğini, Kovid-19 salgınından önceki 20 yılın ortalaması olan yüzde 3,8'in altında olduğunu, orta vadede ise büyüme beklentilerinin daha da zayıfladığının görüldüğünü aktardı.

Büyüme dinamikleri arasında keskin farklılıklar olduğuna dikkati çeken Georgieva, ABD'den daha güçlü bir ivme geldiğini kaydetti.

Georgieva, Hindistan ve Fildişi Sahili de dahil olmak üzere bazı gelişmekte olan ekonomilerin "parlak noktalar" olduğunu ancak gelişmiş ekonomilerin çoğunun yavaşladığını dile getirdi.

Çin'de ise ekonomik faaliyetin beklentilerin altında seyrettiğine işaret eden Georgieva, birçok ülkenin "sönük" büyümeyle mücadele ettiğini aktardı.

2020'den bu yana küresel üretim kaybının 3,7 trilyon doları bulması bekleniyor

Georgieva, ekonomik ayrışmanın özellikle Afrika'dakiler dahil olmak üzere yükselen ve gelişmekte olan ekonomiler için büyüme beklentilerini daha da zayıflatma tehlikesi taşıdığını belirterek, "2020'den bu yana birbirini takip eden şoklardan kaynaklanan kümülatif küresel üretim kaybının 2023 itibarıyla 3,7 trilyon doları bulacağını tahmin ediyoruz." dedi.

ABD'nin üretimin salgın öncesi seyrine döndüğü tek büyük ekonomi olduğuna işaret eden Georgieva, dünyanın geri kalanının hala trendin altında, en çok etkilenenlerin ise düşük gelirli ülkeler olduğunu kaydetti.

Georgieva, ekonomik ve finansal istikrarın güçlendirilmesi gerektiğini vurgulayarak, enflasyonla mücadelenin bir numaralı öncelik olduğunu dile getirdi.

Enflasyon, bazı ülkelerde 2025'e kadar hedefin üzerinde kalabilir

Merkez bankalarının kararlı adımları ve sorumlu maliye politikaları sayesinde enflasyonun çoğu ülkede düştüğünü belirten Georgieva, ancak bazı ülkelerde 2025'e kadar hedefin üzerinde kalmasının muhtemel olduğunu aktardı.

Georgieva, "Enflasyonla mücadelenin kazanılması, faiz oranlarının daha uzun süre yüksek kalmasını gerektiriyor." dedi.

Ekonomide "yumuşak iniş" beklentilerinin çeşitli varlık fiyatlarının artmasına yardımcı olduğunu aktaran Georgieva, ancak enflasyonun hızlı bir şekilde yeniden yükselmesinin finansal koşulların keskin şekilde sıkılaşmasına yol açabileceğini kaydetti.

Georgieva, bankaların da baskılarla ve mali açıdan da önemli risklerle karşı karşıya olduklarına dikkati çekti.

"Üye ülkelere daha fazla destek" çağrısı

Uluslararası işbirliği yoluyla kolektif dayanıklılığın artırılmasının önemine işaret eden Georgieva, "En çok ihtiyaç duyduğumuz dönemde işbirliği zayıflıyor. Ticaret ve yatırım engelleri arttıkça, ülkeleri birbirine bağlayan köprüler aşınıyor." değerlendirmesinde bulundu.

Georgieva, iklim değişikliği tehdidine karşı uluslararası işbirliğine duyulan ihtiyaca dikkati çekerek, dünyanın, kendilerinin neden olmadığı şoklarla mücadele eden savunmasız ülkelerin yanında durması gerektiğini ifade etti.

Ülkelerin borç sorunlarıyla başa çıkmalarına yardımcı olmak için de birlikte çalışılması gerektiğini vurgulayan Georgieva, gelişmekte olan ekonomilerin 5'te 1'inin ve düşük gelirli ülkelerin yarısından fazlasının yüksek borç riskiyle karşı karşıya olduğunu belirtti.

Georgieva, yükselen ve gelişmekte olan ülkeleri desteklemek için daha fazla şey yapılması gerektiğinin altını çizerek, "Bu nedenle küresel finansal güvenlik ağını acilen güçlendirmemiz gerekiyor." dedi.

IMF'nin borç verme kapasitesinin mali piyasalar genişledikçe son yıllarda azaldığını ve borç alınan kaynakların payının giderek arttığını belirten Georgieva, bu açığı güçlendirmek için üye ülkeleri, IMF'nin kota kaynaklarını desteklemeye ve daha güçlü üyeleri Fon'un düşük gelirli ülkelere faizsiz kredi sağlama kapasitesine daha fazla destek vermeye çağırdı.



Trump yönetimi gümrük vergileri konusunda baskı yapıyor... Pekin ise acelesi yok

Çin'de üretilen oyuncaklar Kaliforniya'daki bir Walmart mağazasında satışa sunuldu (EPA)
Çin'de üretilen oyuncaklar Kaliforniya'daki bir Walmart mağazasında satışa sunuldu (EPA)
TT

Trump yönetimi gümrük vergileri konusunda baskı yapıyor... Pekin ise acelesi yok

Çin'de üretilen oyuncaklar Kaliforniya'daki bir Walmart mağazasında satışa sunuldu (EPA)
Çin'de üretilen oyuncaklar Kaliforniya'daki bir Walmart mağazasında satışa sunuldu (EPA)

Çin resmi basın organları bugün, ABD Başkanı Donald Trump'ın iddialarının aksine, gümrük vergileri konusunda müzakereye “acele eden” tarafın Pekin değil, Washington olduğunu ve “ABD yönetiminin birçok ikili görüşmede inisiyatifi ele aldığını” belirtti.

Dünyanın en büyük iki ekonomisi, ABD başkanının başlattığı ticaret savaşını haftalardır sürdürüyor. Trump, ülkesinin ithal ettiği Çin ürünlerinin çoğuna %145 gümrük vergisi uyguladı. Çin ise ABD'den ithal ettiği ürünlere %125 ilave gümrük vergisi uygulayarak karşılık verdi.

Çin Radyo ve Televizyon Kurumu'na bağlı “Yuyuan Tantiang” sosyal medya ağında bugün yer alan ve ağın konuyla ilgili bilgili kaynaklara dayandırdığı habere göre “ABD, bir süredir gümrük vergileri konusunda müzakereleri başlatmak umuduyla Çin ile çeşitli kanallardan temas halinde” dedi. Ağ, “Müzakerelerle ilgili olarak, baskıdan en çok etkilenen tarafın ABD olduğu şüphe götürmez. Trump yönetimi şu anda çok yönlü baskı altında: ekonomik baskı ve kamuoyu baskısı” diye belirtti.

ABD Başkanı, Çin'in gümrük vergileri konusunda ikili görüşmeler yapmak için ABD'ye başvurduğunu defalarca belirtti, ancak Pekin bu iddiaları şiddetle yalanladı. Şarku’l Avsat’ın Çin'in resmi basın organlarından aktardığına göre, “ABD’nin somut adımlar atmaması halinde, Çin'in ABD ile görüşmelere girme nedeni yok.”

Çin, ticaret konusunda ABD ile diyaloğa açık olduğunu düzenli olarak dile getiriyor, ancak bunun “karşılıklı saygı” temelinde ve gümrük vergileri “tehdidi” altında olmaması gerektiğini vurguluyor. Çin Dışişleri Bakanlığı, AFP'nin Yuiwan Tantiang'ın açıklamalarının doğruluğu hakkında sorduğu sorulara henüz yanıt vermedi.

Pekin, Washington'un gümrük vergilerini sürdürmesi halinde ticaret savaşını “sonuna kadar” sürdüreceğini defalarca çıkladı. Çin Dışişleri Bakanlığı bu hafta, ülkenin “diz çökmeyeceği”ni vurgulayan bir video yayınladı.