Şerif Egemen Ahmet
Gazeteci
TT

Kuzey Irak’ta güç mücadelesi ve Türkiye

Koronavirüs (Kovid-19) dünya gündemini meşgul etmeyi sürdürürken Irak siyasi krizlerle boğuşuyor. Başkent Bağdat halihazırda bir başbakan ve hükümetten yoksunken, ülkenin kuzeyinde bulunan Irak Kürt Bölgesel Yönetimi (IKBY) ise yeni bir çatışmaya gebe. IKBY’de siyasi-askeri güce sahip iki ana parti olan Kürdistan Demokrat Partisi (KDP) ve Kürdistan Yurtseverler Birliği (KYB) bir kez daha karşı karşıya geldi. Anlaşmazlığın nedeni Kandil Dağları’nın batısında yer alan Rewanduz ilçesine bağlı Zine Verte bölgesi. 1990’lı yıllarda iki partinin silahlı çatışmasına sahne olan, Kürtçe kardeş kavgası anlamına gelen “brakuji” dönemi sonrası 1998’de tarafların imzaladığı anlaşmayla Zine Verte KYB’ye teslim edilmişti. Fakat KDP, geçtiğimiz haftalarda peşmerge güçlerini kasabaya yerleştirdi. Sorun da bundan sonra başladı.
KYB kasabanın kendi hakimiyetinde olduğunu vurgulayarak peşmergelerin çekilmesini talep ederken, bölgesel yönetim askerlerin konuşlanma gerekçesini “İran'dan kaçak geçiş yapanların koronavirüs testine tabi tutulması” olarak açıkladı. Ufak çaplı bir sürtüşme gibi gözüken süreçte krizi derinleştiren terör örgütü PKK oldu. Kandil’deki karargahının tehdit altında olduğunu öne sürerek çatışmadan faydalanan PKK’lı teröristler, KDP ve KYB’ye Zine Verte’yi terk etmeleri için 72 saat mühlet verdi. Sürenin dolması üzerine örgüt kasabaya üs kurdu. PKK’nın hareketliliğini gören Türkiye de SİHA’larla örgütün terör yuvasını yerle bir etti. 4 teröristi etkisiz hale getirdi.
Türkiye’nin müdahalesi sonrası taraflar birbirlerini suçladı. IKBY’nin KDP’li Başkanı Neçirvan Barzani “IKBY, PKK’nın Türkiye veya herhangi bir komşu devletine saldırısının çıkış noktası olmamalı” ifadeleriyle eylemini savundu. Terör örgütüyse istihbarat paylaşımıyla “KDP’nin PKK’lıları altın tepside Ankara’ya sunduğunu” iddia etti. Zine Verte’nin statüsünün belirlenmesi ve tansiyonun düşürülmesi adına KYB ile KDP arasındaki müzakereler sürüyor.
Aslında IKBY topraklarında yaşanan çok kutuplu bölgesel bir güç mücadelesi. KDP, KYB’yi sıkıştırarak IKBY’nin tamamında iktidarı ele geçirmeyi arzuluyor. Peşmergelerin Zine Verte’ye konuşlandırma bahanesi olarak “İran’dan kaçak geçişlerin” dillendirilmesi de boşuna değil. Zira krizden bir hafta önce “Kürt partisine üye olmak” suçundan İran’da tutuklu Mustafa Selimi isimli bir mahkûm firar etmişti. Kaçak yollardan Kuzey Irak’a geçen Selimi burada KYB kontrolündeki Pencevin kasabasına sığınmıştı. Kısa süre sonra koronavirüs testi yapılacağı bahanesiyle kasabadan çıkarılan Selimi İran’a iade edilmişti. Molla rejimi alelacele bir mahkemeyle Selimi’yi idam etmişti. KDP şimdi dolaylı yoldan bu ihaneti hatırlatarak KYB’ye son darbeyi vurmanın peşinde.
KDP’nin Zine Verte adımını destekleyen iki uluslararası güç mevcut; ABD ve Türkiye. Sene başında İranlı General Kasım Süleymani’ye Bağdat’ta düzenlediği suikastla Irak’ı yeniden dizayn etme projesinde düğmeye basan Washington, bölgede güçlü bir müttefik istiyor. KYB’nin Tahran’la derin ilişkileri Trump yönetiminin seçeneklerini kısıtlıyor. İran ile Irak topraklarında yaşadığı gerilim ABD’yi her geçen gün biraz daha KDP’ye bağımlı hale getiriyor. Pentagon’un ay başında Kuzey Irak’ın Erbil kentindeki üslere patriot yerleştirmesi de Barzani ailesine yapılan yatırımın ispatı. Beyaz Saray açısından Zine Verte’nin önemi, kasabanın patriotların bulunduğu üsleri vurulabilecek bir konumda bulunması. Dolayısıyla peşmergelerin bölgeye yerleşmesinin Amerikalıların onayıyla gerçekleşmiş olması yüksek ihtimal. Krizin büyüyerek namluların PKK’ya çevrilmesi de ABD’nin Türkiye’ye “PKK’yı birlikte yok edelim, sen de İran’a karşı cephe al” teklifi sunmasına olanak sağlayabilir. IKBY sınırları içerisinde 11 üssü olan Ankara ise, PKK ve terör örgütünün hamisi KYB yerine ticari ortağı KDP’nin güçlenmesine razı.
Öte yandan, Türkiye’nin denkleme dahil olmasından korkan KYB 22 yıllık imtiyazını kaybetmek istemiyor. Yeni lideri Pavel Talabani öncülüğünde siyasi-askeri güce yeniden kavuşmayı düşleyen partinin hayalini gerçekleştirmesi için her şeyden önce İran bağından kurtulması gerek. Sonuç olarak, yeni Irak denkleminde “feda dönemine” geçildi. İran’ın mı, KYB’nin mi yoksa terör örgütü PKK’nın mı gözden çıkarılacağını ise zaman gösterecek.