Kamala Harris, Trump'ı devirecek mi?

Demokrat başkan adayı Joe Biden, yaklaşan kasım seçimlerinde başkan yardımcısı adayı olarak Kamala Harris'i seçerek kendisiyle birlikte başkanlık yarışına katılacak kişi için aylar önce belirlediği üç temel niteliği sağladı. Biden’in belirlediği şartlar; bu kişinin kadın olması, politika ve kilit konularda hemfikir olmaları ve bu kişinin gelecekte başkanlığı üstlenmeye hazır olmasıydı.
Biden her ne kadar bir şey söylemese de bu kişinin siyah bir Amerikalı olacağı düşünülüyordu. Nitekim Demokrat Parti’nin Afrika kökenli ABD’liler arasında güçlü bir temele sahip olduğu ve Kamala Harris gibi bir figürü aday göstererek bu kimseleri kendi yanına çekeceği biliniyor. Ayrıca Afrika kökenli bir vatandaşın polis tarafından öldürülmesiyle birlikte ırk ayrımcılığı tartışmaların yaşandığı ve gösterilerin olduğu dönemde bu hamlenin yapılması durumu açıklıyor.
Kamala ile birlikte adı geçen 4 Afrika kökenli kadın daha vardı. Bunlar arasından en ön plana çıkanı ise Barack Obama'nın başkanlığı sırasında ismi potansiyel bir aday olarak gündeme gelen Ulusal Güvenlik Danışmanı Susan Rice'dı. Biden, Kamala'yı seçerek belirlediği şartların yanı sıra dördüncü bir niteliği de sağlamış oldu. Nitekim Kamala Harris, başkan yardımcılığına aday olan ilk siyah Amerikalı oldu. 55 yaşındaki Kamala’nın babası Jamaikalı bir Amerikalı ve annesi Tamil Nadu'dan Amerikalı bir göçmen. Böylece Kamala aynı zamanda bu pozisyon için yarışan ilk Asya kökenli kadın sayılıyor.
Kamala’nın 2009 yılında vefat eden annesi Shyamala Gopalan, iki kızını da her iki kültürle yetiştirmeyi başardı. Bununla birlikte ciltlerinin renginin kendilerine olan bakış açısını şekillendireceğinin farkında olduğu için kızların ABD’li siyasi topluluğa katılmalarının önemini biliyordu. Meme kanseri alanında araştırmacı olarak çalışan anne, iki kızına da Hintçe isimler vermiş (büyüğü Kamala Devi Harris, küçüğü Maya Lakshmi Harris) ve onların kiliseyle olan irtibatlarının yanı sıra küçükken Hindu tapınaklarına götürmüştü. Eşi Profesör Donald Harris’ten boşandıktan sonra iki kızını büyüten annenin insan hakları hareketlerinde aktif olması dolayısıyla kardeşlerin ikisi de hukuk okudu ve Demokrat Parti bünyesinde siyasi faaliyetlerde bulundular.
Kamala'nın, Barack Obama'nın ilk Afrika kökenli ABD başkanı olmasından sonra ilk siyasi kadın olarak başkanlık koltuğuna oturabileceğini düşünenler de var. Biden tarafından tercih edilmiş olması, bu şansı artırıyor. Kamala bu konudaki arzusunu gizlemiyor. Nitekim Senato'da 4 yıldan az bir süre geçirdikten sonra Demokrat Parti başkanlığına aday olma şansını kazanmak için çalıştı. Ancak seçim kampanyasına güçlü bir başlangıç ​​yaptıktan sonra şansı azalmaya başladı. Geçen aralık ayında bağış ve maddi kaynak eksikliği nedeniyle yarıştan çekildi ve seçim tartışmaları sırasında birkaç kez çatıştığı Biden'e desteğini açıkladı.
Kamala, Biden'in kampanyasına ne katabilir?
Kamala’nın adaylığı geniş ölçüde memnuniyetle karşılandı. Ancak Başkan Donald Trump beklemeden harekete geçti ve Yüksek Mahkeme adayı Brett Kavanaugh'un Kongre önüne çıktığındaki sorgulanma şeklini unutmayacağını söyleyerek kendisine ağır eleştirilerde bulundu. Trump'ı kışkırtan bu sorgulama becerisi, Kamala’nın eğitim ve çalışma konusundaki hukuki geçmişine, onu San Francisco’nun ilk siyah başsavcısı olma ayrıcalığına ulaştıran büyük hırsına ve Kaliforniya başsavcılığı için de iki kez seçilmiş olmasına kadar uzanıyor. Kamala daha sonra Senato üyesi olarak Kongreye girdi ve meclis tarihindeki ikinci siyahi kadın oldu.
Trump’ın ‘uykucu Joe’ olarak nitelendirdiği Biden’in parlak bir hatip ve kutuplaştırıcı bir figür olmaması da göz önünde bulundurulduğunda Kamala’nın tüm bu niteliklerinin ve yeteneklerinin onun kampanyası için büyük faydalar sağlayacağı görünüyor. Kamala, Trump'a sistematik ve güçlü bir şekilde kapsamlı bir saldırı başlatarak insanlara kolayca ulaşabildi. Konuşmalarının çoğunda Trump'ın söylemlerini ırkçı olarak nitelendirmekten çekinmedi. Ayrıca Trump’ı korona salgını ve yıkıcı etkileriyle mücadelede tam bir başarısızlık örneği olarak lanse etti. Trump'ın hiç beklemeden harekete geçmesi kampanyasının etkisi konusundaki endişesini yansıtıyor. Tek başına Biden, sivri dilli bir başkan için kolay bir hedefti. Kamala, Demokratların kampanyasının yeniden canlandırılması için joker olabilir.
Kamala, seçimler sırasında parti için oldukça önemli olan kadınların yanı sıra gençlere de daha iyi hitap edebilecek güce sahip bir kadın. Fakat daha da önemlisi azınlıklara ve Afrika kökenli Amerikalılara olan hitabında Biden’in kampanyasına vereceği destektir. Aynı şekilde adaylığı, 2016 seçimlerinde Hillary Clinton'ın Trump karşısında kaybetmesinin ardından, Demokratların kadınlara verdiği önemi de teyit etmektedir.
Kamala'nın kampanyadaki etkisini zayıflatabilecek tek şey, korona salgını meselesinin ve bunun halkın yaşamına ve ekonomiye olan yansımalarının seçimlere hakim olmasıdır. Ayrıca salgın büyük mitingler yapılmasını da engelleyerek seçim kampanyalarının biçimini etkiliyor. Demokratlar yaklaşan seçimleri kazandığı takdirde Kamala, beklenenden daha erken bir tarihte ‘gelecekte başkanlığı üstlenmeye hazır’ olacak. Biden, Beyaz Saray'a girerse 78 yaşında ABD tarihinin en yaşlı başkanı olacak. Dolayısıyla bu haliyle eğer tamamlayabilirse sadece bir dönem başkanlık yapabilir. Bu, Kamala'nın 2024 yılında aday olmasının önünü açıyor. Biden ikinci dönem için yarışmaya karar verse bile yardımcısının onun yerine geçme şansı kaybolmayacak. Eğer bu gerçekleşirse, Jamaikalı bir babanın, Hindu bir annenin kızı ve Yahudi bir avukatın eşi olarak sahip olduğu etnik, dini ve kültürel çeşitlilik içeren hikayesine bir sayfa daha ekleyecek.