Nebil Amr
Filistinli siyasetçi ve yazar
TT

Seferi iptal edilen bir treni beklemek

İç bölünmenin pençesine düşen Filistin davası, çözüme götüren siyasi bir yol açma konusunda iyimserliği engelleyen artan zorlukların baskısı altında ayrılık sınırlarına ulaştı. Bu durumu çok yönlü bir bekleyiş yıprattı. Bir yanda Amerikan yönetiminin, uzun vadeli bir ızdırap içine düşen bir barış sürecine hayat vermesini beklemek. Kaldı ki bu barış süreci ne yaşıyor ne de öldüğü ilan edildi.
Diğer yanda Netanyahu yönetiminden farklı olarak, ancak ne kadar zayıf olursa olsun fırsatları kaçırma ayrıcalığına ve yargı yetkisine sahip bir İsrail yönetimini beklemek. Öbür yandan bir mucizenin bir çözüme ulaşamazsa, en azından haklı sebebi tartışmaya devam eden bir uluslararası konferans düzenlemesini beklemek. Bunun yanısıra imkansızlık ve gerçeklik arasında gidip gelen bekleyişler de mevcut.
Filistinlilerin beklentileri, şu anda yaşadığımız zamandan farklı bir zamanda haklı çıktı.  ABD yönetimini beklemek görünüşte geçici olan bir donmanın ardından söz konusu siyasi sürecin damarlarına kan pompalıyordu. Pek çok Amerikan başkanının devam ettirdiği ve bir Filistin-İsrail barışına ulaşmak için sunduğu coşkulu Amerikan sponsorluğu bu bekleyişi haklı çıkardı.
İsrail’deki değişim beklentisi, İşçi Partisi güç kazanıp Meretz etkin bir hale gelerek Arap milletvekilleri karar ve talimatlar hakkında fikir beyan eder hale geldiğinde haklı çıktı. Ancak bu durum artık geçerli değil. İsrail'deki hiçbir güç, barış sürecine bir miktar hayat vermek için en asgari düzeyden bile bahse girmeyi hak etmez. Hiçbir Amerikan yönetimi, beyin ölümü gerçekleşmiş fakat ölüm ilanı konusunda tereddüt edilen bir barış sürecini kurtarmak için çaba gösterme riskini almaya hazır değil. Barış projesinin kalıntılarından kurtarılabilecekleri kurtarmak başlığı altında bile harekete geçmeye çalışan üçüncü bir güç de yok.
Böylesi bir durumda ABD, İsrail veya uluslararası toplumdan hala bir şey beklemek; seferleri süresiz bir şekilde iptal edilen bir treni beklemeye benziyor. Hatta bu trenin seferlerinin süresiz olarak iptal edildiği bile kabul edilmiyor.
Filistinlilerin yapması gereken ilk şey önce bekleme istasyonunu terk etmek. Bunun için kimse onları suçlamayacak. Kimlik belgesini taşıdıkları bağımsız bir devlet içinde onurlu bir yaşam sürebilmek için adil hatta onlarda tüm istenenleri vermelerini talep eden adaletsiz bir barış için bile gereken şansı tanıdılar. Bu durum onları hiçbir fırsatı kaçırmama suçlamasına muhatap kıldı. Tüm bunlara, işgalin kendilerine karşı en acımasız yollarla uyguladığı sürekli aşağılanma ve öfkeden uzak, gelecek nesillerin kaderini kendi gölgesinde belirleyebilmek için katlandılar.
İstasyonu terk etme, yerine geçecek ve kendine karşı temel görevlerin yerine getirilmesine adanacak alternatif bir eylem yeri gerektiriyor. Bunlar, ne İsrail ne de Amerikan yönetiminde bir değişiklik beklemeden, hatta etkinliği ve etkisinin yok denecek kadar az olduğu kanıtlanan Avrupa girişimleri beklentisine girmeden gerçekleştirilebilecek görevlerdir. Ulusal Otorite bayrağı altında yaşayan ve diğer yarısı yer yüzüne dağılmış olan milyonlarca Filistinlinin bölünme ve art arda yaşanan çöküşlerle yorgun düşen işlerinin yönetimini geliştirmeye ve sorunlu ilişkiyi yeniden tesis etmeye kendilerini adamalarını gerekli kılıyor. Bu konudaki görevlerini yerine getirdiklerinde dünyaya hitap etmeleri daha anlamlı ve daha itibarlı olacaktır. Aksi takdirde seferi iptal edilen bir treni bekleyenler, çaresizlik ve beyhudeliği seçmiş olacaktır. Bu da ne Filistin halkı, ne sadık dostlarının ne de kardeşlerinin kabul edebileceği bir durumdur.