Eski Başkan Trump görev süresinin başında, ortadan kaldırmaya söz verdiği yozlaşmış ve çürümüş seçkinlerden oluşan bir ittifakın parçası olarak gördüğü Amerikan medyasıyla ilişkilerde zekice bir stratejiye başvurdu. Bu yüzden onların haberlerine yalan haber dedi ve gazetecileri yozlaşmış olarak nitelendirdi. Onları itibarsızlaştırmayı ve güvenilirliklerini sarsmayı amaçlıyordu. Onu tedirgin gören ve sözlerini tartmayan bazılarının umduğunun aksine ne yapacağını çok iyi biliyordu. Onlara saldırısı ve tepkisi, kurtulmaya çalıştığı kurumun dışında olduğu için halk tabanında onunla savaştıkları ve karşılığında onu korumaya ve kendi çıkarlarını ve çevrenin çıkarlarını korumaya çalıştıkları fikrini pekiştirecektir.
Bu, ters gitmeye başlayıncaya kadar dahice bir stratejiydi. Daha sonra Trump çizgiyi aştı ve ‘paranoya’ zihniyetine girdi. Hedef alma yanılsaması, Beyaz Saray'dan mağlup çıkana kadar birbiri ardına hatalar yapmasına neden oldu.
Benim düşünceme göre medya, onu zekice bir tuzağa düşürdü, böylece kendisine yapılan saldırıları o kadar yoğunlaştırdılar ki, onu dengesiz, başkanlık imajına zararlı ve ülkedeki en önemli pozisyonu işgal etmeye uygun olmayan bir adam olarak gösterdiler. Joe Biden'ın seçim kampanyasının unsurlarından biri de Trump’ın ulusa liderlik etmeye layık bir adam olma imajını baltalamaktı.
Genel olarak ABD ve Batı medyasının çoğunluğu Trump karşıtı bir duruş sergiledi. Belirtilen amaç, daha ilk dönemini tamamlamadan ondan kurtulmaktı. Ama buna mukabil yaptıkları ona görevini yerine getirmesi için hayal edebileceği her şeyi sundu.
Trump, hedef alındığını ve zulüm gördüğünü hisseden birinin semptomlarını hızla gösterdi. Gazetecilerle imajını zedeleyen uzun tartışmalara girdi. CNN muhabiri John Acosta, ünlü basın toplantısında, onunla kasıtlı olarak tartıştı ve onu milyonlarca izleyicinin önünde kışkırttı. Onu kurnazca başkanlara yakışmayan şiddetli öfke patlamalarına sürükledi.
Trump, basın toplantılarında medya profesyonellerini azarlıyor ve onlara sınıftaki çocuklar gibi davranarak oturmalarını ve çenelerini kapatmalarını söylüyordu. Ama bu gazetecilerin sırtlanlar gibi olduğunu, haberi olmadan kendisini parçalayıp kanlar içinde bırakabileceklerini unutmuştu.
Salgın ABD'yi vurduğunda, Trump ileri düzeyde bir ‘paranoya’ aşamasına ulaşmış ve ciddi hatalar yapmıştı. Ölümlerin arttığı bir dönemde sağlık ekibiyle çatıştı, maske takmayı reddetti ve bilimsel gerçekleri ürkütücü bir şekilde yalanladı. Bunun asıl nedeni, medyanın onu yerinden etmek için Kovid-19 salgınını kullanmak istemesiydi. Bu onu diğer yöne, yani gerçeği inkâr etmeye ve başkalarını onu aşağılamakla ve ondan intikam almakla suçlamaya itti. Ancak bir kafa karışıklığı ve kuruntu içine girdi. Bunun en bariz olanı seçim sonuçlarının inkârı ve 6 Ocak 2021'de Kongre'ye yapılan saldırıydı.
Trump'ın hikayesi malum ama Elon Musk aynı senaryoyu tekrar ediyor. Elon, kısıtlı diyaloğa kapı açarak, aşırı solcuların Twitter'daki hakimiyetini zayıflatarak ve dev şirketler tarafından kontrol edilen kapalı demir çemberin tekelini kırarak doğru olanı yaptı. Ancak, genellikle komplocu düşüncelere dalmış sorunlu kişiliklerden ve sitelerden kaynaklanan tuhaf ve mantıksız fikirleri benimseyip savunan gazetecilerin kendisine yönelik saldırısı nedeniyle aynı hataları yapmaya başladı. ABD'de salgınla mücadeleye öncülük eden bilim adamı Anthony Fauci'ye yaptığı saldırı buna bir örnek. Nancy Pelosi'nin hırpalanmış kocasının bir erkekle cinsel ilişkiye girdiğini iddia eden bir bağlantı yayınlaması da bir başka örnek. Bunlar mağduriyet duygusu yaşayan ve tamamen zulüm duygusuna kapılan bir kişinin belirtileridir. Onun güdüsü sadece kendisine haksızlık ettiğini düşündüğü basına karşı saldırmak değil. Musk, Twitter'ın adil bir platform ve halkın sesi olduğuna ve amacının insan uygarlığını yeniden kurmak olduğuna inandığı için sosyal medya devini basına ve genel olarak medyaya bir alternatif olarak sundu.
Bu doğru değil. Twitter, medyadan daha hızlı bilgi aktarmasına rağmen her şeyin belgelenmeden yayınlandığı bir platformdur. Bununla birlikte doğası gereği, kuruntulu ve hasta kişilerin bile saplantılı düşüncelerini yaymak için başvurdukları açık bir alandır. Twitter, bir fikir alışverişi platformu ama basına kızan ve onlarla münakaşaya giren Musk, ayağını ‘paranoya’ eşiğine getiriyor. Medyaya yalnızca meydan okuyup onunla yüzleşebileceğine değil, aynı zamanda onu tamamen havaya uçurabileceğine de inanıyor. Bu hikâyeyi daha önce gördük ve nasıl biteceğini çok iyi biliyoruz.
TT
Musk, Trump'ın hatasını tekrarlıyor!
Daha fazla makale YAZARLAR
لم تشترك بعد
انشئ حساباً خاصاً بك لتحصل على أخبار مخصصة لك ولتتمتع بخاصية حفظ المقالات وتتلقى نشراتنا البريدية المتنوعة