Suveyda’daki Onurlu Adamlar Hareketi lideri Şeyh Yahya el-Haccar, Şarku’l Avsat’a konuştu: ‘Güneyi bölme planlarına geçit vermeyeceğiz’

Haccar, rejimle ilişkilerin bir amacı olduğunu vurguladı.

Şeyh Yahya el-Haccar. (Şarku’l Avsat)
Şeyh Yahya el-Haccar. (Şarku’l Avsat)
TT

Suveyda’daki Onurlu Adamlar Hareketi lideri Şeyh Yahya el-Haccar, Şarku’l Avsat’a konuştu: ‘Güneyi bölme planlarına geçit vermeyeceğiz’

Şeyh Yahya el-Haccar. (Şarku’l Avsat)
Şeyh Yahya el-Haccar. (Şarku’l Avsat)

Suveyda’daki Onurlu Adamlar (Rical el-Kerame) Hareketi lideri Şeyh Yahya el-Haccar, dokuz yıl önce kurulan hareketin sz konusu tarihten bu yana bir nüfuz alanı arayışı içinde olmamasından dolayı Suriye'de çatışan taraflar haritasını da değiştirmediğini söyledi. Suveyda'da yaşayan Dürzi nüfuza karşı adaletsizlikleri gidermeyi amaçlayan bağımsız silahlı bir hareket olan Onurlu Adamlar Hareketi’nin lideri Şeyh Haccar, Suveyda'nın güney kırsalındaki Şennire beldesinde Şarku’l Avsat’a açıklamalarda bulundu. Onurlu Adamlar Hareketi’nin Suriye rejimi arasındaki iletişim kanallarının açık olduğunu gizlemediğini vurgulayan Şeyh Haccar ancak bu kanalların, tutukluların serbest bırakılması ve mazlumların sorunlarının peşine düşülmesi gibi açık ve ilan edilmiş bir amaçla açık tutulduğunun altını çizdi.
Basında yer alan haberlerde Suriye'nin güneyini bölünmesiyle ilgili bölgedeki bazı yerel grupların ve oluşumların öncülüğündeki birtakım planlardan bahsedildiğini belirten Şeyh Haccar, Onurlu Adamlar Hareketi’nin ülkede kapsamlı bir ulusal uzlaşının sağlanmasını ve Arap köklerine bağlılığı vurguladığını, mezhepçi küçük devletlerin kurulmasına karşı olduğunu belirttiği açıklamasını şöyle sürdürdü:
“Atalarımız da bunu reddetmiş, vatanın birliğini ve bağımsızlığını korumak için kan dökmüşlerdir. Bizim rolümüz Suveyda'yı olası her türlü saldırıdan korumak. Çünkü Suveyda’yı korumak, tüm Suriye'yi korumak demek. Dar ve mezhepçi vizyonlara sahip planlara geçit vermeyeceğiz. Suriye halkını parçalamayı amaçlayan projelere karşı tüm Suriyeliler arasında sivil uyumun sağlanması için çalışıyoruz.”
Rusya’nın Suriye’nin güneyindeki çeşitli silahlı oluşumları ve muhalif grupları ‘Kolordu" adlı bir yapı aracılığıyla kanatları altına alma çabasına değinen Şeyh Haccar, Rusya’nın Onurlu Adamlar Hareketi’ni askeri bir yapı sınıflandırması yaparak kutuplaştırmaya çalıştığını ancak Onurlu Adamlar Hareketi’nin Suriye'de siyasi ve ekonomik çıkarları olan herhangi bir kategoride sınıflandırılmaya net bir şekilde karşı olduğunu söyledi. Hareketin herhangi bir gündemle silahlı bir hareket ve askeri bir oluşum kategorisine koyulmayı kabul etmediğini belirten Şeyh Haccar, Suriye cezaevlerinin aklanması ve Ürdün’le resmi geçiş kapısı açılmasının gerekliliği ve eyaletteki ekonomik ortamın ısınması gibi birçok teklifin Ruslara yöneltildiğine işaret etti. Diğer taleplerin yerine getirilmediğine dikkat çekti.
Rusya’ya bazı öneriler sunulduğunu aktaran Şeyh Haccar, bu talepler arasında Suriye cezaevlerinin aklanmasının ve Suveyda’nın ekonomisinin canlandırılması için Ürdün’e açılan sınır kapısının yeniden faaliyete geçirilmesinin yer aldığını söyledi.
Şeyh Haccar, Suriye rejimi ile ilişkiler hakkında şunları aktardı:
“Herhangi bir siyasi hırsımız yok. Tutukluların serbest bırakılması ve ezilenlerin sorunlarının peşine düşülmesi gibi açık ve ilan edilmiş bir amaç doğrultusunda, Suriyeli yetkililerle iletişim kanallarının açık olduğunu asla saklamıyoruz.”
Onurlu Adamlar Hareketi’nin Suveyda’da düzenlenen protesto gösterileriyle ilişkisine ilişkin de açıklamalarda bulunan Şeyh Haccar,
“Onurlu Adamlar Hareketi, Suveyda’daki halk protestolarını ve halkın haklı taleplerini destekliyor” dedi. Şeyh Haccar, Suveydalıların vatansever ve yeterli bilince sahip insanlar olduğunu ve Hikmet el-Hicri yönetimindeki Dürzi ruhani liderliğini protestolarda herhangi bir şiddet olayının yaşanmamasına dikkat ederek temsil etmeye yönelik kararlılıklarını vurguladı. Onurlu Adamlar Hareketi’nin lideri, herkesin gösteri düzenlenme hakkına saygı duyması ve kamu malına zarar vermemesi gerektiğinin altını çizdi.
Suveyda’da ve Suriye'nin güneyinde uyuşturucu kaçakçılığına karşı mücadeleye ilişkin de değerlendirmelerde bulunan Şeyh Haccar, Onurlu Adamlar Hareketi’nin uyuşturucu tacirlerine göz açtırmamak için devriyeler gerçekleştirdiğini söyledi:
“Neredeyse her gün peşine düştüğümüz kaçakçı çetelerin üyelerini Suriye yargısına teslim ediyoruz. Çünkü bize bağlı hapishaneler yok. Suriye'nin güneyindeki güvenlik güçleri, nüfuzlu tarafların arkasında olması nedeniyle bu çeteleri tek başına ortadan kaldıramıyor.”
Şeyh Haccar buna rağmen bölgesel ve uluslararası ortak çabaları gerektiren kaçakçılıkla mücadele için ülkenin güneyindeher türlü çabanın gösterilmesi gerektiğini vurgulayarak “Suriye ilimin ve kültürün beşiği bir ülke iken uyuşturucunun kaynağı bir ülke haline geldi” dedi.
Şeyh Haccar, Onurlu Adamlar Hareketi içinde bölünmeler olduğuna yönelik spekülasyonlarla ilgili olarak da şunları söyledi:
“Onurlu Adamlar Hareketi bir ordu değil, Suvayda’nın farklı mezheplerinden binlerce insanın yer aldığı askeri nitelikte bir halk hareketidir. İnsanların şehri terk etmeleri ya da harekete bağlı yargı kurulu kararıyla uzaklaştırılmaları nedeniyle zaman zaman ayrılanların olması gayet normaldir.”
Son dönemde Onurlu Adamlar Hareketi’nden ayrılanlar olduğuna dair çıkan haberlerin asılsız olarak niteleyen Şeyh Haccar, sadece Onurlu Adamlar Hareketi’ne bağlı silahlı bir grubun çalışmalarının geçici olarak askıya alındığını, ancak her an geri dönmeye hazır olduklarını belirtti. Onurlu Adamlar Hareketi’nden içeriden yahut dışarıdan hiçbir askeri ya da maddi destek almadığını belirten Şeyh Haccar, Onurlu Adamlar Hareketi’nin Suveyda’ya yönelik tehditlerin artması ve devlet kurumlarının bölgeyi korumakta yetersiz kalması nedeniyle bağımsız olarak özel bağışlarla fon sağlandığını ve silahlandırıldığını, bunun halen bu şekilde devam ettiğini kaydetti.
Suriye’nin güney bölgelerindeki Suveyda ve Dera'da kaosun, silahların ve grupların çoğaldığı ve uyuşturucu kaçakçılarının bölgeyi yönettiği bir görünümün hakim olduğu genel tabloyla ilgili de konuşan Şeyh Haccar şu ifadeleri kullandı:
“Güneydeki kaos durumu, savaşın tetikleyen faktörlerden biridir. Onurlu Adamlar Hareketi bu kaosa karşı harekete geçen öncü bir harekettir.”
Şeyh Haccar ayrıca Dera sakinlerinin de DEAŞ’ın bölgedeki nüfuzunun önün kesmek, onunla mücadele etmek ve onu bölgeden kovmak için milli görevlerini yerine getirmediklerini söyledi.
Onurlu Adamlar Hareketi, 2013 yılında Dürzi Şeyh Ebu Fahd Vahid el-Bal'us tarafından kuruldu. Şeyh Ebu Fahd Vahid el-Bal'us, 2015 yılında Suveyda’da konvoyuna yönelik bir saldırıda yaşamını yitirdi. Hareketin temel kuruluş amacı Dürzi gençlerin askere alınmasını ve Suriye savaşına katılmalarını önlemek olsa da 2014 yılında Heyetu Tahriru'ş Şam’ın (HTŞ) Deyr Dama köyüne yönelik saldırısına karşı yaptığı savunmayla öne çıktı. Onurlu Adamlar Hareketi ayrıca DEAŞ’ın 2018 yılında Dürzi köylerine düzenlediği kanlı saldırının ardından örgütü Suveyda'nın doğu kırsalındaki köylerden çıkarmayı başardı. Hareket, geçtiğimiz yılın temmuz ayında Suriye rejimine bağlı askeri istihbarat şubesiyle bağlantılı gruplara karşı büyük askeri operasyonlar gerçekleştirdi. Bunların başında Suveyda’da halka karşı suçlar işleyen ve uyuşturucu ticareti yapan Fecr Kuvvetleri geliyor. Onurlu Adamlar Hareketi düzenlediği operasyonla Fecr Kuvvetleri’ne ait bir uyuşturucu üretim merkezine el koymayı başardı.



Halep Valisi Azzam el-Garib: Kürtler ve Şeyh Maksud mahallesi sakinleri ile ilişkilerimiz iyi, devletin egemenliğine geri dönecekler

Halep Valisi Azzam el-Garib (Al Majalla)
Halep Valisi Azzam el-Garib (Al Majalla)
TT

Halep Valisi Azzam el-Garib: Kürtler ve Şeyh Maksud mahallesi sakinleri ile ilişkilerimiz iyi, devletin egemenliğine geri dönecekler

Halep Valisi Azzam el-Garib (Al Majalla)
Halep Valisi Azzam el-Garib (Al Majalla)

Abbas Şerife

Şarku’l Avsat’ın Al Majalla’dan aktardığı röportajda Halep Valisi Azzam el-Garib, ‘Kürtlerle ilişkilerin olumlu olduğunu ve bu ilişkilerin köklü bir arada yaşama temeline dayandığını’ söyledi. Vali Garib, 10 Mart'ta Suriye Demokratik Güçleri (SDG) ile yapılan anlaşmanın Halep'teki Eşrefiye ve Şeyh Maksud mahallelerini kapsadığını ve ‘bu mahallelerin tamamen devletin egemenliğine geri dönmesinin ve Halep Şehir Konseyi'nin yönetimi altında hizmetlerin yeniden sağlanmasının öngörüldüğünü belirtti.

Şehrin DEAŞ’a bağlı hücreler de dahil olmak üzere ‘karmaşık güvenlik sorunları’ ile karşı karşıya olduğunu belirten Vali Garib, güvenlik güçlerinin ‘Hayderiya, el-Halk ve es-Safira mahallelerinde terörist faaliyetlere karışan kişileri yakalamak amacıyla özel operasyonlar düzenlediğini’ açıkladı. Suriye'nin ikinci büyük şehri olan Halep'te silahların kontrol altına alınamamasının büyük bir sorun olduğunu ve gönüllü silah teslim programları aracılığıyla yasadışı silahları topladıklarını ifade eden Vali Garib, yetkililerin güvenliği artırmak için 2 bin güvenlik kamerasının kurulması çalışmasına başladığını belirtti. Vali Garib, istikrar ve yeniden yapılanma ile Halep’in 5-10 yıl içinde ekonomik başkent olarak eski konumunu geri kazanacağını söyledi.

Türkiye'nin Halep'in istikrarında ‘merkezi’ bir rol oynadığını ve ‘stratejik bir ortak’ olduğunu vurgulayan Vali Garib, “Türkiye'nin Suriye topraklarında herhangi bir emeli olduğunu düşünmüyorum” diye devam etti.

İşte Halep Valisi Azzam el-Garib ile gerçekleştirilen röportajın tam metni:

*Bu geçiş döneminde özellikle Halep rejim ordusu tarafından savaş ve yıkımdan çok fazla zarar gördüğünden karşılaştığınız zorluklar neler? Birkaç gün önce başlatılan “Senin için ey Halep” girişimi ne anlama geliyor?

Suriye'nin karşı karşıya olduğu zorluklara rağmen Halep, güvenlik istikrarını güçlendirme, idari performansı iyileştirme, enerji krizlerini çözme ve devlet kurumlarını yeniden kurma ve kamu hayatının düzenini sağlama konusunda ulusal uzlaşıları uygulama çabalarını sürdürüyor.

Birkaç gün önce, ‘Senin için ey Halep’ adlı bir girişim başlattık. Bu girişim altyapıyı iyileştirmek, güvenlik durumunu düzeltmek, parkları ve sokakları güzelleştirmek, sağlık ve eğitim hizmetlerini iyileştirmek ve yerinden edilmiş kişilerin geri dönüşünü hızlandırmak amacıyla valiliğin desteğiyle başlatılan bir sivil girişimdir.

İstikrar ve yeniden yapılanma ile Halep, uluslararası ve yerel destek sağlanması koşuluyla Halep’in 5-10 yıl içinde ekonomik başkent olarak eski konumunu geri kazanacak.

*Halep vilayetinin karşı karşıya olduğu en önemli güvenlik sorunları nelerdir? Özellikle güvenlik, kalkınmanın iyileştirilmesi ve yatırımcıların çekilmesi için en önemli faktör olduğu bilindiği üzere, güvenlik istikrarını sağlamak için ne gibi çalışmalar yapıyorsunuz?

Halep, Beşşar Esed rejiminin düşüşünden sonra karmaşık güvenlik sorunlarıyla karşı karşıya. Ancak, özellikle SDG ile yapılan ve Şeyh Maksud ve Eşrefiye mahallelerini kapsayan anlaşmanın ardından, güvenlik tehditlerinde önemli bir azalma görüldü. Bununla birlikte, başta aşağıdakiler olmak üzere birçok sorun halen devam ediyor:

1- DEAŞ’a bağlı hücreler: Güvenlik güçlerinin Hayderiya, Helek ve Safira mahallelerinde gerçekleştirdiği operasyonlar sonucunda terör faaliyetlerine karışan unsurlar yakalandı.

2- Eski rejimin kalıntıları: Güvenlik operasyonları kapsamında ihlallere karışan kaçak kişilerle sert bir şekilde mücadele edilirken, geçiş dönemi adalet komisyonları da faaliyete geçirildi.

3- Kaçak silahlar: Gönüllü teslim programları aracılığıyla yasadışı silahların toplanması.

4- Daha fazla istikrar sağlamak için, güvenlik güçlerinin yeniden yapılandırılması, birleşik yerel güçlerin eğitilmesi ve toplumsal diyalog ve girişimler yoluyla güvenin güçlendirilmesi.

5- Senin için ey Halep Girişimi kapsamında güvenlik kameraları yerleştirmek üzere ‘Güvenliğimiz Geleceğimiz’ projesi başlatıldı. Fiber optik kabloların döşenmesinin yüzde 80'ini tamamladık ve ikinci aşamada güvenliği artırmak için 800 bin dolarlık bir maliyetle 2 bin kamera kurmayı hedefleniyor.

df
Başkent Şam'ın Duveylia bölgesindeki Mar İlyas Kilisesi'nde meydana gelen intihar saldırısının yol açtığı hasar ve kan, 22 Haziran 2025 (AFP)

*Halep, ulusal üretime büyük katkı sağlayan Suriye'nin ekonomik başkenti olduğu biliniyor. Yerel ekonomiyi canlandırmak ve yatırımı teşvik etmek için ne gibi planlarınız var? Halep yeniden Suriye’nin ekonomik başkenti olacak mı?

Halep muazzam bir ekonomik potansiyele sahip. Ancak önceki rejimin mirası olan kurumsal gevşeklik, idari yolsuzluk, verimsizlik ve dengesiz vergi sistemi gibi sorunlarla boğuşuyor. Planımız şunları içeriyor:

İlk olarak, vergi sistemini reform etmek ve büyümeyi teşvik etmek için hükümetle koordinasyon içinde vergileri yeniden düzenlenmesi.

İkincisi, geleneksel sektörlerin canlandırılması ve Şeyh Neccar gibi sanayi bölgelerinin yeniden yapılandırılması, vergi kolaylıkları ve enerji desteği sağlanması. Ayrıca Halep’teki turizm sektörünü destekleyecek çeşitli atölye çalışmaları düzenledik.

Senin için ey Halep girişimi kapsamında, ‘Işılda ey Halep’ projesi Halep'in doğu ve batı sokaklarını aydınlatmaya devam ediyor. 2,3 milyon dolarlık bir bütçeyle 11 bölgede 3544 aydınlatma ünitesi kurmayı hedefledik. Sivil toplum kuruluşlarıyla iş birliği içinde ilk aşamayı (45 km için 932 aydınlatma ünitesi) tamamladık ve ikinci ve üçüncü aşamaları Halep kırsalını da kapsayacak şekilde tamamlayarak ticari faaliyetleri güçlendirdik.

Halep'in yeniden ekonomik başkent olmasına gelince istikrar ve yeniden yapılanma ile Halep, uluslararası ve yerel destek sağlanması koşuluyla, 5-10 yıl içinde eski konumunu geri kazanma adaylığı için uygun olacak.

Türkiye'nin Suriye topraklarında herhangi bir emeli olduğunu sanmıyorum, özellikle de Türkiye her zaman Suriye topraklarının bütünlüğünü desteklemiş ve bölünme projelerini reddetmiştir.

Kürt sorunu, Suriye genelinde zorlu bir sorun oluşturuyor. Ancak Halep düzeyinde sorarsak, Eşrefiye ve Şeyh Maksud'daki Kürt nüfusla ilişkisini nasıl tanımlarsınız?

Kürt bileşenle ilişkiler olumlu ve tarihsel bir arada yaşama üzerine kuruludur. SDG ile yapılan anlaşma, Eşrefiye ve Şeyh Maksud mahallelerini kapsıyor. Dolayısıyla bu mahallelerin kaderi, devletin egemenliğine tamamen geri dönmek ve Halep Belediye Meclisi'nin yönetimi altında hizmetlerin geri gelmesidir.

Yerel temsil konusunda, yerel meclislerde ve yönetim kurumlarında Kürtleri dahil ediyor ve adil temsilini sağlıyoruz.

u7ı
Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şara (sağda) ve SDG Genel Komutanı Mazlum Abdi, Şam’da SDG'nin devlet kurumlarına entegrasyonu için anlaşma imzaladı, 10 Mart 2025 (AFP)

*Türkiye, geçtiğimiz yıllarda Suriye'nin kuzeyinde açık bir nüfuza sahipti, ancak şimdi (Beşşar Esed rejiminden) kurtarılmasından sonra Türkiye'nin Halep'teki rolünü nasıl değerlendiriyorsunuz? Bu stratejik bir ortaklık mı yoksa geçici bir iş birliği mi?

Türkiye, altyapı ve hizmetleri destekleyerek Halep'in istikrarında merkezi bir rol oynuyor.

Rolün değerlendirilmesine gelince, şu anda stratejik bir ortaklık var, ancak bu ortaklık bölgesel dengelerle ilgili bazı koşullu yönler içeriyor. İş birliği örnekleri arasında Gaziantep ile imzalanan kardeş şehir anlaşması, mültecilerin geri dönüşünü destekleyen projeler ve Türkiye'nin eğitim ve sağlık alanındaki projeleri sayılabilir. İş birliğinin Halep’in çıkarlarına uygun olmasını ve Halep'in egemenliğini ve önceliklerini saygı duyulmasını önemsiyoruz.

*Türkiye’nin Halep'te stratejik çıkarları olduğuna şüphe yok. Bazıları bu hedefleri Suriye'nin kuzeyindeki hırslar olarak tanımlamaya çalışsa da sizin bakış açınızdan Halep Türkiye için stratejik olarak ne kadar önemli?

Türkiye'nin Suriye topraklarında özellikle de Suriye'nin toprak bütünlüğünü her zaman desteklemiş ve bölünme projelerini reddetmiş olması nedeniyle herhangi bir emeli olduğunu sanmıyorum. Ancak Halep'in Türkiye için birçok nedenden dolayı büyük önemi olduğu söylenebilir:

1- Coğrafi konumu. Halep, Suriye'nin kuzey kapısıdır ve bu da onu ticari bir merkez ve Türkiye'nin ulusal güvenliğinin destekçisi haline getiriyor.

2- Mülteci akınını sınırlayan ve (DEAŞ, kontrolsüz silahlı gruplar gibi) güvenlik tehditlerini azaltan istikrar.

3- Ekonomik çıkarlar: Halep tarihi bir ticaret merkezidir ve Türkiye ticaret ilişkilerini güçlendirmeyi hedefliyor. Halep'in çıkarları, dengeli ortaklıklar aracılığıyla bu ilişkinin bir parçası olacaktır.

Eğitim ve sağlık alanlarında, ‘İzini Bırak’ girişimi ve eğitim desteği planlarımız kapsamında okul ve hastanelerin iyileştirilmesi için çalışıyoruz.

*Halep Valisi olduğunuzda bir vizyonunuz ve çalışma planınız olduğuna şüphe yok. Bu yüzden size şunu sormak istiyorum: Önümüzdeki beş yıl içinde Halep'in Suriye haritasındaki konumunu nasıl değerlendiriyorsunuz?

Halep, konumu ve geçmişi sayesinde hayati bir merkez olmaya devam edecek. Cumhurbaşkanı Ahmed Şara, Halep'e yaptığı son ziyaretinde, şehrin en büyük ekonomik fener olacağını vurguladı ve kalenin kalbinden, zorbalarla savaşımızın sona erdiğini ve yoksullukla mücadelemizin başladığını açıkladı.

Ekonomik olarak, sanayi bölgelerinin yeniden inşası ve altyapının iyileştirilmesi ile sanayi ve ticaret merkezi olarak rolünü geri kazanacak. İdari olarak, siyasi gidişata bağlı olarak, ademi merkeziyetçilik kapsamında daha bağımsız bir idari merkez haline gelebilir. Mevcut zorluklar arasında güvenlik ve finansman eksikliği de yer alıyor. Ancak vizyonumuz ve hedeflerimiz Halep'i hızlı toparlanmanın bir örneği haline getiriyor.

cdy
Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed Şara, Halep’teki Hristiyan mezhebinden bir heyeti kabul etti, 28 Mayıs 2025 (Suriye Cumhurbaşkanlığı)

*Karşılaştığınız zorlukların büyük ve çetin olduğuna şüphe yok. Ancak önümüzdeki dönemde önceliklerinizi belirlediğinizi düşünüyorum. Vali olarak acil ve başlıca öncelikleriniz neler?

Önceliklerimiz; güvenlik, yani kaçak silahların toplanması ve ihlallerin kontrol altına alınması, Güvenliğimiz Geleceğimiz Girişimi kapsamında 800 bin dolarlık bir maliyetle 2 bin adet güvenlik kamerasının kurulması gibi birçok alanı kapsıyor.

Altyapı konusunda ise elektrik ve su şebekelerinin onarımına devam ediyoruz. Hükümet, 5 bin megavat kapasiteli elektrik santralleri kurmak üzere Katarlı bir şirketle sözleşme imzaladı. Bu sayede üç yıl içinde elektrik kapsama oranı yüzde 70-85'e çıkacak. Yerel düzeyde Deyr Hafir santralini faaliyete geçiriyor, iç şebekeyi onarıyor, endüstriyel şebekeyi ev şebekesinden ayırıyor ve kablo hırsızlığıyla mücadele ediyoruz.

Eğitim ve sağlık alanında, İzini Bırak Girişimi ve eğitim desteği planlarımız kapsamında okulları ve hastaneleri yenileme çalışmaları yürütüyoruz. Bu planlar arasında okulların onarımı, model okulların kurulması ve üniversite hastanesi için endoskopi gibi gelişmiş cihazlarla hastanelerin geliştirilmesi yer alıyor. Ekonomi alanında ise bürokrasiyi reform ederken, yatırımı teşvik etmek ve fabrikaları çalıştırmak için çalışıyoruz.

*Hiç şüphesiz yükler ağır ve devlet ile valilik tek başına tüm bu yükleri kaldıramaz. Peki, yerel topluma alan açmayı düşünüyor musunuz? Yerel toplum ve yerel konseylerin Halep'in istikrarında rolü nedir?

Yerel toplum ve yerel konseyler temel bir dayanak noktası. Toplumun rolüne gelince biz sivil girişimleri teşvik ediyor, memnuniyetle karşılıyor ve destekliyoruz. Halep, geçtiğimiz aylarda bu türden birçok girişime sahne oldu ve bunların şehrin gerçekliği üzerinde doğrudan bir etkisi olduğunu gördük.

Ayrıca, idari ademi merkeziyetçiliği destekliyoruz. Yerel konseylerin hizmet ve kalkınma kararlarını almalarını sağlarken, tüm bileşenlerin temsil edilmesini garanti ediyoruz.

Şu an karşı karşıya olduğumuz en büyük zorluk, geçiş dönemi ve geçiş aşaması nedeniyle mevcut merkeziyetçilik, ancak yerel temsilciliği desteklemek için yasal bir çerçeve üzerinde çalışıyoruz.

Halep'i ekonomik ve sosyal bir merkez olarak yeniden inşa etme taahhüdümüzü, şehrin çeşitliliğini ve tarihini koruyarak teyit ediyoruz. Ayrıca, halkının ve ortaklarının desteğiyle, ilin eski ihtişamını geri kazandıracak bir gelecek hayal ediyoruz.

*Biliyorsunuz, Halep’in doğusu rejim ordusu tarafından büyük bir yıkıma uğradı. Bu durum bir göç ve sığınma dalgasına neden oldu. Halep’in doğu mahallelerini yeniden inşa etmek ve mültecilerin geri dönüşünü hızlandırmak için nasıl bir planınız var?

Halep'in doğu mahalleleri büyük bir yıkıma uğradı. Şu anda yeniden inşa, altyapı (su, elektrik, yollar) ve konutların hedef alınması, enkazın kaldırılması ve okulların ve hastanelerin rehabilite edilmesini içeren bir planımız var. Senin için ey Halep Girişimi kapsamındaki Işılda Ey Halep Projesi, ilk aşamada doğu mahallelerine 45 kilometre karelik bir alana aydınlatma desteği sağlıyor ve şehirdeki kavşakları ve girişleri güzelleştiriyor. 

Karşılaştığımız zorluklar ise finansman eksikliği ve mülkiyet haklarının karmaşıklığıdır. Eski rejimin milisleri, birçok vatandaşın mülklerini yasadışı yollarla ele geçirmiştir. Ancak, daha önce el konulan tüm mülklerin mülkiyet haklarını incelemek ve gözden geçirmek üzere ‘Zorla El Koyma Komitesi’ni kurduk.

yh
Halep’te hasar görmüş bir binanın önünden motosikletle geçenler, 14 Mayıs 2025 (Reuters)

*Halep'in yurtdışındaki evlatlarına, Halep'li tüccarların ve Arap yatırımcıların sermayedarlarına ne söylemek istersiniz?

Mülteci olunan ülkelerde ve mülteci kamplarında yaşayan Halep halkına mesajım şu: “Halep sizi bekliyor, size çok ihtiyacı var ve yaralarını sarmanız ve ona yeniden hayat vermeniz için size sesleniyor. Eskisi gibi ona sadık kalın!” Ayrıca Suriyeli ve Arap yatırımcıları, Suriye'nin kalbi ve ekonomik başkenti olan Halep'e yatırım yapma fırsatını kaçırmamaya davet ediyorum. 

Şu anda, lojistik kolaylıklar ve desteklerle birlikte, endüstri (tekstil, gıda), ticaret ve hizmetler (turizm, lojistik) alanlarında büyük yatırım fırsatları bulunuyor. Altyapı ve güvenlik iyileştiriliyor.

Yatırımcılara mesajım: “Halep'in yeniden canlanmasına yaptığınız yatırım ve katkınız, sadece ekonomik bir kazanç değil, şehrin geleceğini inşa etmek anlamına da geliyor. Bu, kâr elde etme çabasından önce ahlaki ve vatansever bir tutum olacaktır.

*Peki Halep’in geleceği için ne söyleyeceksiniz?

Halep'i ekonomik ve sosyal bir merkez olarak yeniden inşa etme taahhüdümüzü, şehrin çeşitliliğini ve tarihini koruyarak teyit ediyoruz. Ayrıca, halkının ve ortaklarının desteğiyle, ilin eski ihtişamını geri kazandıracak bir gelecek hayal ediyoruz.