Atilla Gagavuz

Atilla Gagavuz

Devşirme

“Drina Köprüsü” isimli romanı okumuşluğunuz var mıdır? Hem yazarından hem içeriğinden hem de yazıldığı dönemden bahsetmeye değer bir eser. Okumayanlara tavsiye etmek veya hakkında bilgi vermek için değil -çünkü bu çok saçma bir iştir- okuyanlarla hatırasını tazelemek için bu bahsi açmakta fayda…

Kimliksizlik

Sadece gündemin üst sıralarında kendine yer bulan konularda değil, bütün konularda, her meselede kayıtsız, ilgisiz, mazinin hatırlanmasından bile rahatsız olan bir kitle ile iç içe yaşamak zorunda olduğumuz hayatımızın en büyük gerçeğidir. Ekonomik, politik, toplumsal, sanatsal, kültürel her türlü…

Kaplumbağa Terbiyecisi

Kaplumbağa Terbiyecisi isimli tabloda kırmızı kaftan giymiş, sakallı, kambur duruşlu, sırtında nekkare denilen çalgı, arkadan bağladığı ellerinde bir ney, boynunda asılı nekkareyi çalmaya yarayan sopa, biraz yorgun, belki biraz bezgin bir derviş resmedilmiştir. Dervişin çıplak ayaklarının yakınında…

Avrupa! Avrupa! Duy sesimizi!

Futbolda Avrupa’da mevzi başarı elde ettiğimiz zamanlar bu tezahürat çok cazipti. İçinde adeta yüz yıllardır süregiden aşağılık kompleksimizin haykırışını barındırıyordu. Avrupa! Avrupa! Duy sesimizi! Avrupa sesimizi duydu mu? Hiç sanmam. Hadi duydu diyelim duysa ne olacaktı ki? Kendinden…

İki Abidin

İkinci Abidin: 1913 yılında İstanbul'da doğdu. Rasih Efendinin en küçük oğluydu. Ağabeyi Arif ile aralarında yirmi yaş vardı. Ablası Leyla, diğer ağabeyi Ahmet çocukluk yıllarında onun üzerinde anne-babasından daha derin izler bırakmıştı. Çocukluğu Cenevre ve Paris'te geçti. Ailesinin doğduğu yılda…

Cinayeti örten hüzünlü bakış

Yeni Zelanda bizim yaşadığımız yere göre dünyanın öbür ucu. Yaklaşık beş milyonluk nüfusunun çoğu göçmenlerden oluşuyor. Birleşik Krallık bünyesindeki bu ülke bir adalar topluluğu. Yakın zamana kadar masalsı görüntüsüyle, özellikle Yüzüklerin Efendisi filmine doğal plato olacak kadar değişik bitki…

Aşk Bir Zamanlar (Gazele)

Divan şiiri bu coğrafyanın bütün dillerini toplayıp harmanlayıp bir potada eritip o eriyikten ortaya müstesna bir abide çıkarışın genel adıdır. Şiirden bahis açınca ilk iş zihni kamyon kasası tekerlemelerinden arındırıp temizlemek olmalı. Yoksa bahsin ne ehemmiyeti ne de ciddiyeti kalır. Şarkı sözü…

Göbeklitepe

Urfa’ya yirmi kilometre kadar uzaktaki köyde sabanıyla toprağı süren bir çiftçinin gözleri, yer altından yüzeye çıkan bir taş parçasına takılır. Pulluğun bıçağına takılan bu taş parçası insan eliyle işlenmiştir. Bir heykeli andırmaktadır. Köylü değerli bir şey olabileceğini düşünerek taşı alıp…