Irak Başbakanı Mustafa el-Kazimi, geçen yaz Suudi Arabistan'a yönelik ilk yurt dışı ziyaretinin iki kutsal caminin koruyucusu Kral Selman’ın sağlık koşulları nedeniyle ertelenmesi ardından, Kral’ın daveti üzerine Riyad ziyaretinde bulundu.
Kral Halid Uluslararası Havalimanı’nda Suudi Veliaht Prensi Muhammed bin Selman’ın lüks resepsiyonuyla karşılanan Kazimi için havalimanında şeref topu ateşlendi; Suudi uçakları Riyad semalarında Irak bayrağı çizdi. Prens Selman’ın nüfuzlu konuğuna tarihi ed-Diriye’ye kadar eşlik ettiği anlar ne kadar da olağanüstü bir manzaraydı.
Meselenin özüne gelecek olursak, Riyad'daki Suudi-Irak görüşmeleri siyasi, askeri ve güvenlik alanlarında ikili iş birliği ve koordinasyonun vurgulanmasıyla taçlandı. Aynı zamanda Suudi Arabistan'ın Irak'taki ekonomik alanlara yatırıma desteği yönünde yaklaşık 3 milyar dolar sermayeli ortak bir fon kurulması hususuna da odaklanıldı.
Ziyarete dair açıklamada bölge istikrarına vurgu yapılması, tüm komşu ülkelerin iyi komşuluk, ortak çıkarlar ve ülkelerin içişlerine karışmama ilkelerine bağlılığa çağrılması da dikkat çekiciydi. Bu ifadeler son derece net olduğu için fazla izaha gerek kalmıyor. Zirâ küstah ve cüretkar bir şekilde ulusal egemenlik ihlali yaparak Irak'ın iç işlerine müdahalede profesyonelleşen ülke ve tarafların kimler olduğunu hepimiz biliyoruz.
Kazimi'nin danışmanı Hüseyin Allavi, Şarku’l Avsat’a verdiği röportajda, “Irak'ın, bölgesel ve uluslararası düzeyde sahip olduğu siyasi ve ekonomik ağırlığı, Arap ülkelerine ve bilhassa Suudi Arabistan’a açılması için ona büyük bir fırsat sağlamaktadır” ifadelerini kullandı.
Bu hususu doğrulayan Suudi Arabistan Savunma Bakan Yardımcısı Prens Halid bin Selman da Twitter hesabından yaptığı açıklamada zorlukların boyutu ne olursa olsun Suudi Arabistan'ın her zaman Irak'ın 'değişmeyen Arap kardeşi' olarak kalacağını vurguladı.
Suudi Arabistan İçişleri Bakanı Prens Abdulaziz bin Suud bin Nayef ise Irak’ın güvenliğinin Suudi Arabistan’ın güvenliğinin bölünmez bir bütünü olduğunu söyledi. Bu bir klişe veya diplomatik nezaketen söylenen bir söz değil, tam anlamıyla doğru bir ifadedir. Zirâ Suudi Arabistan ile Irak, sınırlardaki milis tehdidi ve DEAŞ ile mücadelede, aynı zamanda kaçakçılık ve her türlü suçla savaşırken güvenlik koordinasyonu yürütüyor. Şunu da belirtmeliyiz ki Sayın Kazimi, bilinçli bir ulusal güvenlik geçmişine sahip.
Kazimi, Suudi Arabistan'a gelmeden önce Twitter hesabından yaptığı açıklamada, ziyaretin inşa ve entegrasyon değerleri üzerine duracağını bildirmişti. Yıkım ve uyumsuzluk ise bu değerlerle çelişiyor. Bir kez daha: Irak devleti fikrini yurtdışına rehin milisler lehine sabote eden grupların, devletlerin, milislerin ve akımların kim olduğu herkesçe biliniyor.
Sayın Kazimi ve Irak ulusal kurtuluş projesi önünde uzun, ancak imkansız olmayan bir yol var. Irak veya herhangi bir ülke için sağlıklı ve doğru çözüm, barış ve inşadan, komşularla dostluktan ve kimliğin kökeninde uyumdan geçiyor.
TT
Irak Başbakanı Kazimi Suudi Arabistan’ı ziyaret ediyor
Daha fazla makale YAZARLAR
لم تشترك بعد
انشئ حساباً خاصاً بك لتحصل على أخبار مخصصة لك ولتتمتع بخاصية حفظ المقالات وتتلقى نشراتنا البريدية المتنوعة