Cibril Ubeydi
Libyalı araştırmacı yazar
TT

Rusya ile ABD arasındaki kırmızı hat kopuk!

Kırmızı hat veya sıcak bağlantı, Sovyetler Birliği ile ABD arasında 1963'te ve hatta Soğuk Savaş döneminde bile var olan bir iletişim kanalıydı. Bu hat, iki süper devletin liderlerinin, aralarında herhangi bir askeri çarpışma meydana gelmeden önce birçok sorunu çözmesini sağladı. Ancak bugün, teknolojik iletişimin kolaylığına rağmen, iki taraf arasındaki iletişimsizlik, aralarındaki ilişkilere hâkim olmuş durumda. Bu da özellikle Ukrayna savaşı patlak verdiğinden beri Rusya’nın tabiri ile dünya, Rus-Batı bakış açısından dost ülkeler ile düşman ülkeler şeklinde iki odağa dönüştükten sonra artan bir tehlike göstergesi sayılıyor. Büyük ülkeler ile Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi üyeleri arasındaki ilişkiler, doğrudan ve dolaylı temaslar kesildi. Batı, Ukrayna ile aynı safta yer aldı ve onu silah, teçhizat ve ölümcül silahlarla destekledi. Bununla da kalmadı, her iki taraf da savaşta paralı asker kullanma tehdidi savurdu. Bu ise, atalarımızın dediği gibi dünyayı ifritin avucuna itti. Nükleer silaha başvurulması korkusu dünyayı sardı. Öyle ki, falcılık ve yıldız okumanın siyasi ve askeri analizler ve yorumcuların fikirleri ile karıştırıldığı açıklama ve yorum çılgınlığı ortaya çıktı.
ABD Başkanı Joe Biden, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'i ‘savaş suçlusu’ olarak nitelendirdiği açıklamalarının ve tansiyonun yükselmesinin ardından, ülkeler arası iletişimi sağlayan kırmızı hattın ABD ve Rusya arasında koptuğu söylenebilir mi? Nitekim Rusya’nın Washington Büyükelçisi, ABD'nin kendisine kimin ‘savaş suçlusu’ olduğunu belirleme hakkını verme girişiminin tiksindirici olduğunu söyleyerek Biden’a karşılık verdi. Bazıları Ukrayna’daki çatışmayı sınırlı hedefleri olan bir askeri operasyon olarak adlandırsa da ortada bir savaş var ve hedeflerine ulaşamasa da devam ediyor. Öte yandan kısa bir süre önce Rusya Savunma Bakanlığı, ABD’nin Ukrayna'da biyolojik silahların geliştirilmesine karıştığını kanıtlayan deliller bulduğunu duyurdu.
Bir taraf tansiyonu yükseltiyor, öteki taraf da bundan geri kalmayıp karşı atağa geçiyor. Zira Rusya Devlet Başkanı’nın, “Rusya'nın içinde olmadığı bir dünyaya ihtiyacımız yok” demesi, parmakların nükleer silahların tetiğine konulduğu eşi görülmemiş bir çatışma ve gerilimi tırmandırma kriziyle karşı karşıya olduğumuzu gösteriyor.
Rusya ve Amerika büyüklüğünde iki ülke arasında doğrudan iletişim hattı olan kırmızı hattın olmaması, özellikle devam eden bir savaş durumunda felaket olarak kabul edilir. Angajman kurallarının uygulandığı koordinasyon eksikliği veya yokluğunda bile gerilim devam ederken iki taraf arasında doğrudan temas vardır.
Rusya'ya uygulanan yaptırımlar tüm dünyayı etkisi altına alacak. Zira Rusya'nın Ukrayna'ya düzenlediği askeri operasyon, gerek yolların kesilmesi gerek ürünlerin bir yerden başka bir yere taşınmasının engellenmesi gerekse bombalama yüzünden iş gücünün kaçmasıyla olsun, Ukrayna'da tarıma darbe indirdi. Böylece tarımsal ürünlerin temini zorlaştı ve dolayısıyla ciddi bir mal kıtlığı oluştu. Bu da fiyatlara olumsuz bir şekilde yansıyor. Bu sırada ABD-Batı tarafından Moskova’yı ekonomik olarak boğmak için uygulanan yaptırımlara yanıt vermek için Putin'in Rusya'sı bir karşı yaptırım uygulamasına geçerek dolara savaş ilan etti ve buğday, petrol ve gaz ihracatında Rus rublesini kullanacağını duyurdu.
Rusya’ya yönelik yaptırımlar ve Ukrayna savaşı, tüm dünyada ve Orta Doğu ve Arap dünyasının ekonomisinin zarar görmesiyle savaşın faturasını taraf olmadan ödeyen bölgemizde, büyük bir ekonomik etki yarattı. Arap dünyası buğdayını Ukrayna ve Rusya’dan ithal ediyor. Bu yüzden savaş, bir somun ekmeği lüks bir pastadan daha pahalı hale getirdi.
Batı ve ABD’nin Rusya'ya yönelik yaptırımları sert, şiddetli ve eşi görülmemiş yaptırımlar. Bu, sadece Putin’e baskı yapmakla kalmayıp, Rusya'nın varlığı için bir tehdit oluşturuyor. Dolayısıyla verilen tepki felaket olacak. Nitekim Putin, güçlü bir Rusya’nın olmadığı bir dünyaya razı gelmeyeceğine ve bunu kabul etmeyeceğine dair tehdit savuruyor. Rusya'nın varlığına yönelik bir tehdit olması durumunda nükleer silah kullanabileceğine dair açık olarak işaret etti. Hatta Rusya Dışişleri Bakanı nükleer silah kullanma olasılığını inkâr etmedi, ancak olursa bunun Rus varlığına yönelik bir tehdit durumunda sınırlı bir kullanım şeklinde olacağını belirtti.
Ukrayna krizinde çözümün anahtarı, Rusya ile ABD arasındaki kırmızı hattın tekrar kurulmasıdır. Özellikle sorunun nedenlerinin ve çözümün iplerinin her iki ülkenin elinde olması, kırmızı hattın olmamasını savaşı durdurmanın ve uygulanabilir bir çözüm bulmanın önünde bir engel haline getiriyor.