Abdullah Utaybi
Suudi Arabistanlı yazar. İslami akımlar araştırmacısı
TT

Halife bin Zayed: Güçlendirme dönemi lideri

Büyüklerin gidişi, ulusların ve devletlerin yaşamlarında telafisi imkansız bir kayıptır. Birleşik Arap Emirlikleri Devlet Başkanı Şeyh Halife bin Zayed'in Cuma günkü ölümü, BAE halkı, Körfez ve Arap halkları, tüm insanlık için acı vericiydi.
Merhumun vefatını, dünyaya kardeşi Şeyh Muhammed bin Zayed şu sözlerle duyurdu: "Bizler zaten Allah'a aitiz ve sonunda hepimiz O'na döneceğiz. BAE, sadık bir evladını, güçlendirme aşamasının liderini, kutlu yolculuğunun başkanını kaybetti. Tutumları, başarıları, bilgeliği, bağışları ve girişimleri ülkenin her köşesinde. Kardeşim, akıl hocam ve öğretmenim Halife bin Zayed, Allah engin merhameti ile sana rahmet etsin, senden razı olsun ve cennetine soksun”.
Ölenlerin üstün başarıları nesiller için bir yol gösterendir, başarıları halkları için bir örnektir, onların yolu yarının yollarını aydınlatan bir fenerdir. BAE, ilk kurucularının elinde ve Şeyh Halife liderliğindeki “güçlendirme aşamasında”, dünyanın siyasi olarak en istikrarlı ülkelerinden biri oldu. Yönetiminin sürekliliğinin zemini sağlam ve sarsılmaz, tarihe derinden kök salmıştır. Tüm Arap ve İslam ülkeleri, dünyanın dört bir yanı BAE liderliğine ve halkına başsağlığı dilemek için toplandı. Hepsinin başında da Hadimul Haremeyn Şerifeyn Kral Selman ve sadık Veliahtı’nın olması doğaldı.
Merhum Şeyh Halife, Şeyh Zayed bin Sultan'ın en büyük oğlu ve başlangıçta Abu Dabi veliaht prensiydi. Ülke ve bölge tarihinde niteliksel bir sıçrama olan Birleşik Arap Emirlikleri'nin kuruluşunda babasının sağ koluydu. 1981'de Abu Dabi'de Körfez İşbirliği Konseyi ülkelerinin liderleriyle birlikte "Körfez İşbirliği Konseyi"ni kurarken de. Şeyh Halife, yaşamı boyunca birçok önemli görevlerde bulundu ve tüm dosyalarda birçok önemli görev üstlendi. BAE’nin kurucusu Şeyh Zayed'in 2004 yılındaki ölümü üzerine, Şeyh Halife devlet başkanı olarak bayrağı devraldı ve BAE’nin yürüyüşünün yeni lideri oldu.
Kaybedildiklerinde, insanlar kaybedilenlerin erdemlerini hatırlar. Şeyh Halife'nin erdemleri dünyanın tanıklığıyla cihanı dolduruyor. “Hayırlı Halife” dahili, bölgesel ve uluslararası olsun tüm yollarda "Hayırlı Zayed"in izinden gitti. Onun hayırseverliği ve iyilikleri dünya halkları ve ülkeleri tarafından minnet ve şükranla anılıyor. Kapsamlılık, genişlik ve süreklilik ile karakterize edilen iyilikler ve insani yardım, BAE'nin asil ahlak, soylu değerler ve güzel ilkelerden edindiği temel sütunlarından biridir.
Şeyh Halife, bilgelik ve denge ile karakterize edilen gerçekçi ve rasyonel bir politika ile ülkenin kurucusunun izinden gitti. Yönetimi sırasında, siyasi, ekonomik ve askeri olsun tüm seviyelerde BAE'nin konumu güçlendi. Batılı ülkelerle ve tüm dünya ülkeleriyle eski ittifaklarını pekiştirdi. Uluslararası düzeyde yeni ilişkilere ve ittifaklara açıldı. Aynı zamanda köklü ve derin bölgesel ittifaklarını ileri aşamalara taşıdı. Tarihin mirası üzerine tutarlı bir gerçeklik ve sağlam bir yapı inşa etti. Bunun en açık örnekleri BAE'nin iki büyük Arap devleti, Suudi Arabistan ve Mısır ile olan ilişkileridir.
BAE, bölgede "direniş ekseni" olarak bilinen Arap karşıtı eksenler, ülkeler ve halklar karşısında Arap "ılımlılık ekseni"nin temel taşı olarak durdu. Ayrıca "köktendincilik" ve "terörizm"e karşı ileri bir farkındalığa öncülük etti ve İslam'ın tahrif edilmesine karşı çıktı. “Hoşgörü” ve “bir arada yaşama”yı destekledi, “sevgi”yi yaydı ve “barış”a bahis oynadı. “Arap Baharı” olarak bilinen hadise kaos, terör, sabotaj ve yıkımla bazı Arap ülkelerinin üzerine çöktüğünde, BAE, Suudi Arabistan ile birlikte “muzaffer bir ittifak” içinde yer aldı.  Mısır'da “devletin restorasyonunu”, Bahreyn'de “devletin istikrarını” destekledi. Yemen'i devletini ve halkını rehin alanların pençesinden kurtarmak için kurulan "Arap Koalisyonu"na katıldı.
Saf ve temiz Yemen topraklarında, BAE, Suudi Arabistan ve Yemen kanları, tarihin unutamayacağı, sayfaları hala altın mürekkep ve nurdan satırlarla yazılan şanlı ve ihtişamlı bir destan ile birbirine karıştı.
Bunlar, BAE'nin ileri düzeyde bir farkındalık, keskin bir görüş, büyük gayeler ve çıkarlar üzerine inşa ettiği gerçekçi ve rasyonel politikalar, güç ve etki stratejileri modelleriydi. Bunların hepsi de herkesin tanıklığı, dostlardan önce rakiplerin onayı ile verimli ve olgun sonuçlar verdi. Zira zihin öncü olduğunda, takipçilerini aldatmaz ve hüsrana uğratmaz.
BAE, merhum büyük liderinin döneminde birçok büyük zorluğun üstesinden geldi. Bunlardan en önemlileri küresel “finans krizi” ve “koronavirüs” pandemisiydi. Ayrıca gezegenlerin keşfine öncülük etti ve Mars’a "Umut Sondası"nı gönderdi. Uluslararası "2020 EXPO" Fuarına ev sahipliği yaptı. Ekonomik çeşitlilik ve gelişimsel başarılar kaydetti. Arap dünyası ve dünyadaki başarılı ve yetenekli insanların ilgi odağı oldu. Yatırımlar çekti, uzak ve yakın herkesin şahit olduğu, birkaç yıl önce Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman tarafından da övülen bir model sundu.
Tarih büyük bir öğretmendir ve en önemli derslerinden biri, “devletin istikrarının” halkı, çevresi, bölgesi ve genel olarak dünya için hayırlı ve iyi olduğudur. Bölge halklarının çoğu, “Arap Baharı” olarak bilinen süreçten sonra, güvenlik, barış, kalkınma ve gücün temelinde “devlet istikrarı” olduğunu zor yoldan öğrendi. BAE her zaman ülkelerin istikrarının, halkların gelişiminin, insan refahının büyük bir destekçisi oldu. Bunlar ülkeler ve liderler için kabul görmüş değil, bilinçli seçimlerdir. Bölgedeki ve dünyadaki diğer ülkelerle hızlı bir karşılaştırma, bazı ülke ve liderlerin “devlet istikrarının” aksini yani “kaos”, “terör” ve “yıkımı” desteklediklerini göstermektedir.
Canlı ve güçlü uluslar, kaybettikleri büyüklerinin kaybının yasını tutarlar, ama aynı zamanda, zorluklarla yüzleşmek, öngörü, planlama ve gayretli çalışma ile geleceği inşa etmek için dimdik ayakları üzerinde dururlar. Şeyh Halife'nin ölümünden sonra dünyanın tanık olduğu da budur. Ülkedeki tam bir güvenlik, emniyet ve sükûnet içinde gerçekleşen yumuşak ve akıcı iktidar geçişi, safların birliğini ve sıkılığını, liderlik ve halk arasındaki bağ ve dayanışmayı, geleceğe yönelik sürekli çaba ve arzuları ifade etmektedir.
BAE vatandaşları, önder ve insan liderleri ve başkanlarının kaybı ile özel bir kedere boğuldular. BAE'nin çeşitli milletlerden, dinlerden ve etnik kökenlerden sakinleri de bu acı ve kederi paylaştı. Zira hepsi bu ülkenin genişliğinde, liderliğinin kanatları altında ve halkının misafirperverliğinde hoşnutluk içinde yaşadılar.
Son söz;  bu üzücü veda anında, BAE halkı, asil Arap tarzıyla, Başbakan ve Dubai Emiri Şeyh Muhammed bin Raşid Al Maktum'un Şeyh Halife’ye ağıt yaktığı, yeni BAE Devlet Başkanı Şeyh Muhammed bin Zayed'e biat ettiğini duyurduğu yerel lehçe ile yazılmış, derin manalar taşıyan, anlamlı mısralarını tekrarlıyor. Bu mısralar şöyle:
Rabbim, Muhammed’e sabır ver ve yolunu aydınlat
Selefinin en iyi halefi devletin başına geçti
Ona sadakat ve sevgi ile itaat etme biati ettik
Veliyyu'l-Emr’e itaatin teminatı Hakk’tır