Mustafa Fahs
TT

İran: Sipariş üzerine terör

Baas rejiminin yöntemleri artık Arap tekelinde değil, İran tipi Baas modeliyle karşı karşıyayız.
Kim bir kavimle 40 gün birlikte yaşarsa, onlardan olur. Üzüm üzüme baka baka kararır. 40 yıldan fazla bir süredir Esed Baası ile içli dışlı olduktan sonra, Tahran’ın Şam’ı taklit etmesi gayet doğal…
İran'ın kritik bir anında, Baas enfeksiyonu, İran rejiminde nüksetti ve tıpkı kardeşi Suriye rejiminin terörle mücadele bahanesiyle bir halk devrimini bastırmaya çalışması gibi, terörizm ve radikalizmden yardım aldı.
Terör, etkili bir eylemle hareket eder ve bilinçli olarak milli ve manevi derinliklere nüfuz eder. Fars İranlılarının çifte duygularını harekete geçiren çifte hedefe sahiptir.
Ben, komplo teorilerine inanan ya da suç eylemlerini meşru gören biri değilim, kınama ahlaki ve politik bir görevdir. Ancak, son 20 yılda bu radikal örgütlerin faaliyetlerine geri dönecek olursak, Irak, Suudi Arabistan, Lübnan, Suriye ve bazı Avrupa başkentlerinde planlı saldırılar ve zamanlamaları konusunda şüpheler ortaya çıkıyor.
Bu grupların bazı saldırıları için belirledikleri zamanlama, uluslararası politikalarla ilgili bölgesel pozisyonlarla bağlantılı olduklarına dair şüphe uyandırıyor.
İran'ın bu acılı zamanında, içler acısı olan şey, bu örgütlerin İran rejimine karşı ideolojik bir pozisyona sahip olmaları ve rejime düşmanlıklarını açıkça ifade etmeleridir. Ancakİran içinde kuruluşundan bu yana herhangi bir saldırı gerçekleştirmedi. Aksine El Kaide, Afganistan'da Taliban rejiminin düşmesinden sonra İran'da güvenli bir sığınak buldu ve sadece bir yıl önce İran rejimi ile arasında bir birlikte yaşama sözleşmesi yaptı. Dolayısıyla DEAŞ ve kardeşlerine İran içlerine kapıyı kimin açtığı ve onları Şiraz'a kimin götürdüğü veya yönlendirdiği konusunda bir soru işareti ortaya çıkıyor.
İranlı protestocular, Mahsa Amini'nin ölümünün 40. gününde Amini'nin mezarının bulunduğu Sakız kentinin on binlerce sakini, güvenlik güçlerinin bastıramadığı ve dağıtamadığı büyük bir yürüyüşle sokaklara döküldü. İran şehirlerinin sokakları ve meydanları eşi benzeri görülmemiş bir gerginliğe sahne oldu. Tam da böyle ortamda Fars eyaletinin başkenti Şiraz'daki bir dini türbe terör saldırısının hedefi oldu.
Birincisi, İran eyaletlerinden birinin başkentinde, yani çoğunluğa karşı gerçekleşmesi nedeniyle milliyetçi, ikincisi ise İmam Ali bin Ebi Talib'in torunlarından birinin türbesinde dua edenleri hedef aldığı için ideolojik olmak üzere bu saldırının iki boyutu var.
Bu, Farsların milli ve dini duygularının alevlenmesine yol açabilir. Rejim, İran kamuoyunu protestolara karşı tavır alma ve onlara milliyetçi ayrılıkçı ve radikal dinci olmak üzere iki boyut kazandırma girişimiyle bundan yararlanabilir.
Rejimin tepkisine göre bunlar, İran'ın toprak bütünlüğünü ve ulusal çoğunluğunun egemenliğini tehdit eden iki boyuttur.
Dolayısıyla rejimin, son altı haftadır süren protestoları bölücü bir komplo olarak niteleyerek, İran kamuoyunu Kürtler aleyhine çevirmeye ve savaşını, iç ve dış hedeflerine ulaşamayan Kuzey Irak'taki askeri operasyonlar yoluyla yurtdışına ihraç etmeye çalışmasından sonra saldırının yankıları ile ilgili soru son derece meşrudur.
Nitekim rejim, Güney Azerbaycan’daki Türk tehlikesinin artması ve Azerbaycan şehirlerinin protestolara katılması üzerine rejim ordusunu Azerbaycan sınırına yönlendirdi. İran Türklerini, komşu Azerbaycan devletindeki kardeşlerinin aleyhine hareket ettirmek için çaresizce Bakü'yü askeri operasyonla tehdit etti. Ayrıca mezhep boyutuyla Beluci kartını kötüye kullanmaya ve İran dini çoğunluğu olan Şiileri, azınlıktaki Sünni Belucilere karşı kışkırtmaya çalıştı.
İranlı yetkililerin terör operasyonuna tepkisi, olayı protestolarla ilişkilendirerek onları vahşice bastırmak için bir bahane olarak sunma aciliyetini ortaya koyuyor. İran İçişleri Bakanı yaptığı ilk açıklamada, “Geçtiğimiz günlerde insanları rahatsız eden kargaşa, terör hareketinin protestoları etki ve hedef elde etmek için kullanması nedeniyle, düşman tarafından farklı bir şekilde tehlikeli yollara kaydırıldığını belirtmekte fayda var” ifadelerini kullandı. Parlamento Şura Konseyi Başkanı’na gelince, “Türbeye yönelik gerçekleştirilen terör eylemi, geçtiğimiz haftalarda güvenlik durumunu karıştıran ve düşmanın planını gerçekleştirmesine fırsat veren herkes için tartışmanın sonu oldu” şeklinde konuştu.
Binaenaleyh, İran rejimi zor durumda ve protestoları bastırmayı meşrulaştırmak için protestoları ‘siyasallaştırmaya’ hazırlanıyor. Ancak bahis, protestocuları güçlü bir direnişten radikal şiddete kadar önemli risklere açık. Bu durum, İran'ı sivillerin şiddete sürüklenmesi gibi yeni bir aşamaya taşıyabilir.