Semir Ataullah
Lübnanlı gazeteci - yazar
TT

1 + 1 = 2 vs 1

Futbol, ​​tamamen rakamlara dayanan heyecan verici bir matematiksel işlemdir: Rakip iki takımın sayısı, gol sayısı, maçın süresi, faul sayısı, gol sayısı, oyuncu dağılımı…
Rakamlar şans değildir. Suudi milli takımının Dünya Kupası'nda Arjantin milli takımıyla karşılaşmasına karar verildiğinde, Arjantin futbolun ülkesi, Maradona ile Messi'nin ülkesi ve Brezilya'nın komşusu olduğu için neredeyse herkes Krallığın şansının olmadığını söyledi. Ancak Suudi Arabistan şansla değil, gol sayısıyla kazandı.
Araplar çöl insanıdır. Bu yüzden Avrupa'da savaşarak denizlere çıktıklarında boğulacakları söylendi. Aynı şey Suudi Arabistan-Arjantin maçında da tekrarlandı. 2 - 1’lik skor tüm dünyayı şaşkına çevirdi. Ve evet, 2 Suudileri temsil ediyor!
Futbol Suudi Arabistan'da nispeten yeni bir oyundur. Ancak buradaki futbol tutkusu, El-Ehli ile Zamalek arasındaki rekabetin ilk ya da en fazla ikinci Firavun devleti sırasında başladığı Mısırlılarınki kadar coşkulu. Tıpkı Necib Mahfuz’un Nobel Ödülü'nü kazandığında Arap edebiyatını yerel sınırlarından çıkardığı gün olduğu gibi, şu andan itibaren Suudi futbolu da uluslararası zaferler dünyasında yeni bir aşamaya girecek.
Futbol, ​​​​diğer sporlardan daha popüler bir oyundur. Boksun sertliği, güreşin gaddarlığı, horoz dövüşünün sadistliği ve ragbinin tehlikesi olmadan insanın kanını kaynatan bir oyundur. Bir oyuna binlerce insan dokunmadan katılıyor ve harfleri ve kelimeleri olmadan herkesin anlayacağı tek bir dilde iletişim kuruyor.
Bu oyunda en çok ‘sportmenlik’ göze çarpıyor; hakemin düdüğü çalıyor ve olay çözülüyor. İran, Haşdi Şabi’yi sahaya yollamadan yenilgisini kabul ediyor. Katar, turnuvayı düzenlemek için 220 milyar dolar para harcıyor ve ardından kendi stadyumunda Ekvador gibi küçük, fakir bir ülkeye yeniliyor. Ama kimse öfkelenmiyor, şikayet etmiyor, suçlamıyor veya şüphe etmiyor. Zira bu yüz milyonlarca insanın önünde oynanan bir oyun.
Bu basit oyun, bir ülkeye başka bir zaferin getirdiğinden daha çok şey getiriyor. Almanya, İngiltere veya Rusya gibi bir ülkenin bir spor karşılaşmasında daha fazla prestij ve itibar arayışı içine girdiğini bir hayal edin. Ya da onu kaybettiği için hayal kırıklığına uğradığını… Dünya çapında milyonlarca insan kendi ülkelerinin dışındaki ülkelerin takımlarına destek oluyor. Bazıları laleler ülkesi olduğu için Hollanda milli takımını tutuyor. Sovyet Rusya, spordaki bir zaferi komünizm için bir zafer olarak görüyordu. Pele Brezilya futbol tarihinin en ünlü ismi. Muhammed Salah, bugün Avrupa'da Ömer Şerif’ten daha ünlü.
Krallığın yeşil takımına tebriklerimizi gönderiyoruz!