Yol nereye ve kader ne olacak?
Bu, İhvan-ı Müslimin (Müslüman Kardeşler) cemaatinin binlerce olmasa da yüzlerce kadrosunun, mensubunun ve gazeteci ve siyasetçi yandaşının sorunu. Bunlar, Türkiye’de, ondan önce Katar’da, belki Malezya’da ikamet ediyorlar ya da ediyorlardı. Yakın zamanda da Bosna, onlar için ana varış noktası haline geldi. Tabi bunlardan önce ve sonra Birleşik Krallık, Almanya, İsviçre, ABD, Kanada ve İhvan’ın Batılı diğer sığınakları var.
Ülkeleri aleyhine kışkırtma ve kara propaganda yapan İhvan ya da içlerinden bir seçkin zümre, kendilerinin insan haklarını ve ifade özgürlüğünü koruma bahanesi altında şu veya bu devlete şantaj veya etki “araçları” olduklarını biliyorlar.
Aldığımız haberlere göre Kuveytli yetkililer, Türk vatandaşlığı alan Mısırlı bir İhvan mensubu iş adamı olarak tarif edilen Abdürrezzak Hasan eş-Şuveyhi’yi Kuveyt havalimanına varır varmaz tutuklamış, İhvan-ı Müslimin cemaati de onun Mısır’a teslim edilmemesi konusunda uyarıda bulunmuş.
Grubun medyası, Kuveytli yetkililerin Şuveyhi’yi tutukladığını, şu an hakkında soruşturma yürütüldüğünü ve Mısır’a teslim edileceğine dair bir eğilim olduğunu belirtti. Grup, Erdoğan’ın partisinin iktidarda olduğu Türkiye hükümetinin, “Türk vatandaşı” Mısırlı İhvan lideri Abdürrezzak Şuveyhi’nin serbest bırakılması için Kuveyt tarafına müdahalesinden ümidi kestikten sonra, Kuveytli yetkilileri bunun sonuçları konusunda uyardı…
Mısır-Türkiye vatandaşı olan İhvan mensubu iş adamı, daha önce birkaç proje anlaşması için Kuveyt’i Türkiye pasaportuyla üç kez ziyaret etmişti, ancak dördüncü seferde tutuklanarak Kuveyt Başsavcılığı’na teslim edildi. Yani bir sıçrarsın, iki sıçrarsın, üçüncüde ele geçersin Abdürrezzak Bey!
Türkiye içinde ve dışındaki Arap İhvancılar, Recep Tayyip Erdoğan ve partisinin son seçimleri kazanmasıyla mutlu olmuştu. Ancak yeni bir haber aldılar: Türkiyeli yetkililer, onlarca İhvan mensubuna Türk vatandaşlığı ve oturma izni verilmesine karşı çıktı ve sunulan evrakta sahtecilik ve tahrifat olduğu öğrenildikten sonra daha önce vatandaşlık almış olanların da yasal olarak incelenmesine karar verildi. Vatandaşlık talebi reddedilenlerin en meşhuru, aşırılık taraftarı Müslüman Kardeşler vaizi Vecdi Ganim’di.
Yani İhvan’a kucak açıp onları kullanan ya da onlar için sıcak bir yuva olan Arap ve Müslüman ülkeler, İhvan’ı, İhvan düşüncesini ve İhvan çizgisini sonsuza dek kenara atmak üzere nihai bir adım mı attılar?
Sanırım bunu söylemek için erken. Ancak bence bu, şartların ve siyasi dalgalanmaların gerektirdiği tavır ve taktiklerden başka bir şey değil. Her şeyi zaman gösterecek.
