Cumhurbaşkanı Cemal Abdunnasır'ın, ziyaretçisi Moritanya Devlet Başkanı Muhtar Veled Dâde’ye “İsraillilerden daha fazla psikolojik rahatsızlığa yol açan yüksek Arap bahisleriyle karşı karşıyayız” dediği iddia ediliyor. Bunu ölümünden üç hafta önce, bitkin ve kalbi yorgun bir halde söylemişti. Güç veya kendi deyimiyle “gurur” döneminde başlattığı savaşlardan pişmanlık duyuyordu. Arap ve de Sosyalist Baas Partisi gibi siyaset ve milliyetçilikte yükselen isimlerin yaptıklarından üzüntü duyuyordu.
Hamas üzerinden yükseltilen bahisler, Cemal Abdunnasır gibi bir liderin, güçlü liderler gibi değil, zayıf insanlar gibi “psikolojik hastalığı” kabul etmesine yol açan dönemi hatırlatıyor. İnsanlar liderlerin çelikten doğduğunu ve diğer insanlar gibi olmadığını düşünürler.
Ancak en güçlüleri bile zayıflıktan, aptallıktan, kin ve ahlak eksikliğinden şikayet eder. Bahis yükseltme tüm çağlarımızı anlatan bir ifade. Dijital çağdan biraz önce sosyal medyanın edebiyatı ve dili. Ahlaklı ve bilgi sahibi bir Lübnanlı politikacı, Gazze'deki gerçek ölü sayısının yaklaşık 400 bin olduğunu söylüyor. Ve mezarlarının başında durup cesetleri ve yaraları üzerinde konuşmalar yapanlar var. Ateşkesi kabul etmeyin diyenler var. Abdunnasır 1967 savaşının davullarını çaldığında, onu hedef almayan kimse kalmamıştı. Mısır 1970'te Rogers Planı'nı kabul ettiğinde, yine onu sertçe kınamayan kimse kalmamadı.
Şimdi, her şeyden önce, Gazze'de acı çekenlere yapılan işkenceler durdurulmalı. Ateşkes olmalı. Bu, Trump'ın Gazze Şeridi’ni yakıp yıkmak, yerle bir etmekle tehdit eden İsrail'deki katil çetesine emridir. Araplar (hepsi) girişimleri reddedecek durumda değiller. Kıvılcımlar her yerde. Gazze'de barış, Mısır ve Ürdün'ün kararlılığının bir zaferi ve Lübnan için hâlâ korku duyuluyor. Peki, Fas'ta -Fransız komşuya karşı- yapılan boş ve düşüncesiz davranışlara ne demeli? Yahut şehirlerin sokaklarında ve başkentin caddelerinde cam kırma konusundaki ısrarlı takıntılara?
Gazze'yi ve İsrail'in yaptıklarını düşünüyoruz ve bahis yükseltmenin Libya, Suriye, Irak, Lübnan ve Filistin'de neler yaptığını gördüğümüzde Abdunnasır'ın sözlerini hatırlıyoruz.
Abdunnasır gibi bir yöneticinin bir piramit kadar sağlam olması gerekiyordu. Ama bahis yükseltme saçmalığının altında ezildi. Yaşasaydı, bahis yükseltenlerin nasıl 6 Ekim'i kınayıp 7 Ekim'i yücelttiğini görürdü.