Bekir Uveyda
TT

Kaddafi'nin elindeki Ömer Muhtar'ın Bingazi'si

Tam olarak 50 yıl önce bugün Libya, yönetimden vazgeçen bir kişi tarafından yönetilen krallık olarak son 3 gecesini yaşıyordu. Birçok Libyalı, ona “Sidi İdris” diye sesleniyordu.
Bilindiği üzere 1 Eylül 1969 sabahı ordunun kendisine darbe yaptığı haberi verildiği zaman Kral İdris es-Senusi, Türkiye’yi ziyaret ediyordu. O gün erdemli kralın tutumu hakkında darbı mesel olmaya uygun bir şey rivayet edilir. Kral, Libya’nın Türkiye Büyükelçisi’ni çağırtır ve resmi ziyareti için ayrılan ödenekten geriye kalanları devletin parası (Miktarın yaklaşık 10 bin Libya dinarı olduğu söyleniyor) olduğu gerekçesiyle büyükelçiye teslim eder. Ayrıca ziyaret için tahsis edilen büyükelçilik aracının da geri çekilmesi için talimat verir. Üstelik Kral İdris es-Senusi, başta Ömer ve Abdülaziz eş-Şilhi olmak üzere üst düzey yardımcılarının darbeye direnme talebine karşı çıktı.
Bunun açıklaması şu ki Kral İdris, kargaşaya yol açacak ve Libya halkının hayatına mal olacak herhangi bir ihtimali kabul etmedi.  Bunun için dışarıdan herhangi bir tarafın bu duruma müdahale etmesine karşı çıktı.
Bu bağlamda o dönemde kraliyete yakın Libyalı çevreler, İngiltere’nin müdahalesini talep etmek için Ömer eş-Şilhi’nin Londra’ya gitmesini istedi. Zira Libya’nın doğusunda Tobruk şehrinde el-Adem hava üssü bulunduğundan ve İngiltere ile Libya arasında ortak savunma anlaşması olduğundan dolayı böyle bir talep dile getirildi. Şahsen Şilhi de müdahalede bulunulmasını istedi. Ancak bu talep, İngiltere tarafından hızlı bir şekilde reddedildi. Hatta toplantının birkaç dakika sürdüğü söylenir.
Darbenin 16’ıncı gününde Muammer Ebu Münyar el-Kaddafi adlı bir subay, Bingazi’den ilk defa insanların karşısına çıktı. O günden itibaren Libyalılar, Araplar ve yabancılar, öfkeli konuşan ve bazen sağ bazen de sol yumruğuyla işaret eden bu genci 1 Eylül Fatih Devrimi’nin lideri olarak tanıdı. Kısa bir süre sonra 1 Eylül Fatih Devrimi, “Büyük Fatih” olarak kısaltıldı. Darbenin 16’ıncı günü de Ömer Muhtar’ın 16 Eylül 1931 Çarşamba günü idam edilişinin yıldönümüne denk geldi.
Başka bir şehir değil de neden Bingazi? Kaddafi, ismi ve rolü gizliyken açık bir şekilde ortaya çıkmak için neden tam olarak bugünü seçti?
Birinci sorunun cevabı baştan beri belliydi. Şöyle ki Bingazi’nin Berka bölgesindeki ordu kışlası, darbecilerin harekât noktasıydı. İkinci soruya ise birçok yanıt verildi. Hemen hemen cevapların hepsi de o günün Kaddafi tarafından kasıtlı olarak seçildiğini söylüyor. Yani Ömer Muhtar’ın şahadeti, bölgeleri farklı olmasına rağmen Libyalıların tarih boyunca bugünü anmak için bir araya geldiği bir hadisedir.
Libyalılar, sadece Ömer Muhtar’ın şahadetini anmak için değil, aksine İtalyan işgaline karşı direniş derslerinin akıllarda kalması için bir araya geliyordu. Libya’nın modern tarihini değiştirecek sıra dışı bir gelişmenin liderinin, ilk defa açık bir şekilde ortaya çıkması için bu hakikatten daha iyi ne olabilir? Ayrıca Fatih Devrimi’nin liderinin emelleri, Libya’yı aşıp Arap ufkunda da değişiklik meydana getirmeye kadar uzanıyordu.
İslam ekseninde Kaddafi’nin hırs gemisinin karadan, denizden ve havadan yürütülebileceği uluslararası bir yörünge vardı. Libya, milyarları temin eden petrol servetinin üzerinde oturduğu sürece Kaddafi ve onun sınırsız emellerinin arasına girecek engel neydi ki? “Üçüncü Teori” düşüncesini yaymak ve tüm insanlığın sorunlarına çözüm bulmayı müjdeleyen Yeşil Kitap’ın teorilerini uygulamak amacıyla kıtalararasında Albay Kaddafi’nin görüşlerini yaymak için bu servetten birkaç milyar harcamanın nesi yanlıştı?
Kral İdris es-Senusi, Türkiye’den ayrılıp ailesiyle birlikte Cemal Abdünnasır’ın âlicenaplığıyla Mısır’ın konuğu olarak Kahire’ye yerleşti. Ömrünün sonunu Mısır halkını destekleyerek geçirdi ve 25 Mayıs 1983 tarihinde Mısır’da vefat etti. Daha sonra cenazesi, Medine’deki Baki Mezarlığı’na defnedildi. Muammer Kaddafi ise, Afrika’nın ormanlarından İrlanda’nın tepelerine, Latin Amerika’dan Güneydoğu Asya’ya kadar saygın bir lider olmak için Sirte’de çocukken ve Sebha okullarında öğrenciyken hayalini kurduğu tüm emellerine sadık olarak yaşadı. Ancak Kaddafi nerede ve nasıl öldü? Sonra Libya, nasıl ve nereye dönüştü? Cevap, herhangi bir çöl güneşinden daha nettir. Muammer Kaddafi’nin eline geçmeden önce Ömer Muhtar’ın Bingazi’si ile Gazze’deki Ömer Muhtar caddesinden gelen ve 1967 yenilgisiyle yaralanmış Kahire’den geçen Filistinli genç arasındaki şeyler devam ediyor. Hikâye uzayıp gidiyor. Belki gelecek hafta bu hikâyenin diğer yönleri burada anlatılabilir.