Fayez Sara
Suriyeli gazeteci-yazar
TT

Rakamlarla Suriye gerçekleri

Suriyelilerin, Esed rejimine ve müttefiklerine ait uçakların füze ve varil bombalarıyla düzenlediği saldırılarla, çoğu meçhul tutuklama operasyonlarıyla ya da işkenceyle öldükleri bilindik bir konudur. Hayatta kalanlar ise, Hama’nın kuzey ve İdlib’in güney kırsalındaki gibi zorunlu göç kampanyalarının yanı sıra, rejim ve İran milislerinin, gasp ve yağma operasyonları düzenlemek suretiyle maddi kazanımlar gerçekleştirmek, intikam ve öç almak gibi emellerine maruz kalıyor.
Mevcut felaketi gözler önüne seren bazı gerçekler ve rakamlar var. Hâlbuki bu gerçekler ve rakamlar, şuan ve gelecekte Suriyelilere etkisi konusunda önceki gerçekler ve rakamlar kadar önemli ve tehlikelidir. Bunların çoğu da rejimin kontrol ettiği bölgelerdeki Suriyelilerin yaşam gerçeğiyle ilgilidir. Son uluslararası sınıflandırmaya göre başkent Şam, yaşanılacak en kötü şehirler arasında yer aldı. Şam, iki yıldır peş peşe aynı sırada yer alıyor. Bu da rejimin kontrolü altındaki Şam’ı çevreleyen kötü ekonomik, sosyal ve güvenlik koşullarını yansıtıyor.
Ekonomik açıdan gerçekleri ve rakamları ele almaya başlayacak olursak, Suriye lirasındaki değer kaybına işaret edebiliriz. Öyle ki Suriye lirasının değeri, son 9 yılda yüzde 10’un altına düştü. Bu da enflasyona ve hayat pahalılığına yol açtı. Pahalılık, zorunlu hizmetleri ve ihtiyaç maddelerini vurarak, hayat zorluğunun iki göstergesi olan fiyatları ve masrafları yükseltti. Bunlar da dünya yoksulluk sınırının altında yer alan Suriyelileri yoksullaştıran unsurlar arasındadır ki yoksulluk sınırı, kişi başı günlük 2 dolar olarak hesaplanmaktadır.
İşsizlik oranlarının artmasına paralel olarak tüm ekonomik sektörlerde meydana gelen gerileme,  sosyal durumların kötüleşmesine neden oldu. Öyle ki bu durum, sadece savaş ve göç nedeniyle değil, aynı zamanda gelirlerin olmaması ya da kısmen veya tamamen kesilmesi sebebiyle aile bağlarının kopmasına ve dağılmasına yol açtı. Bu arada insani yardımlar, Suriyelilerin yüzde 80’inden fazlasının temel ihtiyaçlarını karşılamakta yetersiz kaldı. Esed rejiminin ve güçlerinin yardımlara yönelik gasp ya da yardımların büyük kısmını hak etmeyenlere, özellikle de rejim yanlılarına yönlendirme politikası nedeniyle savaşın gidişatı, Suriyelileri yıprattı. Bu yardımların bir kısmına da rejim ordusu tarafından el konuldu.
Yoksulluk, mevcut sosyal durumda aile parçalanması ve çocukların yerinden edilmesine kıyasla daha az etkiye sahip olabilir. Parçalanmış aileler ve evsiz çocuklar, bunu engelleyecek ya da sorunla yüzleşip kötü sonuçlarını durduracak bir tarafın olmadığı genel bir olguya dönüştü. Özellikle bu olgu, çocuk işçiliği, fuhuş ve uyuşturucu bağımlılığı gibi diğer olguların artmasına katkı sağlıyor. Yüksek güvenirliğe sahip raporların doğruladığı üzere rejim güçleri ve Hizbullah milisleri, uzun kuşatma döneminde Şam’ın batı kırsalında ve Doğu Guta’da yaptığı gibi uyuşturucuyu yaymaya çalıştı. Suriye İçişleri Bakanlığı’nda uyuşturucuyla mücadele ekiplerinin söylediği gibi son aylarda bazı yaşananlar, rejim kontrolündeki bölgelerin sadece uyuşturucu trafiğinin önemli bir merkezine dönüşmediğini, aynı zamanda birkaç ay önce Yunanların dünyanın en büyük uyuşturucu kargosunun –ki bu uyuşturucunun değeri bir milyar doları geçiyor- Suriye’den geldiğini keşfetmesinin ardından ana üretim merkezine dönüştüğünü gösterdi.
Suriyelerin yaşadığı en kötü durumlardan birisi de güvenliktir. Bunun sebebi sadece bilinen anlamda güvenliğin olmaması değildir. Bu durum, zaten Mart 2011’den beri ülkede devam ediyor. Aksine bunun sebebi, takip, baskın, keyfi ve kanun dışı tutuklamalar gibi katı politikaların yanı sıra rejimin “teröristlere karşı zafer” olarak tanımladığı faktördür. Ki rejim, tutukluların yargıya sevk edilmesi halinde avukatların ve hâkimlerin sınırlı bir rolüyle kanunları uyguladığını belirtiyor.
Rejimin kontrol ettiği bölgelerde yaşayan Suriyeliler, rejim güçlerinin rüşvet almak, insanları evlerini satmaya ya da evlerinden vazgeçmeye zorlamak gibi kişisel çıkarları için halka karşı kontrolsüz güç kullanmasından dolayı güvenlik sıkıntısı yaşıyor. Rejimin kontrol ettiği bölgelerde yaşayan Suriyelilerin hayatı, güvenlik güçlerinin merhametine kalmış durumda. Öyle ki bu durum, sadece rejim güçleriyle sınırlı değil. Bir de buna İran’a ve Rus polisine bağlı unsurlar ve milisler eklendi. Hepsi de baskın ve tutuklama yapıyor olaylara müdahale ediyor. Bu da güvenlik anlamında birden fazla otoritenin olduğuna işaret ediyor. Mevcut Suriye gerçeğinde bu, artan bir gelişmedir.
Diğer Suriye gerçekleri ve rakamları, Suriye felaketinin detaylarına bir şey eklemeyebilir. Fakat bu gerçekler ve rakamlar, tahrip edilmiş bir ortamda yaşayan Suriyelileri kuşatan gelecek tehlikelere işaret ediyor. Bunun Suriye coğrafyasının ötesinde etkisi olacaktır. Suriye gerçekleri ve rakamları, Suriye’yi ve bölgeyi kara tünelden çıkarmak ve Suriye meselesini çözüme kavuşturmak için bölgesel ve küresel düzlemde harekete geçmek amacıyla tekrar eden bir uyarıdır.