Hamad Macid
TT

​Radikalizmi radikalizm ile tedavi etmek

Kod adı Ebubekir Bağdadi olan İbrahim bin Avad el-Bedri’nin öldürülmesi hakkında çok yorum yapmayacağım. Çünkü ortaya çıkışı, sözde hilafeti, Irak ve Suriye’de stratejik öneme sahip petrol bölgelerini ele geçirmesi, zamanın şifrelerini çözüp deşifre edeceği bir gizemdir.
Bizim için bundan daha önemli olan, dünyanın her yanında onun hilafet devletine akın eden on binlerce gençtir.
Bunların iki katı olup DEAŞ’a katılmayan ama radikalizm mikrobunu ve terör virüsünü taşıyanlardır.
Bazı Arap ve İslam ülkelerinde yaşanan zulüm ve haksızlıklardan gençlerin akıllarına ve düşüncelerine sızmak için bir köprü gibi yararlanan, dini metinleri manipüle eden ve dini duygularının bam teline basan radikal örgütlerin propagandalarına maruz kalanlardır.
Radikalizmin köklerini tedavi etmenin en iyi yöntemi tedavinin kendisinde aşırılığa kaçmamaktır.
En tehlikeli yöntemi ise tedavi amacıyla hastalığı teşhis etmeye çalışırken araya ideolojik rekabeti sokmaktır.
Çünkü bu durumda her bir grup, siyasi veya fikri ya da partiler arasındaki çatışmalarda puan kazanmak isteyecek, dolayısıyla hastalığın teşhisi de hatalı olacaktır.
Ameliyat odasında tehlikeli bir durumda olan bir hastanın başında birbirleri ile tartışan hatta sonunda yumruk yumruğa gelen uyumsuz bir sağlık ekibinin hastaya zarar vermesi gibi bunlar da radikalizm hastalığına yakalanmış olanlara zarar verebilir.
Vermiş olduğumuz bu örnek bir hayal ürünü değildir. Bir keresinde bir doktor, ameliyathanede hayatta kalma mücadelesi veren bir hastanın ameliyatını gerçekleştirirken diğer doktorun kendisini ittiğini ve tokat attığını kulağıma fısıldamıştı. Bunun delilik olduğunu söyeleyebilirsiniz ki bu son derece yerinde bir tanımdır. Ancak bu delilik durumu, radikalizm hastaları hastalıklarının böyle ileri bir düzeyinde iken medya kalemşörlerinin arasında çatışma çıktığında daha şiddetli ve zarar verici olacaktır.
Suudi Arabistan Devlet Güvenlik Başkanlığı’na bağlı Radikalizmle Mücadele Birimi de bu çetrefilli ve hassas konuya değinerek bütün türevleri ile aşırılığa karşı uyarıyor.
Başkanlık bir açıklamasında, “Bir grup, belirli konularda aşırılığa kaçarken bir grup da dini öğretilerden ve toplumsal değerlerden kopuyor. Üçüncü bir grup ise din ve vatan aleyhine olacak şekilde ait olduğu partiye abartılı bir şekilde bağlılık duyuyor. Bütün bu radikalizm türlerini reddediyor ve onlarla mücadele için ele ele veriyoruz” ifadelerine yer vermişti.
Hangi söylemi dillendirirse dillendirsin aşırılığın her biçimi reddedilmelidir.
Dini savunma söylemi altında din adına aşırıya kaçmak ve yine din adına insanlara baskı yapmaya karşı çıkılmalıdır.
Açılım söylemi altında değerlerden, toplumsal özelliklerden koparak açılımda aşırıya kaçmak da reddedilmelidir.
Vatanseverlikte aşırıya kaçmak ve kapısında durarak bir grup insana içeri girmeye izin vermek diğer bir grubu ise saçma nedenlerle engellemek vatanı savunma söylemi altında gerçekleştirilse de nefret edilesi bir “McCarthycilik”tir.
Kısaca; ılımlılık her şeyin dengeleyicisidir.
O olmadığında ise her şey dengesizleşir.