İmil Emin
Mısırlı yazar
TT

Mısır terörün üstesinden gelecektir

Acıların üzerinden geçip, tüm sıkıntılara ve evlatlarının göğsüne atılan oklara rağmen Mısır’ın ayakta kalması takdire şayandır. Dünya kuzeyinden güneyine korona salgınıyla mücadele etmekte iken, Kinane Diyarı (Mısır) uzun süredir hedefte olduğunu kanıtlarcasına ‘kör terör’ tarafından saldırıya uğruyor.
Niçin Mısır’dan nefret ediyorlar?
Çünkü onurlu ve itaatsizdir, göksel bir koruma altındadır, Mevla azze ve celle Kuran-ı Kerim’de, tıpkı Tevrat ve İncil’de olduğu gibi sadece bu bölgenin jeopolitik önemine işaret etmiştir.  
Birkaç gün önce Kahire'nin El-Emiriyye semtinde yaşanan olay, terör örgütlerinin taktiksel saldırı planları yaptığını gösterdi. Asıl hedef, Mısır’a boyun eğdirmektir, ancak Mısır, âlemlerin rabbi dışında kimsenin önünde eğilmeyecektir. 
Bunlar duygusal sözler mi, ya da hamasi bir yaklaşım mı? Hiç de değil, sadece bir öngörü, uzun tarihi boyunca olduğu gibi Mısır bugünlerde de kendisini dört bir yönden kuşatılmış hissediyor. Mısır’da tarih tekerrür mü edecek?
Karl Marx, tarihin tekerrürden ibaret olduğunu, ilk seferinde trajedi, ikincisinde ise komedi olarak tekerrür ettiğini, yani her zaman aynı gereksinimlerle tekrarlanmadığını söylemişti.
Strateji kurgulayanlar gözünde hedef değişmediği için bazı satırların tekrar edeceği açıktır.
Bu hedef ise Mısır’ın ilerlemesinin engellenmesidir. Modern Mısır’ın kurucusu Kavalalı Mehmet Ali Paşadan, deneyimli devlet adamı Abdulfettah es-Sisi’ye kadar bu uğurdaki çabalar kesintiye uğramamıştır. Sisi, Henry Kissinger’in, ‘temkinli devlet adamı’ tanımına uymaktadır. Her zaman muhtemel riskleri hesaplayarak, tehlikelere karşı önlem almış ve ülkesinin selametine öncelik tanımış, istikrar için savaşım vermiştir.
Mısır ‘korona salgını çağında’ devletin gücünü göstermiş ve vatandaşlarının ihtiyaçları için 100 milyar cüneyh (6 milyar dolar) tahsis ederek tüm dünyayı şaşkınlığa uğratmıştır. Ekonomik sorunlardan müzdarip olan Mısır devleti bu meblağı nasıl tahsis edebilmiştir?
Haziran 2013’ten sonraki yıllar içinde yapılan tasarruflar, yolsuzlukların önüne geçilmesi ve el konulan mallar, ‘besili ineklerin’ (Hz. Yusuf dönemine gönderme) ‘çelimsiz inekleri’ telafi etmesine olanak sağlamıştır. Mısır’ın aç kalmaması ve susuzluk çekmemesi ilahi bir vaattir.
Daha da ötesi, Mısır bir yandan yeniden inşa edilirken, bir yandan terör saldırılarına maruz kalıyor, buna rağmen dünyanın ilerlemiş ülkelerine tıbbi yardımlar gönderebiliyordu. Acaba maddi olarak onlardan daha zengin miydi? Elbette ki hayır, sadece daha cömertti. Mısır’ın dayanışma anlayışı, ekmeğini kardeşleriyle paylaşmasını gerektirir. Nitekim kendi topraklarında yaşayan milyonlarca yabancı için, bir gün olsun göçmen ya da mülteci tanımı yapmamıştır. Mısır ırkçı olmayan bir abladır ve onlar da kardeşleridir.
Dünyada gıda ve ilaç eksikliğinden ötürü küresel bir koku yaşanmakta iken, Mısır’da tarihsel bir özgüven gözlenmektedir.
Kıpt kelimesi ‘kara toprak’ anlamına gelir, hasadın bolluğu ve bereketi için bir metafordur. Mısır bu zorlu zamanda mümbit topraklarında en kalitelisinden 9 milyon ton buğday üretmektedir. Mısır, ‘gıda ağının’ ulusal güvenliğinin en önemli faktörlerinden olduğunu bilmektedir. Acaba birileri, ‘Dünyanın Annesinin’ (Mısır) başarılarından rahatsız olup, onu yeniden ‘terör fitnesi’ karanlığına mı sürüklemek istemektedir?
‘Fitne, öldürmekten beterdir.’ Daha önce de Mısır’ı bölmeye çalışmıştılar ancak başarısız olmuştular. Şimdi yeniden (terör saldırısı planlayarak) girişimde bulunuyorlar ama yine başarısız olacaklar.   
Mısır İçişleri Bakanlığı’nın açıklamasına göre, Emiriyye terör hücresinin, Hristiyanların bayramıyla eş zamanlı olarak saldırı hazırlığı içinde olduğu belirtilmişti. Hücrenin hedeflerinin başında polis ve güvenlik güçleri bulunuyordu. Şüphesiz bu saldırıların amacı korona salgınıyla mücadeleye odaklanmış ülkede kargaşa çıkarmaktır. Maalesef bu kişiler, Mısır’dan nefret eden vatandaşlarımızdır. Mısır Fetva Kurumu, korona salgınıyla başarılı bir mücadele veren Mısır’ın, terörle korkutulmak istediğini, tüm inananların terörle arasına mesafe koymasının ve mezhepsel fitneye düşmemesinin gerektiğini belirtti.
Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi, korona salgınıyla mücadele kapsamında Müslümanların ve Hristiyanların gönül rahatlığıyla tekrar edebileceği bir dua yapmıştı. ‘’Ey rabbimiz, şüphesiz senden başka ilah yoktur, sana sığınırız, sen Arş’ın Rabbisin.’’    
Otuz Haziran 2013'ten bu yana, Mısır Kıptileri terör örgütlerinin hedefi haline geldi. Buna rağmen Kıptiler, vatana dair umutlarını kaybetmediler ve devletin önlem amacıyla kiliseleri belirli sürelerde kapatmasına itiraz etmediler. Şunu da belirtmekte fayda var, Kıptiler bu son yıllarda olduğu gibi hiçbir zaman devletle bütünleşmiş değildi. Cumhurbaşkanı Sisi ve Kıpti Ortodoks Kilisesi lideri Papa 2. Tavadros arasında son derece sağlıklı bir iletişim var.
Zor zamanlarda gerçek kardeşlik ortaya çıkar. Nitekim Suudi Arabistan bir açıklama yayınlayarak, kardeş Mısır’ın yanında olduğunu ve teröre karşı aldığı önlemleri desteklediğini vurguladı.