Semir Ataullah
Lübnanlı gazeteci - yazar
TT

Liderin ülkesinden haberler

Bu dünyanın bir vatandaşı olarak hissetmek, hareket etmek ve yazmak için ‘interneti’ veya ‘koronayı’ beklemedim. Kendimi, Amerika'ya karşı Vietnamlıların, Stalin'e karşı Rusların yanında hissettim. Dünya üzerinde derisinin rengi, ırkı ve nerenin vatandaşı olduğu fark etmeksizin mağdurların ve ezilenlerin yanında yer alarak zulmün, kibrin ve vahşetin karşısında durdum.
Çalışmalarımın ve mesleğimin doğası gereğince, Pol Pot'un Kamboçya'daki mirası ya da Romanya’daki Çavuşesku döneminde demir yumruk yönetimi nedeniyle dünyanın en büyük utanmazlarını bir araya getiren haberleri takip etmek zorunda kaldım. Fakat bunları birer haber olarak değil, ‘trajedi, acı ve zulüm’ olarak takip ettim.
Her zaman bu modellerin milletimize ulaşmasından korkar, bu yüzden tüm umudumu kaybeder ve bütün hayallerimi defnederdim. Bu kaygılarla yarım asır boyunca Kuzey Kore haberlerini takip ettim. Bunlar 40 milyon Koreliye Kim İl-sung tarafından verilen konuşmalara yönelik güzellemelerden ibaretti, başka bir şey değildi. Ne yeni bir ilaç ne değirmen ne fırın, hiçbir şey. Yalnızca ‘Saygıdeğer Lider.’ Oğlu Kim Jong-il ile birlikte haberler biraz değişti: Liderin treni, Japon liderinin aşçısı ve dondan kaynaklanan bir kıtlıktan dolayı bir milyon insanın ölümü. Sonra Kim Jong-il öldü ve gururla dolu mütebessim bir çehre ile Kim Jong-un geldi. Pyongyang'dan tek bir türden ibaret olan ‘resimli haberler’ gelmeye başladı: Kim Jong-un bu fotoğraflarda elinde dürbünüyle görüntüleniyor, gülüyor, füze fırlatıyor ve ellerini birbirine vuruyor.
Başka bir haber? Hayır hiçbir şey yoktu. Yıllar geçtikçe daha fazla füze haberi. Ardından bir askeri geçit töreninin fotoğrafları paylaşıldı. On binlerce asker silahlarını kaldırarak selam veriyor. Nereye böyle ey gençler! Hiçbir yere. Saygıdeğer liderimizi selamlıyoruz. Yeni bir üniversite, yeni bir şair ya da herhangi bir küresel çaba? Henüz değil. Önce liderimizin füzeleri fırlatması gerekiyor.
Bir gün lider ortadan kayboldu.
Dünya endişeli. Füze bilim adamları, işsizlik ve uyuşukluk sendromuna kapıldılar. Zaten başka hiçbir şeyde iyi değillerdi. Bu dünyanın kadim bir vatandaşı olarak endişe hissetmemekle birlikte merak da etmedim. Lider yeni bir füze partisi bekliyor ve bu arada dünyaya gizem serpiyor. Dünyanın bir karpuz kabuğu üzerinde kaydığını ve ayaklarının altına serildiğini biliyor. Spekülasyonlar başlıyor. Analizler, uzmanlar vs… Liderimiz ise geniş bir fotoğraf karesinde gülümsüyor.
Korku ve kasvet dolu bir dünyanın içerisinden gelen biri olduğum için Kim İl-sung, Kim Jong-il ve Kim Jong-un ülkesinden bütçenin artırılmasıyla ilgili haberler bekliyorum. Çin ile bir endüstriyel üretim planı hakkında yapılan bir anlaşmaya, buz ve kıtlık olmayan bir mevsim, Kuzey Kore’nin Güney Kore'nin başını çektiği milletler yarışına girdiğine dair haberler bekliyorum. Oysa geriye kalan heder edilmiş olan milyonlarca insan ve boşa giden zamanım. Bırakın lider istediği şeyi yapsın. İstediği zaman ortaya çıksın ve istediği zaman gizlensin. Dünyanın durumu bu saçmalığı takip etmekten daha önemlidir. Belki lider daha heyecan verici yöntemler bulursa biz göz atılır. Ne gibi? Bilmiyorum. Şahsen beklediğim tek haber Kim Jong-un yarın halkının karşısına çıkması ve yeni bir hobi bulduğunu açıklaması: Özgürlük ve iş.