Kazanan kim? Trump mı yoksa Twitter mı?

Bu sorunun cevabı Trump’tır ve bana göre bunun 3 sebebi var.
Öncelikle Trump’ın seçim tabanını harekete geçirmesi ve silahlandırması için yeni bir rakibe ihtiyacı vardı. Twitter ona altın bir fırsat verdi. Geleneksel medya açıkça onunla anlaşmazlık yaşadığını duyurdu ve Hillary'den Biden'e kadar Demokrat rakiplerinin arkasında saf tuttu.
Gazeteler, istasyonlar ve büyük isimler yüksek sesle nefretlerini dile getirdiler. Bu noktanın ona zarar vereceğini düşündük. Fakat bu onun işine geldi. Çünkü sırtlanlar gibi toplu olarak ona yapılan bu saldırı, hayranlarının yanında ve destekçilerinin çevrelerinin dışında bile meşruiyetini ve popülaritesini arttırdı. Bazı kimseler onun açıklamalarında bazı doğru hususların bulunduğunu düşünüyorlar. Ortaçağ’daki bir cadı gibi avlandığı ve rakipleri gibi adil muamele görmediği sözlerinde haklılık olduğunu söylüyorlar.
CNN ve Washington Post düşmanlığının kullanılmış ve modası geçmiş olması dolayısıyla Twitter tam zamanında geldi. Twitter ile ilgili sorun, ortaya atmış olduğu argümanın sağlam olmaması ve kolay bir şekilde çürütülebilir olmasıydı. Şirketini Twitter'ın ayak bastığı kaygan zeminden uzaklaştırmak için bir an önce harekete geçen Facebook’un sahibinin işaret ettiği şey de buydu. Twitter böylece herhangi bir görüşü savunmaktan veya taraf tutmaktan uzak olan misyonunu kökten değiştirdi. Kendi doğru ve yanlış vizyonuyla içerik paylaşan ve yargıda bulunan bir editör gibi hareket etti. Bunun için yayıncı muamelesi görecek ve yayıncılara ilişkin yasal şartlardan sorumlu olacak. Nitekim başından bu yana sahip olduğu ilk özelliğini kaybetti.
Kendini bu oyuna dahil etmesiyle birlikte artık yanıltıcı bilgiler içerdiğini düşündüğü milyonlarca tweeti düzeltmek zorunda. Twitter Çin'den Brezilya’ya kadar devlet başkanlarının hesaplarına girecek ve onları düzeltecek mi! İmkansız bir görev.
Aynı zamanda Twitter'ın geniş bir hafızası var. CNN ve Washington Post tarafından Trump'ın Ruslarla olan işbirliği ve ona karşı yapılan suçlamalarla ilgili onlarca yanlış bilgiyi düzeltecek mi? Elbette olası değil. Twitter'ın müdahalesinden hoşnut olmayan kişiler, platformun dayandığı mantıktaki tutarsızlığa dikkat çekerek, Twitter'ı Hamaney gibi aşırılık yanlısı isimlerin tweetleriyle doldurarak kurucusu olan Jack Dorsey'e şunu sordular: Neden lütfedip bunları da düzeltmiyorsun!
Helsinki'de Putin'le yaptığı görüşmeden sonra Trump’ı ‘vatan hainliğiyle’ suçlayan eski CIA Direktörü John Brennan'ın meşhur tweetini hatırlıyoruz. Twitter yeni görevi uyarınca ya bu tweetleri silmeli ya da Trump'ın Moskova ile işbirliği yaptığı yönündeki suçlamalardan beraat ettiği Mueller’in raporunu link olarak bu tweetlerin altında paylaşmalı.
Bu bizi üçüncü ve önemli bir diğer noktaya getiriyor. Twitter savaşa neden başkasıyla değil de Trump ile başladı? Mesela neden Biden ile başlamadı? Bu iki hususu gün yüzüne çıkarıyor. Bunlardan birincisi bilinen bir şey. Twitter’ın sahipleri her ne kadar sol eğilimli olsalar da platformu görüşlerini ifade etmek isteyen herkese açmakla övünüyorlar. Başkan Trump da sesini milyonlara duyurmak için bu platformu aktif olarak kullandı ve zaferinin nedenlerinden biri de budur. Sözlerini çarpıtmadan insanlara ulaştıran bir platform olduğunu belirtti.
Twitter sürpriz müdahalesiyle bu niteliğini kaybetti ve bir tarafın aleyhine olacak şekilde bir diğer tarafı tuttu. Şirketin ideolojik eğilimi ekonomik vizyonuna galebe çaldı. Bu, Facebook’un sahibinin istemediği bir şeydir. Ancak bu şirketin milyonlarca muhafazakarla ve ayrıca sansür istemeyen kullanıcılarla savaşa girmekten ne çıkarı olabilir ki? Bunun tek bir makul açıklaması var. Müdahalenin zamanlaması dikkate alındığında bunun tek hedefinin, ‘koronavirüsten sonra ABD Başkanı'nın zayıflığından ve ekonominin bozulmasından faydalanmak’ olduğunu söyleyebiliriz.
Fakat Dorsey ve arkadaşları Trump’a aradığı savaşı hediye etmiş olabilirler.