Sultan bin Ahmed el-Caber
BAE Sanayi ve İleri Teknoloji Bakanı
TT

BAE ve geleceği yaratmak

Arap dünyası ve Ortadoğu bölgesi, bir yandan ulusal ilkelere ve sabitelere bağlılık, diğer yandan da geleceği sağlam temeller üzerine inşa etmeye yönelik somut adımlar atma cesaretini ve gözü pekliğini birleştirerek yeni bir şafağı, sürdürülebilir ekonomik ve sosyal büyümeye ulaşmada temel bir faktör olarak güvenlik, barış ve istikrar sağlamayı amaçlayan yeni bir stratejik düşünme aşamasıyla müjdelenecek.
BAE'nin bilge liderliğinin doğru görüşlü, vizyonu aracılığıyla her gün bölgeye ve dünyaya sunduğu umut budur. Bu umut, Abu Dabi Veliaht Prensi ve BAE Silahlı Kuvvetler Yüksek Komutanı Muhammed bin Zayed Al Nahyan’ın, İsrail’in Filistin topraklarını ilhak etmeyi askıya aldığını ve BAE’nin İsrail ile ikili ilişkilere ulaştıracak ortak işbirliği başlatmak için bir yol haritası belirleme konusunda anlaştığını açıklaması ile yinelenmiştir.
İkili ilişkiler kurma çalışmalarının başladığının Filistin topraklarını ilhak etme planlarının askıya alınmasıyla birlikte duyurulması, ilhakın şimdi gerçekleşmesi halinde bölgede yaşanacak istikrarsızlığı ve güvenliğin bozulmasını önleyen tarihi bir başarıdır. Diplomatik bir çözüm için umut penceresi açmakta ve kendisine daha fazla zaman tanımaktadır. Ayrıca, kardeş Filistin halkının haklarını desteklemede BAE'nin sabit ilkelerinin sağlamlılığını, her zaman Ortadoğu bölgesinde güvenliği, barışı ve istikrarı güçlendirmenin temel bir dayanağı, Filistin davasının temel destekçisi olacağını da teyit etmektedir. Bu başarı, diplomatik ve siyasi araçların krizleri sınırlayabileceğinin, diyalogun, çatışmalar ve ihtilaflar için adil, kapsamlı ve kalıcı bir çözüme ulaşmanın tek yolu olduğunun kanıtıdır. Bu, her zaman yapıcı pozitif iletişim köprüleri ve işbirliği kurmayı amaçlayan, her türlü aşırılık, hoşgörüsüzlük, nefret ve şiddeti reddeden BAE'nin temel ilkelerine uygundur.
BAE ile İsrail arasında ikili ve diplomatik ilişkilerin kurulması ve barış anlaşmasına yönelik çalışmaların başlaması önemli stratejik boyutlara sahiptir. Zira her iki ülke de bölgedeki en büyük ekonomik güçler arasındadır. Ayrıca çeşitli alanlarda ve sektörlerde büyük ve ileri bilimsel ve teknolojik kapasiteye sahiptirler. Bu kuşkusuz ekonomik büyümeyi canlandıracak, bölge ve dünyada teknolojik buluşları teşvik edecektir. Bunun bir örneği, BAE ile İsrail arasında, olumlu etkileri tüm dünyaya uzanıp fayda sağlayacak "Kovid-19" virüsü için bir tedavi ve aşı geliştirilmesine ilişkin sağlık bilimleri ve ilaç endüstrileri alanında işbirliğinin hızlandırılmasıdır.
Geçtiğimiz on yıllar boyunca Ortadoğu, kalkınma sürecini engelleyen çatışmaların ve savaşların kurbanı oldu. Gerçekler ise bölge nüfusunun en büyük bölümünü güvenli ve istikrarlı bir yaşam inşa etmek isteyen genç neslin oluşturduğunu gösteriyor. Dünya, çeşitli alanlarda ileri teknolojiye bağımlılığın arttığı dördüncü sanayi çağına doğru hızlı bir geçişe tanık olurken geleceğe hazırlık olarak işbirliğine, kapasite gelişimine ve çabaların birleştirilmesine acil ihtiyaç var. Genç nesle başarılı bir yaşam inşa etmeleri için uygun fırsatlar sağlamak, insanlığın su, gıda ve enerji güvenliğini temin etmek, Kovid-19 benzeri salgınlarla yüzleşmek gibi dünyanın tanık olduğu büyük zorluklar ile olumsuz etkileri göz ardı edildiğinde şimdiki zamanla sınırlı kalmayıp gelecek nesilleri de etkileyecek diğer acil konulara çözümler bulmaya odaklanılmasını sağlamaya gereksinim var.
BAE'nin kuruluşundan itibaren kurucusu Şeyh Zayed bin Sultan Al Nahyan, ayıran değil birleştiren, ayrım gözetmeksizin herkese yardım eli uzatan, nefret ve ırkçılıkla savaşan, iyilik tohumları ekmeye çalışan asil, adil ilke ve değerlere dayanan sağlam bir yaklaşım benimsedi. Sağgörülü liderliğimiz ve BAE, insanlığı ortak sorunlar etrafında birleştiren yüce bir mesajın taşıyıcısı olması için bu yolu izlemeye devam ediyor.
Tarih, her zaman vatanını düşünen, BAE bayrağını daha da yükseltmeye çalışan, halkına ve dünyanın her yerinde insanlığa mutlu ve istikrarlı bir yaşam için gerekli tüm unsurları sağlamak konusunda çabalayan Şeyh Muhammed bin Zayed Al Nahyan'ın cesur kararını ve bu akıllı girişimi kaydedecektir. BAE Devlet Başkanı Yardımcısı, Başbakan ve Dubai Emiri Muhammed bin Raşid Al Maktum’un dediği gibi: “Tarih erkekler tarafından yazılır, barış cesurlar tarafından yapılır.”