Mişari Zeydi
Suudi Arabistanlı gazeteci- yazar
TT

Mahmud İzzet’in tutuklanması neden önemli bir başarı?!

Müslüman Kardeşler'in en tehlikeli kaçak liderlerinden biri olan Mahmud İzzet’in -grubun kara kalbi ve sır küpü- tutuklanması, Mısır güvenliğinin güvenli bir şekilde gerçekleştirdiği başarılı ve önemli bir darbe oldu.
Haberler, İzzet’in Müslüman Kardeşler'in desteklendiği Gazze, Katar veya Türkiye'de saklandığı yönündeydi. Ancak kendisinin Kahire’deki Beşinci Yerleşim bölgesindeki bir evde olduğu ortaya çıktı.
İzzet’in elde tutulması hayati önem taşıyor. Zirâ İzzet, kendisinden yaşça küçük arkadaşı, önceden tutuklanan Hayrat eş-Şatır ile beraber ideolojik, dinamik, askeri ve mali örgütlenme ve seferberliğin ilk ismi sayılıyor.
Grubun milyarlar değerinde fonları, örgütsel bağlantıları, grup ile iş birliği içerisindeki ağların bilgileri, grubun devlet organları dahilindeki veya diğer alanlardaki -bu arada spor da dahil!- ajanlarının kimler olduğu, Müslüman Kardeşler liderliğinin nadir seçkinleri tarafından biliniyor. Sayıları belki de bir elin parmaklarını geçmeyen bu isimlerden en önemlisi ise tabiki de Mahmud İzzet.
Grubun evlatlarından olan bu adam, Seyyid Kutub'un kanlı fikriyatını iliklerine kadar sindirmişti. Bir hareket, sır ve örgüt adamıydı. Bazıları, İzzet’in aslında daha önceden tutuklandığını ancak Mısırlı yetkililerin bunu sonradan duyurduğunu düşünüyor. Buradaki amacın Türkiye, belki Malezya ve Avrupa'da var olan grubun yurt dışındaki kolunun devreye sokulacak alternatif isimler ve kanallar belirlemesinin engellenmesi olduğu ifade ediliyor. Belki de bu ilan vaktinde yapılmıştır. Önemli olan, Mısırlı müfettişlerin önleyici darbelerde kullanmak amacıyla İzzet’ten ciddi miktarda bilgi sağlayacak olmasıdır.
Bu bilgilerden bazıları gruba aktarılmak üzere Mısır’dan ve Mısır’a giden para akışı, Katar ve Türkiye’nin rolleri, Müslüman Kardeşler’in Körfez, Malezya, Batı ve Libya’daki hücrelerinin rolleri ile ilgili. Mısırlı müfettişler, Müslüman Kardeşler’in iç ağları, grubun nerelere sızdığı, grubun yurt dışındaki aktivistler arasındaki müttefikleri hakkında net bir tablo sağlayacak. Bu arada Usame bin Ladin’in meşhur evrakları ile Abbottabad evraklarında Ladin’in Batılı İngiliz gazeteciler, aynı zamanda Arap gazeteciler ile iş birliği ve iletişimden bahsettiği görülüyor.
7 yıllık kaçağın yakalanmasından, lider Bedii ile kardeşlerinin hapse düşmesi sonrasında, Murabitun örgütü kurucusu ve eski Mısır Saka Kuvvetleri (Thunderbolt Forces) hain subayı Hişam Aşmavi teslim alınmıştı. Mısırlı müfettişlerin, idamı öncesinde Hişam’dan terörist Müslüman Kardeşler cemaatinin dış destekçileri -Hişam ve grubu gibi- ve bu ağlara belki de resmi sektörlerde Mısır’dan kimlerin yardım ettiği hakkında oldukça faydalı bilgiler edindiği kesin.
Güvenlik ve siyasi kesimlerden karar vericilerin terörist liderlerin itiraflarından elde ettiği bilgiler doğru bir tasavvur oluşturmak, bu kişilerin ideolojik düşünce tarzları ve hareketleri hakkında bilgi sağlamak ve bu hainleri destekleyen ülkeler -Arap, Acem, Rum veya Avrupalı!- hakkında kesin kanıtlar elde etmek açısından önemlidir.