Mişari Zeydi
Suudi Arabistanlı gazeteci- yazar
TT

Yasaklar mı yoksa ‘yeni koşturanlar’ mı?

Merhum şair Nizar Kabbani’nin ‘Koşturanlar’ adlı ünlü bir şiir var. Şiirde, İsrail ile barış müzakerelerinin ve Arap siyasi anlayışlarının başlamasını hicveder.
Şiir, Filistin ve İsrail arasındaki Oslo Anlaşması’ndan (1993) sonra yazıldı. Oslo, Kahire ve Riyad başta olmak üzere Arapların tanıdığı bir anlaşmadır. Bunun üzerine Suriyeli Arap şair Nizar Kabbani Koşturanlar’ı yazdı ve her zamanki gibi her türlü yaratıcılıkla ‘bir edebiyat’ örneği ortaya koydu.
Nizar’ın şiirinde söylediklerine kulak verelim;
Oslo’daki bu gizli flörtten sonra
Kısır olarak çıktık...
Buğday tanesinden daha küçük bir vatan bağışladılar bize
Susuz yutacağımız bir vatan bıraktılar...
Tıpkı Aspirin taneleri gibi!
Humeyni’nin İran’ının, Erdoğan’ın Türkiye’sinin, Hamas’ın, hatta Filistin yönetiminin kitlesinden ve medyasından, Körfez’deki, Yemen’deki, Irak’taki (vb.) Müslüman Kardeşler (İhvan-ı Müslimin) ve İran kitlelerinden, solcu ve milliyetçi ergenlerin hicivlerine tanık olduk.
Ama sonra, bugün, bölgede ‘direnişin’ süngü ucunu gördük. Tel Aviv ile ‘açık’ siyasi diyalog kanalları açan herkese ilk hakareti gördük. Lübnan’ın İsrail ile diyaloğunu desteklemek için acele eden Hizbullah’ı gördük.
Evet, doğrudan ve açıkça, Hizbullah’ın son tavrını takip edelim. Hizbullah parlamento bloğu, yaptığı açıklamada, kara ve deniz sınırlarının belirlenmesine ilişkin İsrail ile müzakere çerçevesinde bir anlaşmanın, ‘Arap ülkelerinin izlediği uzlaşma ve normalleşme yaklaşımıyla hiçbir ilgisi olmadığını’ söyledi. Açıklamada, “Şurada burada yapılan tüm konuşmaların aksine, güney deniz sınırlarımız ve topraklarımızın restorasyonu ile ilgili münhasır bir konuya ilişkin müzakere çerçevesi, ulusal egemenlik alanlarımızın sınırlarının çizilmesine uzandı” denildi.
Bu ifade, Lübnan’daki İranlı grubun ‘devlet hakları ve ulusal meseleler üzerine müzakere’ bahanesi altında İsrail ile ‘normalleşmek’ için bir gerekçesi ve yorumudur. Arafat’ın da daha önce yaptığı tam olarak buydu. Sedat, Kral Hüseyin ve hatta Hafız Esed bile bunu yapmaya çalıştı.
Peki size helal ve başkalarına haram bir normalleşme var mı? İsrail ile size kutsal başkalarına pis bir diyalog mevcut mu?
Lübnan Temsilciler Meclisi Başkanı ve Hizbullah’ın ortağı Nebih Berri, birkaç gün önce yaptığı açıklamada, ‘Siyonist oluşum’ ile olan Lübnan temasının, Birleşmiş Milletler’in (BM) himayesinde gerçekleşeceğini söyledi. İlginç bir şekilde, bizzat İsrail, ABD gibi Lübnan'ın bu tutumunu memnuniyetle karşıladı!
Muhalif Araplara ve dava savunucularına göre Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esed, Rusya merkezli Sputnik’e verdiği yakın tarihli bir röportajında, ‘İsrail ile normal ilişkiler kurmanın ancak topraklarını geri aldıklarında mümkün olduğunu’ söyledi. Doktor, karşılaştırmalı yöntemine, “Teoride evet, ancak pratikte şu ana kadar cevap hayır” ifadelerini de ekledi.
Bu Esedçi ukalalık önemli değil, önemli olan anlatımda yasak olanı kırmaktır. Bu ise, bir muhalefet ve direnişin başının, Rus ajansa yaptığı konuşmada ima ettiği bir şeydir.
Ondan önce de Lübnan’da Humeyni’nin partisini savunmuş ve teorileştirmişti.
Yani ‘Yeni koşturanlar’ başlıklı bir modern Nizari şiire ihtiyacımız var mı?