Semir Ataullah
Lübnanlı gazeteci - yazar
TT

Arap devleti

Para değeri tarihinin en düşük noktasına doğru inerken Türkiye, içeride ve dışarıda bir dizi imparatorluk savaşına giriyor. İran, borçlar ve yaptırımlarla boğuşurken dışarıda imparatorluk savaşlarına giriyor. Öte taraftan Venezuela bir ‘işçi sınıfı’ savaşı verirken, bir milyon insanı komşu sınırlardan yaya olarak göç ettirdi. Ürdün, Türkiye ve Lübnan'da milyonlarca yerinden edilmiş Suriyeli bulunuyor. Şam ise bu arada modern adıyla ‘direniş’ diye bilinen bir kararlılık ve karşı koyma savaşı veriyor.
İnsanların yaşamlarını, refahını ve onurunu heder etmek tarih boyunca tekrar eden trajik bir hadisedir. Kötü rejimler ve hastalıklı akıllar, yoksulluk, yenilgi ve geri kalmışlığı beraberinde getiren bir sloganı çığırıp duruyor. ABD başkanlık seçimlerinin gürültüsünün ve çılgın tartışmaların gölgesindeki insanlar, Yeni Zelanda seçmenlerinin Jacinda Ardern'i yeniden seçmek için sandığa yürüdüğü en güzel seçimleri fark etmediler.
Jacinda Ardern, ABD’yi işgal etmek, komşusu Avustralya'yı kendisinden kurtarmak ve emperyalizmle savaşmak istemiyor. Vatandaşlarının refaha kavuşmasını, topraklarında kalmalarını, mutlu yaşamalarını ve çocuklarını okula, işçilerini fabrikalara, hastalarını hastanelere götürebilmelerini istiyor. Lübnan’da Yemen'i kurtardık, Venezuela'yı kutsadık ve Kudüs'ü ise kurtarmak üzereyiz. Fakat çöp, borç, çaresizlik ve karamsarlığa saplanmış durumdayız.
Halkını ekmekle besleyen, uyumaları için yastık sağlayan, evlerine ve fabrikalarına elektrik veren, barış, güvenlik ve huzur temin eden rejimleri destekliyorum. Toprağı işgal edilmemiş, zihni köleleştirilmemiş, iradesine ipotek konulmamış, çocuklarının geleceği kendi topraklarında olan özgür bir dünya vatandaşı ile beraberim.
Yeni Zelanda, Kanada, Singapur, Avustralya, Finlandiya, Japonya ve Güney Kore gibi iyi ülkeler bize, halk olarak ne kadar eziyet çektiğimizi ve devlet olarak nasıl kasırgalarla boğuştuğumuzu hatırlatıyor. Ankara ve Tel Aviv, onlarca yıl süren bağımsızlığımızın ardından geleceğimizi tehdit ediyor. Her yerde cepheler var. Arzulara ve huzura yer yok.
İki Arap devleti vardır. İlkinin adı Mısır’dır. Arap dünyasının doğusu ile Afrika arasında uzanan devlet 6 bin yaşındadır ve 100 milyon insana ev sahipliği yapmaktadır. Bunlardan bazıları Abdunnasır, Necip Mahfuz, Ahmed Zevail, Taha Hüseyin, Abbas Mahmud el-Akkad, Ümmü Gülsüm, Fatin ve Yüsra’dır. Piramitler, Nil, Luksor, Ahmed Şevki, Ekim Savaşı, Sham en-Nessim, Sina, Süveyş Kanalı, Zamalek, Mecdi Yakub, Muhammad Abdulvehhab, Enti Umri, El Ezher, Tevfik el-Hâkim, Diary of a Country Prosecutor, Feyyum, Krallar Vadisi, Papa Şenuda, Fishawy, Nübye, Roma, 6 Ekim, Ali Mahmud Taha, İbrahim Naci ve diğerleri. Diğer Arap ülkesi ise ışıklar ve kameralarla Kahire sokaklarında göstericileri arıyor.