Mişari Zeydi
Suudi Arabistanlı gazeteci- yazar
TT

Fransız Müslümandan kim sorumlu?

Fransa ile İslam arasındaki sorunu, Müslümanların duygularını inciten karikatürler konusuna indirgemek yanıltıcıdır.
Sorunun köklerini hatırlatmak gerekiyor. Bunlardan biri de Fransa'daki Müslüman nüfusunun çoğunun Fransız "vatandaşı” ve bir kısmının orada yaşayanlar olduğudur. Bunlar arasında ise on yıllardır Fransa’da yaşayanların yanı sıra Asya ve Afrika’daki savaş, kaos ve yoksulluktan kaçan mülteciler de var.
Ancak biz burada, çoğu Mağrip ülkeleri ya da Afrika’dan, Lübnan, Suriye veya geçmişte Fransa nüfuzu altında olan ülkelerden Fransa’ya göç eden Müslümanların ikinci, üçüncü veya dördüncü neslini oluşturan Müslüman Fransız vatandaşlarından bahsetmekle yetineceğiz.
Fransız yıldız futbolcu ve halihazırda Real Madrid’in teknik direktörlüğünü yapan Cezayir asıllı Zinédine Zidane bunun iyi bir örneğidir.  
Dolayısıyla, Fransız devletinin aşırılık ve tekfir düşüncesi ve bu düşünceden beslenen terörist insanın oluşumu meselesini ele alma şekli, özünde bir Fransız meselesidir.
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, "İslami tecrit" olarak adlandırdığı şeye karşı koymak ve laik değerleri savunmak için daha katı yasalar çıkarmayı planladığını açıklar açıklamaz, bunun sağcı şovenist bir açıklama olduğu bahanesiyle Müslüman Kardeşler, özellikle de Türkçe versiyonu platformları ve bazı solcu romantikler, kendisini hedef tahtasına oturtan bir kampanya başlattılar. Bu, yukarıda belirttiğimiz gibi yanıltıcı ve bazı durumlarda kışkırtıcı bir indirgemedir.
 Macron - ki ben onun hayranı değilim- "Sayıları yaklaşık 6 milyon olan Fransa’daki Müslüman azınlık, “karşıt toplum” oluşturma tehlikesiyle karşı karşıyadır” diyor.
Gerçek şu ki, Fransa ile bazı Avrupa ve Batı ülkelerinin, kendi ülkelerindeki İslam ve Müslümanlar meselesine olan ilgisi Macron döneminden çok daha öncesine dayanıyor. Sarkozy’nin içişleri bakanı olduğu dönemi hatırlıyoruz.
France24 kanalında çalışan ve uzun bir süre Fransa’da yaşayan Lübnanlı gazeteci Mayssaloun Nassar, İngiliz BBC kanalına verdiği röportajda, ”Fransa'daki sorunu Müslümanlara yönelik nefretin varlığına indirgemek, son derece karmaşık bir gerçekliğin basitleştirilmesidir” diyor ve şunu ekliyor: “Dünyadaki diğer ırkçılar gibi Fransız ırkçılığı da sadece Müslümanlara karşı değil, Araplara, siyahlara ve Yahudilere karşıdır. Dolayısıyla yalnızca Müslümanlara yönelik değildir”.
Ben de buna, diğer insan toplulukları gibi Müslümanların da ırkçıları ve nefret muhafızları olduğunu eklemek istiyorum. Çünkü bu davranış tarih boyunca var olan genel insan kusurlarının bir parçasıdır.
Sözün özü; Fransız vatandaşından, Alman, Rus, İtalyan, Türk, Mısırlı, Çinli ve diğerleri gibi kendi devleti sorumludur. Müslümanların rolü, uyum ve barış değerlerini tavsiye etmek ve yaymaktır. Recep Tayyip Erdoğan’ın hayalleri için İhvancı (Müslüman Kardeşler) ve Erdoğancı eylemlerin peşinden koşmak değil.