Semir Ataullah
Lübnanlı gazeteci - yazar
TT

Washington'daki bunalımlı sahne

Yarın Washington’da hatta belki de ABD’nin tamamında bunalımlı bir gün olacak. Eski Başkan, tarihinin en önemli gününde başkentten öfkeli bir şekilde ayrılırken, yeni Başkan selefinden en önemli başkanlık kararnamelerini teslim alma, görev süresi içinde yaptıkları için ona teşekkür etme fırsatı bulamayacak. Selef halefine geleneksel iyi dileklerini iletmeyi, sırları ve dünyayı iki saat içinde tamamen yok edecek silahların kodlarını teslim etmeyi reddediyor.
Göreve gelen 45 başkan arasında hiçbiri 20 Ocak 2021 gibi bir gün yaşamamıştır. Bir başkan Beyaz Saray’dan izole edilmiş ve hiç kimse kendisine veda etmeden ayrılırken, diğeri korkarak ve geleneksel karşılama töreni olmadan yerleşecek. Asi ve dik başlı bir başkan giderken yerini yaşlı ve yanlış zamanda ulaşmış olmaktan korkan bir başkana bırakacak. Başkent Washington, neredeyse bir savaş alanı, Kongre binası yaşadığı kötü kabustan henüz uyanamadı. Başka eyalet ve şehirlerde de ayak takımı toplanıyor, 6 Ocak’ta yaşananlar sanki ülkede yeni bir baskın yapılmaya hazırlanıyor gibi.
Yazık ki bu korkunç iklimde Trump döneminde özellikle ekonomi alanındaki iyileşmeler ve askeri çekilmeler gibi şahit olunan iyi şeyleri hatırlamaya imkan yok. Trump Florida’ya dönerken, Afganistan’da artık sadece 2 bin 500 ABD askeri kaldığını kimse fark etmeyecek.
Çünkü Trump’ın tavırları her şeyi bastırdı. Bir savaştan çıkıp diğerine giriyormuş gibi sürekli kızgın bir başkan. Sanki evinin yatak odasından çıkıp bir başka odasına giriyormuş gibi ABD’nin imzalamış olduğu sözleşmelerden ayrılan, herkese ABD Başkanı değil de Donald Trump gibi davranan birisi.
Beyaz Saray’dan ayrılmasından sonra Trump’ın bir siyasi hayatı olabileceğine inananlardan değilim. Bir an için geleneksel siyasetin imajını sona erdirecek gibi görünen birçok popülist olgu ortaya çıkmış, ama hepsi de çok geçmeden unutulmuştur. Amerikan müesses nizamı muhalifleri hep öğütmüştür. Beyaz Saray’dan ayrılıp normal hayata dönenler her zaman hemen sıradan bir insan olmaya dönmüştür. Kutlamalara katılan, hatıralarını yazan ve konferanslar veren bir insana.
Trump’a gelince, büyük olasılıkla herkese ateş püskürdüğü anı kitabını yayınlamakla yetinecek. Sorun şu ki, 4 yıl içerisinde kendisine bir düzine başkanın edinebileceği kadar düşman edindi. Fransızlar, “İnsanı insan yapan yaklaşımıdır” derler. Trump'ın müdahaleci ve uzlaşmaz yaklaşımı ona pek yardımcı olmadı. Kendisi ABD tarihinde yardımcılarını ve danışmanlarını en çok görevden alan veya kovan başkan oldu. Sanki fildişi kulesinden bakıyordu.