Mişari Zeydi
Suudi Arabistanlı gazeteci- yazar
TT

Mısır ve Suudi Arabistan… Bir kurtuluş gemisi

Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi’nin, Mısır-Suudi Arabistan işbirliğinin “özelliği” ve “merkeziyetçiliği” hakkında son yaptığı konuşmaları ne dışavurumcu bir yorum biçimi ne de “ihtiyaç duyulmayan bir gereksinimdir.”
Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi, kendisine Suudi Arabistan Kralı Selman bin Abdulaziz tarafından bir mektubu iletmek için Kahire’ye gelen Suudi Arabistan Devlet Bakanı Dr. İssam bin Said’i karşıladığı sırada Mısır-Suudi Arabistan ilişkilerinde öne çıkan stratejik özelliği ve bu işbirliğinin tüm Arap bölgesinin istikrarı için bir dayanağı temsil ettiğini vurguladı.
Mısır Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Bessam Radi’ye göre Bakan İssam bin Said, Kral Selman’ın mektubunu Mısır Cumhurbaşkanı’na iletti. Söz konusu mektubun içerisinde iki ülkeyi bir araya getiren tarihi ilişkilerin ne kadar köklü olduğu ve Mısır ile “yoğun” çalışma ve koordinasyon sürecini sürdürme arzusu vurgulanmıştı.
Bu sözler ve işaretler bölgemizdeki siyasi hayatın bu kritik döneminde oldukça önemli sayılıyor. Mısır-Suudi Arabistan koordinasyonu geçmişte de önemliydi. Ancak şimdi kâh İran’daki Humeyni rejimi kâh yeni Türk feshinin altındaki İhvan şebekesi tarafından gelen yabancı yıkıcı projeler ve saldırılara karşı ılımlı Arap projesinin sürdürülmesi ve gerçekleştirilmesi için elzem bir şey. Tüm bunların yanı sıra yeni ABD yönetimi de var. Görünüşe göre yeni yönetim bölgemizde bile Obamacılığın vehimleri ve siyasi deneylerinin bir karışımı ile hareket ediyor. Washington’da siyasi olmayan ideolojik slogan treni ne zaman durup gerçek siyaset başlayacak acaba?
Kahire, Riyad ve Abu Dabi’nin ittifakı ve birlik olması, Acemlerin ve Romalıların (Arap atalarımız İranlıları ve Türkleri Acemler ve Romalılar olarak adlandırırdı) müdahalelerine karşı koruyucu tek duvardır. Ayrıca bu ittifak, İslam adı altında yıkıcı dalgaları kırmanın tek yoludur. Bu dalgalar da Türk ve İran bayrakları altında hizmet eden taburlar, İhvan’ın liderliğinde ve arkasında bayrakları altında ganimetleri toplayanlara karşı boyunlarını eğip yürüyenlerin taburları ve aynı şekilde Irak, Suriye, Lübnan ve Yemen’deki Humeyni birliklerinin çeteleridir.
Bugün oportünist siyasi İslamcıların -Şii ve Sünni- başta ABD olmak üzere batılı sol kesim ile arasındaki habis ittifakın tufanından, yalnızca merkezinde Riyad ve Kahire’nin olduğu Arap ittifakı gemisine binmek kurtarabilir.
Bu bir kurtuluş gemisidir. Halkımızın cahil veya gözlerini kapatanların “bir kısmı” beni mazur görsün... Suudi Arabistan liderleri ve Mısır liderleri bunun tamamen farkında.