Mişari Zeydi
Suudi Arabistanlı gazeteci- yazar
TT

Müslüman Kardeşler niye hala Mısır’da?

Mısır’ın kurumlarını ve sektörlerini oralara sızmış ve yıkıcı bir role bürünmüş olan Müslüman Kardeşler unsurlarından arındırma çağrılarının ardından nihayet Mısır Temsilciler Meclisi’nin Anayasa ve Yasama İşleri Komisyonu, 60’tan fazla milletvekili tarafından sunulan bir teklifle, disiplin cezası olmaksızın işten çıkarmaya ilişkin 1972 tarihli ve 10 sayılı kanunda değişiklik taslağını geçtiğimiz günlerde onayladı.
Anayasa ve Yasama İşleri Komisyonu Sekreteri ve Milletvekili Ali Badr, bu yasanın anayasaya ve Temsilciler Meclisi’nin iç tüzüğüne uygun olduğunu aktardı. Bazı bakanların, terörist fikir sahipleriyle mücadelede ellerinin kollarının bağlı olması, bu yasanın çıkarılmasını istemelerinin ve yasanın çıkmasının nedenlerinden biriydi.
Mısır Ulaştırma Bakanı Kamil el-Vezir, geçtiğimiz Nisan ayında Mısır parlamentosunda yaptığı konuşmada, terör örgütüne mensup ve gizli bir şekilde mevcut nizamı tahrip etmek için çalışan çok sayıda devlet çalışanı olduğunu ifade ederek parlamentoyu, bu kimselerin derhal görevlerinden uzaklaştırılmaları için yasa hazırlamaya çağırdı.
Bakanlıkta Müslüman Kardeşler’e mensup çalışanların varlığının doğru bir bilgi olduğunu ve bakanlığın güvenlik yetkililerinin terör örgütüne bağlılığı bulunan çalışanlardan kurtulmak için çeşitli yollara başvurduğunu söyledi.
Mısır’da halkın desteğiyle devlet, Müslüman Kardeşler’e karşı büyük bir mücadele başlatmış durumda. Devlet, Batı Sahra’da, Kuzey Sina’da, Yukarı ve Aşağı Mısır’da gerçek anlamda silahla ve kanla bir savaş yürütüyor.
Müslüman Kardeşler de, Türk “Kardeşlik” kanallarında, “El-Cezire” kanalında ve Londra “El-Hıvar” kanalı gibi birçok kanalda, tüm Mısır karşıtı platformlarda, mevcut Mısır’a karşı “Kardeşlik” propagandasından beslendiği tüm yabancı dillerde Mısır’a karşı açık, net anlatımla ve aleni bir savaş gerçekleştiriyor.
“Teşkilat” ve “Seçim” dizileri gibi bölümlerinde Müslüman Kardeşleri ortaya çıkaran güzel diziler ve etkili filmler yayınlanıyor.
Mısır büyük bir ekonomik kalkınma çalışmalarına tanık oluyor. Mısır yönetiminin idari sermayesi ilerliyor ve liderlik yaparak tüm yabancı dosyaları etkili bir şekilde yönetiyor. Bunların sonuncusu Mısır’dan uzaklaşmış olan ABD yönetiminin Gazze krizinde Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi ile temas kurmak zorunda kalması ve Gazze krizinde oynadıkları etkili roldü.
Bu ve daha fazlasına rağmen Müslüman Kardeşler’in unsurları hala Mısır devletinin bünyesinde. Nitekim Sisi’nin en yakın adamlarından Ulaştırma Bakanı Kamil el-Vezir, Müslüman Kardeşler üyelerini tespit etmek ve bakanlıktan ihraç etmek için tam güce ve yetkiye sahip olmadığından dert yanıyor.
Bütün bunların anlamı şu; Bazı Arap ülkelerindeki aydınlar ve takipçiler, hatta BAE ve Suudi Arabistan gibi Müslüman Kardeşler’e savaş açmış ülkeler ve Sudan’da bulunan bazı kimseler “Müslüman Kardeşler, Suriye vb. ile olan savaşımız sona erdi. Görev tamamlandı. Tüm bu konuşmalar geçmişte kaldı” diyorlar. Bunlar sadece kendilerini kandırıyorlar ve sorunu uzatıyorlar.
Bu insanlara (Müslüman Kardeşler’e) karşı savaş, sürekli bir savaştır. Çünkü bunlar, esas olarak siyasi bir grup olsalar bile, gizli askeri ve medya kollarına sahip, hasta bir ideoloji ile kör bir kültürü destekleyen bir gruptur. Onlara karşı entelektüel savaş ve gerçek bir kültürel mücadele gerekiyor. Bunu doğru şekilde ve kalıcı olarak başarabilmiş değiliz. Mücadeleye başladık, ancak hala bin millik yolun ilk adımındayız.