Hüseyin Şubukşi
TT

Yayılmacı ejderha!

Bugün dünya, Çin'in ekonomik büyümesinden şu ya da bu şekilde istifade edip, bundan yararlanırken, bu gelişim, insanlara rekabetçi, ucuz ve cazip fiyatlarla tüketim ürünlerine sahip olmayı mümkün kılıyor. Ancak dünya, Çin'in kalitelerine bakılırsa, yalnızca ‘yayılmacı araçlar’ olarak tanımlanabilecek askeri kabiliyet ve yeteneklerinin hızla büyümesini izlerken haklı ve doğal bir endişeye sahip.
Çin, Şanghay limanı yakınlarındaki gizli bir yerde üretimi tamamlanma noktasında olan ve askeri ürünlerini geliştirmeye harcadığı devasa yatırımlarla donanmasındaki toplam uçak gemisi sayısını üçe çıkaracak. ‘Project 003’ olarak bilinen bu modern uçak gemisi, özellikle kullanılan modern ve gelişmiş teknolojiler göz önüne alındığında teknik açıdan Çin için niteliksel bir sıçramadır.
Dünyanın en büyüğü sayılan Çin Donanması tarafından yapılan açıklamada, kalkınma projeleriyle her zaman ‘deniz sınırlarının güvence altına alınmak’ istendiği belirtildi. Ancak uçak gemilerine, düşman fırkateynlerine ve nükleer denizaltılara artan yatırım, Japonya, Güney Kore, Filipinler, Endonezya, Vietnam ve Avustralya gibi tüm Pasifik komşularını endişelendiriyor. Hepsinin Çin ile deniz sınırı konusunda anlaşmazlıkları bulunuyor. Tabii ki burada Tayvan'ın Çin ile olan karmaşık meselesinin ayrıntılarına girmeyeceğiz. Mevcut durumda Çin'in askeri donanma gemilerinin sayısı 350, ABD’nin ise 293. Çin filosunun büyüklüğü son 20 yılda üç katına çıktı. Ayrıca 2025 yılına kadar 400 parçalık bir donanmaya ulaşmayı planladığı kaydediliyor. Öte yandan ABD ise belirgin ve net bir zaman sınırı olmaksızın 355 parçalık bir filoya ulaşmayı hedefliyor.
Ancak askeri donanmadaki sayısal üstünlüğe rağmen, ABD Kongresi'ndeki ilgili komitelerin raporları, Çin donanmasındaki 250 bin acemi denizciye kıyasla ABD'nin 330 bin denizcisi ile donanma personeli sayısında üstün olduğuna işaret ediyor. Birkaç gün önce Çin, radar sistemi tarafından izlenemeyen gizli bir savaş uçağı olan ve ‘J20’ olarak bilinen yeni nesil savaş uçağını tanıttı. Bu nedenle, prensipte aynı teknik özelliklerden yararlanan ve kullanan ABD savaş uçağı ‘F-22’ için önemli bir rakip olacak. Çin, savaş uçağının bu yeni modelini ortaya çıkarmakla yetinmedi. Bunun yanı sıra, kritik öneme sahip ve J-16D savaş uçağı olarak bilinen başka bir model daha üretti. Bu da radar sisteminin izleyemediği hayalet bir uçaktır ve kendisine düşman olan tüm izleme ve kontrol sistemlerini elektronik olarak tamamen devre dışı bırakma yeteneği gibi çok önemli bir özelliğe sahip. Ancak en dikkat çekici ve önemli nokta, bu yeni nesil Çin savaş uçaklarında kullanılan tüm teknolojilerin, kontrol, komuta ve izleme operasyonlarında kullanılan jet motorları ve elektronik cihazların Çin yapımı olmasıdır.
Bunlar, teknik olarak nesilden nesle ilerleyen Çin denizaltılarından bahsederken sunulan görüşlerin aynısıdır. Ancak bunlar, Amerikan, Fransız ve Rus üretimi benzerlerinin çok gerisindedir. Yeni Çin uçakları, Amerikan savaş uçakları ‘F-22 ve F-35’, Rus savaş uçağı ‘Su-57’ ve Fransız savaş uçağı ‘Rafale’ açısından değerli bir rakip sayılıyor. Çin, yoksul ülkelere savaş yeteneklerini ekonomik bir maliyetle geliştirmek için uygun bir seçenek sunuyor. Maliyetli ancak rekabetçi bir ürüne geçiş yapan Çin, spor ayakkabıdan basit giyime, arabadan mobilyaya ve çeşitli ev aletlerine kadar dünyanın birçok ihtiyacını da karşılıyor. Bunlar dünyaya hizmet eden ve insanların hayranlığını kazanan başarılardır.
Bugün, Çin'in askeri dişlerini göstermesi ve bunu ayrıntılarında günümüze uyan modern bir ekonomik lezzete sahip bir sömürge ruhu taşıyan ‘Yol ve Kuşak’ girişimine bağlaması göz önünde bulundurulduğunda özellikle de Çin'in bölgedeki bazı ülkelerle geçmişteki askeri maceraları ışığında Pasifik bölgesinde hüküm süren endişe, kargaşa ve korku hali hiç de şaşırtıcı değil. Dünyanın ekonomide ve yatırımda bir Çin gücüne ihtiyacı var. Fakat dünyanın ejderhanın yayılmacı arzularıyla uğraşmanın kabuslarına ise ihtiyacı yok.