Abdurrahman Raşid
Suudi Arabistan’lı gazeteci. Şarku’l Avsat’ın eski genel yayın yönetmeni
TT

İsrail’in doğalgaz silahı

Türk hükümeti önümüzdeki ay İsrail Cumhurbaşkanı'nı Isaac Herzog'u ağırlayacak. Görüşmelerde iki ülke arasındaki iş birliği kapsamında, İsrail doğalgazının Akdeniz’den Yunanistan’a uzatılması yerine, Türkiye toprakları üzerinden Avrupa’ya taşınmasının ele alınması bekleniyor.  
Siyasi ve ekonomik olarak son derece önemli bir gelişme olan Arap Doğalgaz Boru Hattına dair Şarku’l Avsat’ta önemli haberler yayınlanmıştı. Çoğunluğunu İsrail’in çıkardığı doğalgazın, Aşkolan sahilinden Mısır’a, ardından Ürdün üzerinden Suriye ve Lübnan’a uzatılması planlanıyor. Herzog’un Ankara ziyaretinde ise bu meseleye Türkiye’nin de dahil edilmesi ihtimali doğdu.  
Doğalgaz hayati bir jeopolitik silahtır. Geçtiğimiz yıllar boyunca Washington, Almanya ve Avrupa Birliği’nin Rusya ile yaptıkları gaz anlaşmalarına defalarca tepki gösterdi. Rus Devlet Başkanı Putin’in Ukrayna sınırına 100 bin askerini yığdığı bu günlerde Avrupa Birliğinin eli kolu bağlanmış durumda. Enerjide büyük ölçüde Rusya’ya bağımlı olan Avrupa, Rusya’nın saldırılarını engelleyebilmesi için ağır bir fatura ödemekle karşı karşıya kaldı. Avrupa’da enerji fiyatları yüzde 193 oranında yükseldi. Bu sebeple ABD yönetimi, Putin'in ana silahı olan ve yaklaşık iki yüz milyon Avrupalı için gaz arzı kaynağı olan Kuzey Akım Doğal Gaz Boru Hattı'nı işlevsiz kılmaya çalışıyor.  
Katar bu hayati emtianın önemli tedarikçilerinden biridir. Washington Katar’a, mevcut kriz ortamında Avrupa’ya gaz tedariki sağlaması karşılığında ‘önemli müttefik’ statüsü sağladı. Doha için bu önemli bir adım olmakla birlikte, Rusya ile ABD arasındaki ‘soğuk savaşta’ ön saflarda yer alacak olması hasebiyle riskler de barındırıyor. Nitekim Ruslar doğalgaz ihracatını stratejik bir mesele olarak görüyor.  
İsrail de doğalgazı jeopolitik bir araç olarak kullanmaya başladı. Şans yüzüne güldü ve ihtiyacından çok daha fazla doğalgaz kaynağı keşfetti. Böylelikle ekonomisini güçlendirerek bütçe fazlası verebilecek. İsrail, çıkardığı doğalgazın yüzde 40’ını ihraç etmeye hazırlanıyor.  
Ürdün ve Suriye parlamentolarında İsrail gazı aleyhine propaganda yapılıyor olsa da Ürdün şimdilerde ısınma ihtiyacını İsrail gazı ile karşılıyor. Suriyeliler yemeklerini bu gazla pişiriyor. Elektrik kesintilerinden bıkmış olan Lübnanlılar ise bir an önce bu gaza kavuşmayı umuyor. Doğrusu önlerinde pek bir seçenek bulunmuyor. Siyasi olarak ne kadar farklı pozisyonlarda olsalar da vatandaşlarının ihtiyaçlarını karşılayabilmek için bölge ülkelerinin yardımlaşmasından daha doğal ne olabilir. Gazze Elektrik Üretim Şirketi, İsrail Elektrik Şirketinden doğalgaz ithal ediyor ve Batı Şeria'dan İsrail menşeli yakıtı satın alıyor. Öte yandan siyasi uzlaşı sağlanamadığı için Gazze ve Lübnan açıklarındaki gaz yatakları yirmi yıldır işlenmeden duruyor.  
Görünen o ki Türkiye, İsrail ile geçmişteki iyi ilişkilerini sürdürme kararı almış durumda. İsrail gazının Türkiye üzerinden Avrupa’ya taşınması, Türkiye’nin Avrupa’yla bozulan ilişkilerini tamir etmesine destek olabilir. Türkiye aynı zamanda İsrail ile askeri ekonomik alanlardaki ilişkilerini de canlandırmak istiyor. Zira tüm bu ihtilaf yıllarında Yunanistan’ın ekonomik kazanımlar elde ettiğini fark etmiş olmalı. Birleşik Arap Emirlikleri de daha önce Türkiye’de uygulanan savunma sanayi projelerinden anımsanmayacak bir pay elde etmiş görünüyor.