Velid Haduri
Enerji konusunda uzman, Iraklı yazar
TT

Avrupa ve Rusya’ya yaptırımlar: Farklı çıkarlar ve alternatif eksikliği

Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü (NATO) üye ülkeler, Rusya'nın Ukrayna'yı işgalinin başlangıcından bu yana  Moskova'yı yıllık yüz milyarlarca dolardan mahrum etmek için ihracatı azaltarak Rus petrol endüstrisini “küçültmeye” çalışıyorlar. Ancak Avrupa ülkeleri arasındaki çıkar farklılıkları ve yeterli alternatiflerin olmaması nedeniyle Avrupa Birliği (AB), derhal boykot tutumunu yumuşatmak ve boykot kararını daha uzun süre erteleyen daha esnek kararlar almak zorunda kaldı.
Başkan Joe Biden yönetimi, Batı ülkelerinin Rus petrolünü boykot etmeleri için bir kampanya başlattı ve üç ülke, ABD, Kanada ve Avustralya boykotu kabul ettiler. Ancak bu üç ülke aynı zamanda petrol ihraç eden ülkeler ve Rus petrolü ithalatları çok az ve diğer ülkelerden ithal ederek açıklarını kapatabilirler. Nitekim toplam tüketimi günlük yaklaşık 20 milyon varil olan ABD günde yaklaşık 700 bin varil Rus petrolü ithal ediyordu.
Avrupa, yaptırım politikasının önündeki en büyük zorluğu oluşturuyor. ABD 40 yıldır Avrupa'ya jeopolitik nedenlerle Rus petrol ve gazına bağımlılığını durdurma çağrısı ve baskısı yapıyor. Ancak Washington'ın geçen yüzyılda Avrupa'ya sunabileceği bir alternatif yoktu. Ama şimdi, özellikle de 2015'ten sonra, kaya gazına yaptığı yatırımlarla ABD dünyanın en büyük petrol ve doğal gaz üreticilerinden biri oldu. Ancak Biden yönetiminin karşı karşıya olduğu bir sorun var; Rus petrol ve doğalgazını telafi etme yükümlülüğü. Bu, ABD'nin tek başına, hatta çeşitli doğal gaz ihraç eden ülkelerle birlikte bile Avrupa'ya ihraç edebileceğinden çok daha fazla.
Şimdi ABD federal topraklarından arama ve üretimi artırma çabası var. Ancak bu da Başkan Biden'ın en önemli politikalarından birinin antitezi olan ABD'de küresel ısınmanın artması anlamına geliyor. Petrol yataklarının araştırılması, geliştirilmesi ve üretimi için gereken zamandan bahsetmiyoruz bile...
AB ise derhal boykot uygulama kararını ertelemeye karar verdi. Avrupa ülkeleri uzun vadede sürdürülebilir enerji alternatiflerini benimsemeye çalışacaklar. Ancak bu da zaman alacak. Zira bu enerji alternatifleri (rüzgar, güneş, nükleer ve hidrojen) için gerekli yapıların ve altyapının inşası birkaç yıl sürecek.
Avrupa’da Ukrayna'ya yönelik yaygın hükümet ve halk desteğine rağmen Almanya, petrol bağımlılığı ve gerekli alternatifleri uygun zamanda elde edememesi nedeniyle, petrol yaptırımlarının derhal uygulanmasına karşı bir tutum benimsedi. Almanya Başbakanı’nın yaptırımların derhal uygulanmasını eleştirmesinin yanı sıra Alman ekonomi ve maliye bakanları da buna itiraz ettiler. Keza büyük sanayiciler ve sendikalar da ülkede işsizliğe yol açacağı ve binlerce işçi çalışmayı bırakmak zorunda kalacağı için boykotun derhal uygulanmasına karşı çıktılar. Ancak Almanya aynı zamanda, Rusya Devlet Başkanı Putin'in kararlaştırdığı gibi, Rusya’dan ithal ettiği petrol ve doğalgazın karşılığını ruble ile ödemeye karşı çıktı. Bilgiler, Almanya’nın 2020'de tükettiği doğal gazın yüzde 58'ini Rusya'dan ithal ettiğini gösteriyor.
AB'nin 8 Mart'ta 2030’a kadar Rus fosil yakıtlarının ithalatına olan bağımlılığı derhal durdurmak ve Rus doğal gazına olan talebi 2022 sonuna kadar yüzde 80 oranında azaltmak için AB üst düzey liderliğinin onayını gerektiren kararlar aldığını belirtmekte fayda var. Ancak Birlik liderlerinin nihai kararlarından bu boykot veya azaltma sürelerinin ertelendiği anlaşılıyor. İthalatı durdurulan tek fosil yakıt, Rusya'dan yapılan ithalat hacmi toplam Avrupa tüketiminin yüzde 15'ini oluşturan kömür.
Konsensüs ve alternatiflerin olmaması nedeniyle, AB dışişleri bakanları iki hafta önce Rusya’ya yönelik yaptırımları geciktirme ve azaltma politikasını benimsediler. Birliğin nihai açıklamasında, Rus petrol ve doğalgazının derhal boykot edilmesi kararının yer alması beklenen dördüncü yaptırım paketinin kabul edildiği duyuruldu. Ancak açıklamada, geçtiğimiz haftalar boyunca uzun uzun konuşulan ve tartışılan petrol boykotuna açıkça atıfta bulunulmadı. Bunun yerine açıklamada, askeri imalat alanında Rus devlet şirketleri ile iş yapılmayacağı ve savaşla ilgili şirket ve şahısların boykot edileceği vurgulandı. Dördüncü yaptırım paketinde de petrol boykotunun bu şekilde görmezden gelinmesi, Avrupa Birliği’nin boykotu uygulamayı geciktirme, iç itirazlar ve pratikte uygulamanın zorluğu nedeniyle boykotun derhal uygulanmaması politikalarına bağlı kaldığı anlamına geliyor.
Şimdi petrol çekişmesinde yeni bir mücadele başladı. Rus şirketleri, başta Hindistan ve Çin olmak üzere bazı Asya ülkeleriyle indirimli fiyatlarla yeni petrol sözleşmeleri imzalamaya çalışıyor. Ancak ABD de, bu ülkeleri boykot kararlarına aykırı bulduğu sözleşmeleri imzalamamaları konusunda uyarmaya başladı. Washington, bu mesajı Güney ve Doğu Asya'nın bazı başkentlerine iletmesi için ABD Başkan Yardımcısı'nı gönderdi. Başkan Biden, Rusya ile yeni petrol anlaşmaları imzalamaktan caydırmak için Hindistanlı mevkidaşını bizzat arayıp görüştü.
Şimdi sorulması gereken şu; Asya ülkelerinin önceliği nedir? İndirimli petrol anlaşmalarının kabulü mü yoksa Ukrayna ihtilafında iki kamptan birine katılma mı? İran'ın kendisine uygulanan yaptırımlar döneminde, ABD-Avrupa'nın bu konudaki tehditlerine rağmen, bazı Asya ülkelerine nispeten sınırlı miktarda da olsa "kaçak" petrol tedarik edebildiği biliniyor.