Hüseyin Şubukşi
TT

Siyaset sahnesi yeniden şekilleniyor!

Siyasi meseleleri takip eden herkes, dünyadaki güç mücadelelerinde keskin değişiklikler olduğunun ve bu değişikliklerin bir sonucu olarak beklenmedik yansımalar meydana geldiğinin tam anlamıyla farkındadır.
Rusya'nın Ukrayna'yı işgali sonucu patlak veren savaş ile başlayan değişiklikler, çok hızlı bir şekilde Rusya'nın destekçileri ve karşıtları arasında ciddi ekonomik yansımalara ve siyasi bloklara yol açtı.
Bir de değişim fırtınası başlamadan öngörülü davrananlar olduğu gibi donup kalanlar da var. Pozisyonları netleştirmek için yapılan toplantılar, zirveler ve tartışmalar ile mevcut durumun ciddiyeti ortaya çıktı.
G7 Ekonomi Zirvesi, Almanya’nın Bavyera kentinde gerçekleştiriliyor. Beklendiği gibi Rusya karşısında Ukrayna'ya yenilenen destek duyuruldu. Ancak Çin'in ‘Bir Kuşak Bir Yol’ olarak bilinen ekonomik girişimine açık ve doğrudan bir yanıt olarak kabul edilen bir hamleyle dünya çapında, özellikle yoksul ülkelerde altyapıyı iyileştirmek için 600 milyar dolar tahsis edildiğini açıklayarak dünyayı şaşırttı.
Bunun yanı sıra elbette BRICS ülkeleriyle, ABD dolarına rakip olması için BRICS ülkelerine özel bir para birimi çıkarmayı ciddi şekilde ele almak için bir Rus hamlesi söz konusu. Bu Brezilya, Rusya, Hindistan, Çin ve Güney Afrika'dan oluşan BRICS ülkelerinin para birimlerinin değerine bağlı.
Nükleer anlaşmanın yeniden canlandırılmasıyla ilgili artan konuşmalar ve gelişmeler ile Avrupa'nın, özellikle de ABD'nin ülke içindeki başarısızlıklar dizisini durdurmak için ‘herhangi bir dış başarı’ elde etme konusundaki isteği ışığında, Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman’ın Mısır, Ürdün ve Türkiye’yi kapsayan turu bölge ülkelerinin ilgilendiği çeşitli dosyalar üzerinde koordinasyon sağlanmasını amaçlıyordu.
Suudi Arabistan ayrıca hızlı bir ziyarette bulunan ve ardından iki ülke arasındaki arabuluculuğu tamamlamak için ciddi bir girişimde bulunmak üzere İran'a giden Irak Başbakanı'nı da kabul etti.
Suudi Arabistan’ın bu zekice ve öngörülü diplomatik hamlesi, ABD Başkanı Joe Biden ile Mısır, Ürdün ve Irak’ın yanı sıra Körfez İşbirliği Konseyi (KİK) ülkeleri arasındaki Cidde Zzirvesi öncesi bir tür ‘merkezileşmeyi’, Suudi Arabistan’ı Ortadoğu’daki ana karar alma ekseni olarak sunmayı ve bu kararları yalnızca petrol meselesiyle sınırlamamayı hedefliyor.
Yaklaşan Cidde Zirvesi'nde ele alınacak birçok dosya var. ABD Başkanı, popülaritesinin düşmesi, ekonomik göstergelerin bozulması, enflasyon endeksindeki önemli artış ve Demokrat Parti'nin kadınların anayasal kürtaj hakkını iptal eden yargıtay kararından sonraki tarihi yenilgisi karşısında herhangi bir zafer elde etmek için dikkatinin çoğunu dış ilişkilere yönlendirmiş durumda.
Biden'ın fiyatların düşmesine yol açması ümidiyle Suudi Arabistan'dan petrol üretim oranlarını artırmasını istemesi bekleniyor. Ancak Suudi Arabistan'ın, petrol tesislerine yönelik en büyük terör saldırısının eski ABD Başkanı Donald Trump döneminde olduğu gibi, bunun ABD'nin savunması veya tepkisi olmadan tekrarlanmaması için ABD'den ciddi ve gerçek güvenlik garantilerine ihtiyacı var. Söz konusu saldırı uluslararası ekonomiyi etkilemiş ve tehdit etmişti.
Biden, ziyareti sırasında yeni ittifaklar ve geleneksel olmayan ortaklıklar için öneriler sunacak. Bu öneriler, ABD Başkanı’na kendisini siyasi olarak rahatlatan bir ödül vermekle, ilişkinin pusulasını bireylerden bağımsız olarak sürdürülebilir çıkarlar çerçevesinde tutmak arasındaki fark göz önünde tutularak iyi tartılıp değerlendirilecektir.
Öngörülen durgunluk ve sürekli enflasyon ışığında, özellikle ekonomi sahnesinin yansımalarıyla birlikte alevli ve şiddetli geçmesi beklenen yılın geri kalan yarısı göz önüne alındığında eşi görülmemiş bir etkiye sahip bir gıda krizi bekleniyor. Burada büyük resmi öngörülü ve sakin bir şekilde, heyecan duymadan okumanın değeri ortaya çıkıyor. Suudi Arabistan’ın ülke ilişkilerinde siyasetin yeniden düzenlenmesi ışığında mevcut sahnede bunu mükemmel bir şekilde başardığını söyleyebiliriz.
Sri Lanka'da ekonomik durumun çöküşünün görülmesi ve Başbakan'ın bu konuyu açıklamak için halkın gözü önünde yayına çıkması ekonomi analistlerinin paniğe kapılmasına neden oldu. Bunun istisnai bir durum olmayacağını anladılar. Dünya çapında 60 ülkenin daha aynı kaderi paylaşabileceğine dikkat çektiler. Bu, kelebek etkisinin ortaya çıkmasını veya düşen domino taşlarının sonuçlarını önlemek için yaklaşan siyasi ve ekonomik etkileşimleri çok önemli bir konu haline getiriyor. Dolayısıyla bu konunun Cidde Zirvesi’nde de göz ardı edilmeyeceğini düşünüyorum.