Din, tarih boyunca her zaman yönetme, sömürme ve hakimiyet aracı olarak kullanılmıştır. Din adına yönetme iddiası, aslında Tanrı veya ilahlar adına yönetme iddiasıdır. En yüksek ve kutsal varlık olarak görülen Tanrı veya tanrılar adına yönettiklerini ve tahakküm ettiklerini söyleyen yöneticiler, ilahi ve kutsal emirlere uygun olarak insanları en doğru şekilde yönettiklerini söylemektedirler. Teokraside din ve inanç, herşeyin başı, ortası ve sonu olarak kullanılmaktadır.
Teokraside her ne kadar tanrı veya tanrılar adına idare ettiklerini iddia eden yöneticiler olsa da, aslında teokrasi, insanın insanı yönettiği despotik bir sistemdir. Teokraside, hiçbir şekilde Tanrı veya kutsal yoktur. Hiçbir yönetim şekli veya rejimi, ilahi , kutsal veya tanrısal değildir. Bütün teokratik yönetim biçimleri ve rejimleri, insana rağmen insanın, insan tarafından yönetilmesi ve sömürülmesi anlayışına göre kurgulanmışlardır. Tanrı adına yönetme veya ilahi kanunlarla yönetme iddiasının hiçbir gerçekliği yoktur.
Tanrı adına yönetme iddiası taşıyan bütün despotik yönetimlerin en nefret ettiği şey, din ve devlet işlerinin birbirinden ayrılmasıdır. Teokratik despotizm, din ve devlet işlerinin birbirinden ayrılması gerektiğini, dinin devlet ve siyaset olamayacağını söyleyen modern seküler ve laiklik anlayışa şiddetle karşı çıkmaktadır. Teokratik despotizm, laiklik ve sekülarizmi dinsizlik olarak sunmakta ve onları şeytanlaştırmaktadır. Teokratik despotizmin laikliğe ve despotizme karşı çıkışının nedeni, dini değil, siyasidir. Din kullanılarak tanrı veya tanrılar adına bir grubun, insanlığa hükmetmesine karşı çıkan ve insanların kendi hür iradeleriyle kendi yönetimlerini oluşturmaları gerektiğini savunan laikliğe ve demokrasiye karşı çıkan teokratik despotizm, laikliği ve demokrasiyi ötekileştirmekte, şeytanlaştırmakta ve nefret objesi haline getirmektedir. Teokratik despotizm yanlılarının, hakimiyetlerini tehlikede gördükleri anlarda din elden gidiyor diye toplumları kışkırtmalarının arkasında hakimiyetlerinin elden gitmesi vardır. Dinin elden gitmesi diye bir şey yoktur. Din elden gidiyor yaygarasından anlaşılması gereken şey, hakimiyetin, servetin ve sömürünün elden gitmesinden ve zayıflamasından duyulan korku ve panik anlaşılmalıdır. Teokratik despotizme göre din, ahlak ve maneviyat değil, siyaset, servet ve hakimiyettir.
Teokratik despotizm, çoğulculuğa karşıdır. Her türlü insani ve sosyal çeşitliliği ortadan kaldırmayı ve toplumu kendi totaliter ideolojisi çerçevesinde biçimlendirmeyi amaçlayan teokratik despotizm, farklı olan her türlü etnisiteyi, kültürü, mezhebi ve inancı ötekileştirir ve onların gayrı meşru olduğunu söyler. Din, dil, ırk, mezhep, cinsiyet ve kabile gibi aidiyetlerinden bağımsız olarak bütün insanların eşit ve özgür olduğunu kabul etmeyen teokratik despotizm, toplumu sürekli hiyerarşik kategorilere ayırmaktadır.
Din-devlet ayrılığını kabul etmeyen ve insani çoğulculuğu reddeden teokratik despotizm, barış içinde bütün farklılıkların birarada ve birlikte yaşamasının bütün imkanlarını ortadan kaldırmaktadır. Teokratik despotizmin olduğu bir yerde, bir olarak çok olmak, çok olarak bir olmak mümkün değildir. Teokratik despotizm, barışçıl, çoğulcu ve seküler nitelikte onurlu ve özgür yaşamanın imkanlarını ortadan kaldıran otoriter ve totaliter bir anlayıştır.
Teokratik despotizm, gerçek dışı ütopyalar kurgulamaktadır. Hilafet devleti din adına kurgulanan despotizmin en popüler versiyonlarından biridir. Günümüzde teokratik despotizm kurma hayali kuranlar, tarih boyunca hilafet olarak kurulan rejimlerin hepsinin saltanat olduğu gerçeğini unutmaktadırlar. Hiçbir din, bir devletin nasıl yönetileceğine dair bir rejim ortaya koymamıştır. Tarihte hiçbir yönetim, ilahi yönetim biçimiyle yönetilmediği gibi, hiçbir yöneticide ilahi yönetici olmamıştır. Teokratik despotizmde adalete, eşitliğe, çoğulculuğa, özgürlüğe ve barışa dayalı bir yönetim oluşturmak mümkün değildir. Din devleti kurmak için yapılan teşebbüslerin ve denemelerin hepsi, toplumlarına yıkım, sefalet ve esaret getirmişlerdir. Adalete, özgürlüğe, çoğulculuğa, barışa ve eşitliğe dayalı bir rejim, ancak seküler ve özgürlükçü bir demokrasinin kurulmasıyla gerçekleşebilir.
İnsanlar, değişik inançlara sahip olabilirler ve inançlarına uygun bir hayat yaşayabilirler. Teokrasi ve din, aynı şey değildir. Din, kişinin inancına uygun manevi ve ahlaki bir hayat yaşamasıdır. Teokratik despotizm ise kişilere ve toplumlara, Tanrı adına yönetme davası güdenlere teslim olmayı ve mahkum olmayı dayatmaktadır. Din ve teokrasi ayırımının yapılması, din karşıtlığı değildir. Özgür, seküler ve demokratik bir toplumda yaşamak için din ve teokrasi ayırımının yapılması gerekmektedir.
TT
Teokratik despotizm ve sekülarizm
Daha fazla makale YAZARLAR
لم تشترك بعد
انشئ حساباً خاصاً بك لتحصل على أخبار مخصصة لك ولتتمتع بخاصية حفظ المقالات وتتلقى نشراتنا البريدية المتنوعة