Vail Mehdi
TT

Biden petrol konusundaki pozisyonunu nasıl değiştirdi?

ABD Başkanı Joe Biden'ın önceki gün ikinci kez gerçekleştirdiği ‘Birliğin Durumu’ konuşması, petrolden bahsederken karışık mesajlarla doluydu.
Aslında petrolden bahsetmek konuşmanın bir parçası değildi ancak Başkan Biden'ın bunu dile getirmesi meselenin kendisini çok meşgul ettiğinin bir kanıtı. Yakıt fiyatları devlet başkanlığı seçimlerinde önemli bir oyuncu olmaya devam ettiğinden, bu Biden’ın siyasi kariyeri için önemli.
“Bir süre petrol ve gaza bağlı kalacağız” dediğinde genel olarak herkes şaşırdı. Sonra geri adım attı ve bu meselenin on yıla, belki de bundan biraz daha fazlasına uzayabileceğini açıkça belirtti.
Biden’ın seçim kampanyasının başında duyurduğu, ABD'nin petrol ve doğalgaz hakkındaki düşüncesindeki bu büyük değişim ne anlama geliyor?
Birincisi, ABD’nin on yıl boyunca kararsız kalacağıdır. Zira tüm yönetimler fosil yakıtlara hem karşı olduklarını hem de ihtiyaç duyduklarını göstermeye devam edecekler.
İkincisi, 2030 yılına kadar karbon emisyonlarını yarı yarıya azaltma planları hakkında duyduğumuz her şey, seçimler için faydalı olan rakamlardan başka bir şey değil. ABD petrol ve doğalgaz üretimini daha uzun bir süre için genişletmek istiyorsa sorun daha da uzun sürecektir.
Üçüncüsü, petrol şirketleri üzerindeki baskı üretim yeteneklerini genişletmeye yatırım yapabilmek için azaltılmalıdır. Bu net değil. Çünkü ABD yönetimi, petrol ve doğalgaz üretimini durdurma çağrısı yapan katı iklim politikalarından yana olmadığını Batı dünyasının geri kalanına göstermek istemiyor.
Dördüncüsü, şayet dünya gerçekten daha uzun bir süre petrol ve doğalgaza bağımlı olmak istiyorsa, daha uzun bir süre için daha yüksek bir fiyat döngüsüne hazırlanmalıdır. Çünkü dünyadaki üretim kapasiteleri 2020 yılından günümüze pek değişmedi. Bu durum birkaç OPEC ülkesinin dünyaya petrol pompalamak için daha fazla kuyu, montaj istasyonu, petrolden gaz ayırma tesisi ve boru hatları ekleyeceği 2027 yılından önce pek değişmeyecek.
Beşincisi, ABD tüketici ihtiyaçlarını karşılamak için petrol ve kaya gazına güvenmeye devam edecek mi? Ancak sorun yalnızca petrol ve doğalgaz üretiminde değil. Aynı zamanda Batılı hükümetlerin daha fazla inşaata karşı çıktığı bir dönemde, bazıları çevresel nedenlerle kapatıldıktan sonra geçtiğimiz yıllarda önemli ölçüde azalan küresel rafineri sayısında da.
Geriye kalan önemli soru şu: Biden'ın pozisyonunu değiştirmesine ne sebep oldu? Önümüzdeki yıl yeniden seçilmesinden önce yeni bir seçim planı mı yoksa OPEC'in dünyanın fosil yakıtlardan hızlı bir şekilde vazgeçmeyeceğini söylediğinde haklı olduğu kanaatine varması mı?