Memduh Muheyni
Al Arabiyya Genel Yayın Yönetmeni
TT

Yalan haberlerle hikâyem

Çin'in Wuhan şehrinde gizemli bir virüsün varlığına dair ilk haberler yayılmaya başladığında Al Arabiyya haber merkezinde, iki yıldan fazla bir süre dünyayı felç edecek bir salgına dönüşeceğini kimsenin bilmediği bu tuhaf hikâyeye daha fazla zaman ayırmaya karar verdik.
Kısa bir süre sonra bunun büyük bir olay olduğunu anladık. O sırada haberi abarttığımızı düşünen Çinli yetkililerle görüştüm. Ülkeler kendi topraklarına girişi yasaklayan beyannamelerle rekabet etmeye başlayana kadar krizin boyutunu fark edemediler. Bu yönetimler arasında Çin hükümetinin kendisi de vardı. Siyasi haberler yavaş yavaş ortadan kayboldu ve yerlerini sağlık haberleri aldı.
Doktorların tartışmalarına uzun saatler harcadık. Muhabirlerimiz salgının merkez üslerine ve hastalarla dolup taşan hastanelere gittiler. Küresel ekonomideki benzeri görülmemiş yansımaları takip ettik. Pfizer, Moderna ve diğer aşıların üreticileriyle görüştük. Uzmanlar aracılığıyla en doğru bilimsel bilgileri yayınlamaya çalıştık. Prestijli tıp ve bilim kurumlarındaki önde gelen doktorlar ve uzmanlarla görüşerek söylentileri, zehirli yalanları ve komplo teorilerini çürütmek için uğraştık.
Ancak sosyal medyada hızla yayılan, büyük zararlara yol açan ve sırf inandığı için kişinin hayatını kaybetmesine neden olabilecek söylenti, yanlış bilgi ve komplo teorileri çokça yayıldı. Zaman geçse de yanlış bilgi veya yalan haberler halen birçok kişinin zihnine girme yeteneğine sahiptir. Son zamanlarda yüksek eğitimli insanlarla yaptığım bir sohbette, aşıların etkinliği hakkında bir tartışmaya girdim ve tartışma, aşıların arkasındaki kâr elde edici şeytani batılı kapitalist komployu görmeyen tek aldatılmış kişi olmamla sona erdi. Bu kadar çok yalan haber nedeniyle insanlar en çılgın haberlere dahi inanıyor. Sahte haberleri ima etmek için bilgi karmaşasından yararlanan çatışan siyasi güçlerin tuzağına düşüyorlar.
Bunun bir örneği, Çin'i virüsü yaratmak ve yaymakla suçlayan ABD’li politikacılar ve medya tarafından yayınlanan yalan haberlerin teşvik edilmesi ve yayılmasıdır. Ancak bu propagandanın hedefleri açık ve Washington ile Pekin arasındaki güç ve nüfuz mücadelesi kapsamına giriyor. Bu noktada koronavirüse ‘Çin virüsü’ adını veren ABD Başkanı Trump'ı anmak lazım. Söz konusu rivayetin sıhhatine dair bir delil olmamasına rağmen pek çok kişi bu tuzağa düştü ve kendilerine apaçık sorular sormadan buna inandılar. Örneğin, gelişen ekonomisi nedeniyle Çin, hızla yayılan bir virüsün oluşmasından ve yayılmasından ilk etkilenen ülke olacaktı. Çin neden kendini hedef alsın? Bununla birlikte, dünyanın dört bir yanındaki birçok kişi bu anlatıya ikna oldu. Çin halkına ve kültürüne karşı ırkçı söylemin yayıldığını gördük.
Söz konusu durum, birçok kişinin beklediğinin aksine, sahte haberlerin yayılmasında politikacıların önemli bir rol oynadığının kanıtıdır. Bu eski bir fenomendir, ancak teknik devrimlerle gelişmektedir. Daha önceleri halkları ve dinleri şeytanlaştıran sözlü anlatımlar, şiirler, masallar şeklinde sahte haberler veriliyordu. Ancak yazıcının icadıyla kitap ve gazete okuma olgusu yayıldı.
Avrupa'da bir dönem, batıl inançlarla dolu insanlar, mucizeler ve doğaüstü olaylarla ilgili yazıları kabul ettiler ve onlara inandılar. Bundan dolayı binlerce kadın, cadı oldukları yönündeki suçlamaların kurbanı oldu.
İnternet devriminin patlaması ve artık sosyal medya platformları ve arama motorları ile takipçiler, gün boyunca büyük miktarda bilgi alıyorlar. Bu durum takipçiyi pozitif bir katılımcıdan -daha önce bilgiyi benimsemeden önce haberin orijinal ve güvenilir kaynaklarına atıfta bulunarak doğrulamaya çalışan- negatif bir katılımcıya çevirdi. Kritik otosansürü bıraktı ve telefonunda gördüklerine inanmak için zihinsel bir direnç göstermeden sürüklendi. Şaşırtıcı, tuhaf ve skandal fikir üzerine işleyen yalan haberlerin tutsağı haline geldi. Onların istediği de bu ve insanlar psikolojik olarak buna inanma eğilimindeler. Elon Musk'ın adil habercilik rolünü oynayacağını iddia ettiği ancak gerçekte yalan haber ve yanlış bilgilerle dolu olan ve yanıltıcı propagandaya sahne haline gelen Twitter'da dikkatimizi çeken de buydu.
Başta bahsettiğim koronavirüs hikâyesi, mücadele etmeye çalıştığımız tek yalan haber değil. Ancak kolayca yayılan başka birçok hikâye var ve insanlar yemi yutuyor. Onlar kendi hesaplarından kendilerine yakın olanlara veya takipçilerine yalan haberler yayıyorlar. Onlardan nasıl kurtulunur? Kolay değil. Sahte haberler gerçeklerden daha hızlı yayılıyor.
Bununla birlikte bunun olumsuz etkisi, bilgi kaynaklarının doğrulanmasıyla, köklere geri dönülerek hafifletilebilir: Güvenilir bir merci tarafından yayınlandı mı yoksa yayınlanmadı mı?
Çocuklara küçük yaşlardan itibaren haber ve kişisel görüş arasında ayrım yapmayı öğretin ve milyonlarca insanın hayatını koruyan aşının sadece para kazanmak ve servet biriktirmek için tasarlanmış kötü niyetli bir aldatmaca olduğuna inanıp inanmadan önce şüpheci sorular sorun.