Muhammed Şiya es-Sudani liderliğindeki 7 aylık yeni yönetimin ardından, istikrarlı ilerleme hem dostlar hem de düşmanlar tarafından görülebilir hale geldi.
Siyasi krizlerin daha büyük krizlerle çözüldüğü günler sayfası kapandı, imzalanan dev projelerin düzenli olarak duyurulduğu günler sayfası açıldı. Daha önce 13 yılı aşkın bir süredir askıya alınan Total Energy anlaşması, 4 yıl ertelenen beşinci tur ruhsatlandırma sözleşmeleri, başlatılan ve Irak ile bölgeyi birbirine bağlayacak Kalkınma Yolu projesi, bu projelerden birkaçı.
Durum ideal görünmeyebilir, zira Irak zorlu siyasi, sosyal, ekonomik ve güvenlik sorunlarıyla yüzleşiyor, ancak aynı zamanda 20 yıldır tanık olmadığı bir siyasi ve güvenlik istikrarı da elde etti. Ancak Irak meselelerini yakından takip eden bazı gözlemciler yeni gerçeğe kasten geçmişin penceresinden bakıyor, gelişmelere şüphe gölgeleri düşürüyor, Muhammed Şiya Sudani yönetimindeki mevcut somut ilerlemeyi geçici olarak görüyorlar. Ama kanıtlara ve verilere basit bir bakış bunun aksini kanıtlıyor.
Yeni hükümet kurulduğunda, 2021 bütçe yasasına ve önceki hükümet kararlarına göre devlet kadrolarına atanma hakkı kazanan yüz binlerce Iraklının temsil ettiği acı bir gerçekle karşı karşıya kaldı. Bir seçim yapması gerekiyordu, ya bu kararları ve yasayı uygulamayacaktı ki bu da, atanmayı bekleyen yüz binler arasında öfkeye ve şiddetli protestolara yol açabilir ve özellikle siyasi olarak istismar edilmesi durumunda ülkenin istikrarını tehdit edebilirdi. Yahut kamu kadrolarına atamalarını yapıp bütçeye ve kamu harcamalarına büyük bir yük bindirecekti.
Bakanlar Kurulu koridorlarında kanunlar çerçevesinde neler yapılabileceği konusunda yapılan kapsamlı tartışmaların ardından, hükümet, yasal yükümlülüklerini yerine getirmeyi ve bu kişileri istihdam etmeyi seçti, ama kamuda atamaları önümüzdeki 3 yıl boyunca dondurdu.
2023 Bütçe Yasası kamu sektörü çalışanlarına 729 bin çalışan ekledi. Bunların 655 bininin (maaşları 7,3 trilyon Irak dinarı değerinde) son 3 yılda çıkarılan bağlayıcı kararlar ve kanunlarla atandığına dikkat çekilmeli. Bunların yaklaşık 400 bini, yasa (ve 484 sayılı, 2021 tarihli hükümet kararı) kapsamında geçici sözleşmeli çalışanlar. Diğer 71 bini ise yeni mezunlar ve birinciler oluşturuyor. Öte yandan 39 bini 2022 yılında Sağlık Bakanlığı kadrosuna atanmış. Siyasi olarak ihraç edilen yaklaşık 7.200’e ek olarak, 104 bini "sözleşmeleri feshedilen" ve 24 Ekim 2022'de (yeni hükümetin yemin etmesinden sadece 3 gün önce) imzalanan hükümet kararnamesi ile işlerine geri döneceklerden oluşuyor.
26 Mayıs 2023'te Başbakan Sudani, "güvenlik kurumlarında reform yapmayı yeniden düşünmenin zamanının geldiğini" duyurdu. Hükümet de şimdi bunu yapıyor.
Bu reformlar, Irak düzenli ordularının ve Savunma Bakanlığı kurumlarının kapasite ve kabiliyetlerinin yeniden inşa edilmesini içeriyor. 2017'den bu yana ilk kez 2023 Bütçe Kanunu'nda Milli Savunma Bakanlığı'na 1 milyar dolar tahsis edildi. Irak ordusu saflarına 10 bin asker katılacak. İçişleri Bakanlığı gençler arasından 37 bin polis istihdam edecek. Terörle Mücadele Birimi'ne ise 3 bin 500 unsur tahsis edildi. Sincar'a bin 500 polis atandı.
İstikrar ve güvenlik imajını geliştirmek için hükümet, tüm askeri üsleri şehirlerin dışına taşımaya çalışıyor. 2023 bütçesinde Haşdi Şabi güçlerine, Savunma Bakanlığı ve diğer güvenlik kurumlarına üsler inşa etmeleri için yeterli ödenek ayırdı.
Aynı zamanda hükümet, daha önce müsamaha gösterilen silahlı çatışmalara veya aşiretler arası çekişmelere karşı hızlı ve kararlı önlemler alıyor. Hükümet ayrıca uyuşturucu kaçakçılığı ve petrol kaçakçılığı gibi organize suçlarla mücadelede de kararlı. Kasım 2022'de güneydeki en büyük petrol kaçakçılığı ağının tasfiye edilmesi, yasadışı grupların para kaynağının kurutulmasının mükemmel bir örneğiydi.
Herkes yolsuzluğu mevcut hükümetin karşı karşıya olduğu en zorlu savaşlardan biri olarak görüyor. Yolsuzlukla mücadele, Başbakan Muhammed Şiya Sudani'nin Irak halkına verdiği ana vaatlerden biriydi ve hükümet, yozlaşmış memur ve kurumlara karşı kararlı adımlar attı.
Dürüstlük Komisyonu'nun yayınladığı bir iç rapora göre, binlerce kamu sektörü çalışanı kovuşturma için mahkemelere sevk edildi. Bunlar arasında halihazırda milletvekili olanlar ile eski bakanlar dahil olmak üzere üst düzey yetkililer de var. Yalnızca son 6 ayda, 32 bakan ve genel müdür ve üstü 160 üst düzey yetkili dahil olmak üzere 4 bin 518 kişiye soruşturma için tebligat gönderildi. Ayrıca 93'ü üst düzey yetkili olmak üzere bin 702 kişi hakkında tutuklama emri çıkarıldı. Dürüstlük Komisyonu, düzenlediği 495 operasyonda 285 kamu sektörü çalışanını suçüstü yakalayarak tutukladı. Bin 658 dava dosyası mahkemelere sevk edildi. Dürüstlük Komisyonu, operasyonlarının 3,1 trilyon Irak dinarı kamu parasının korunmasıyla sonuçlandığını duyurdu. "Yüzyılın Hırsızlığı" davasında da ilerleme kaydedildi. Paranın bir kısmı geri alınırken, sanıklar ve yargı tarafından arananlar üzerindeki baskı artıyor. Mahkemeler sanıkların, diplomatik ve uluslararası yollarla ülkeyi terk edenlerin peşini bırakmıyor.
Yaygın algı genellikle bir devlet memuriyetinin geleceğin güvencesi olduğuna odaklanmıştır, bu nedenle genç ve yetenekli mezunlar devlette atanmak için çaba sarf etmektedirler. Bununla birlikte, geniş hükümet atamaları sürdürülebilir değil ve ülkenin odak noktası, özel sektörün aktif katılımı ve gelişimi yoluyla ekonomik kalkınma ve istihdam yaratmaya kaydırılmalı.
Irak Meclisi, 17 Mayıs 2023'te işçilere emeklilik hakkı getiren “Sosyal Güvenlik Kanununda Değişiklik” tasarısını kabul etti. Buna paralel olarak, yeni yollar, köprüler, enerji santralleri, su projeleri inşa etmek gibi yeni altyapı projeleri için 48 trilyon Irak dinarı (36 milyar dolar) yatırım bütçesi ayrıldı. Kalkınma Yolu projesi tek başına Irak ekonomisine milyarlarca dolar kazandıracak ve 100 binden fazla iş imkanı sağlayacak, ekonominin diğer birçok sektörünü canlandıracak.
Hükümet, Irak'ın karşı karşıya olduğu zorlukların çetin olduğu konusunda hiçbir yanılgıya kapılmıyor. Ancak, daha iyi bir Irak vizyonuyla hareket ediyor ve gerektiğinde zor kararlar alma iradesine sahip bulunuyor. Hükümet, özel sektörü güçlendirmeyi ve petrol dışı sektörleri geliştirmeyi planlıyor.
Son 20 yılda Irak, bir çatışma alanı ve hasımlar arasında hesaplaşma yeri olarak görüldü. Irak halkı artık bu denklemin bir parçası olmak istemiyor. Diğer tüm uluslar gibi olmak, ülkenin sunduğu engin zenginliklerden yararlanmak ve gelişmiş dünya arasında yer almak istiyor.
Irak, tüm bölgeyi birbirine bağlayan odak noktası olabilir ve olmalıdır. Hükümet "üretken diplomasi" yoluyla bölgenin çıkarlarını birbirine bağlamak ve Irak'ı şirketlerin ve özel sektörün gelişebileceği, gençlerin iş ve daha iyi bir gelecek bulabileceği büyük bir çalışma atölyesine dönüştürmek için yoğun bir şekilde çalışıyor.
Binler kilometrelik bir yolculuk tek bir adımla başlar. Bu hükümet büyük adımlar attı, birçok önlem aldı ve şimdi ülkeyi yeniden inşa etme hızını artırması ve Irak halkının istediği gibi doğru yönde ilerlemeye devam etmesi gerekiyor. Irak'a ve yeni hükümetine şüpheden daha fazlası verilmeli, onlar bir fırsatı ve uluslararası toplumun tam desteğini hak ediyorlar.