Sayın Başbakan Mustafa el-Kazimi, yüce gönüllülüğünüz tüm Arap halkları için büyük bir umuttur.
Sayın Başbakan;
Allah’ın selamı, rahmeti ve bereketi üzerinize olsun
Geçen Pazar günü Şarku’l Avsat gazetesinde yayınlanan aydınlatıcı ve sorumlu makalenizde sunduğunuz okumanın özü, bir dizi zorlukla yüzleşmek konusunda bölge ülkeleri arasındaki iş birliğinin önemini vurguluyordu. Söz konusu zorluklar; Irak ve diğer Arap ülkelerinde devletin reform yapma kabiliyetinin geliştirilmesi, yolsuzlukla mücadele, gençlerin bugüne ve geleceğe dönük beklenti ve umutlarına karşılık vermeyi sağlamak, terörle mücadeleye devam etmek, içeride ve dünyayla ilişkilerde kin ve düşmanlık kültürüyle mücadele etmek, büyük korona pandemisiyle, gelecekte ekonomi ve genel olarak insan yaşamı üzerindeki etkileriyle yüzleşmekti.
Ayrıca “ortak kimlik, kültür ve tarihimize, Arap halklarının temel ve kalıcı çıkarlarının bizi bir araya getiren gaye olduğuna” değinmişsiniz.
“Bu gaye bağlamında bugünü yeniden inşa etmek ve geleceğe hazırlanmak için Arap dünyasındaki ülkeler arasında olması gereken destek ve dayanışmaya” da değinmiştiniz.
Bahsi geçen makalenizin ilgili kısmında şöyle demiştiniz; “Arap halkları olarak ortak paydalarımızı ve kökenlerimizi birlikte hatırlamayı ve yarının zorluklarıyla yüzleşmek için birbirimize destek olmayı hak ettiğimizi yüksek sesle teyit etmemizin zamanı geldi”.
Ayrıca önemli bir soru da sormuştunuz: “Diğer uluslardan komşularımızla etkileşime geçmemiz ve onlarla korkularımız hakkında açık yüreklilikle diyalog kurmamız, onların korku ve endişelerini de samimiyetle dinlememiz artık bir gereklilik haline gelmedi mi?”
Değerli makalenizi şu sözlerle bitirmiştiniz: “Bölgemizde istikrar, barış, iş birliği, büyüme ve ortak güvenlik; münferit algılar ve okumalar olarak değil, anahtar kelimesi ‘güveni yeniden tesis etmek’ olan hayati bir gerekliliğin ifadesi olarak bir sonraki aşamayı çerçeveleyecek stratejik hedeflerdir.”
Evet, okuduklarıma geniş görüşlülük damga vuruyordu. Son zamanlardaki doğru ve açıklayıcı ifadeleri kapsayan okumanız gibi bir devlet adamının uyanıklığını ve sorumlu duygularını taşıyordu.
Ben sizin makalenizi okurken, Mısır Arap Cumhuriyeti Devlet Başkanı ve Ürdün Haşimi Krallığı Kralı sizinle Bağdat'ta buluşacaktı.
Bu ziyaretten önce Mısır, Ürdün, Suudi Arabistan ve Kuveyt'e yönelik girişimleriniz olmuştu. Ortak ve taraflardan her birinin ferdi açıklamalarına, aynı şekilde Arap dünyasındaki diğer tarafların açıklamalarına baktığımızda, sorunların gerçekten aynı veya yakın olduğunu görüyoruz.
Tüm Arap halklarının yararına geliştirilebilecek ve maksimize edilebilecek büyük çıkarları ele almaya yönelik büyüyen bir siyasi ve stratejik irade olduğuna tanık oluyoruz.
Keza makalenizde kabul ettiğiniz gibi, hiçbir tarafın tek başına ağırlığını taşıyamayacağı bu endişelerle mücadele etmek, stratejik ve kalıcı çıkarları ele almak için de.
Sayın Başbakan;
Makalenizden birkaç hafta önce yine Şarku’l Avsat gazetesinde “Suudi Arabistan, Mısır ve Arap Birliği’nin rolü" başlığıyla aynı anlamda bir makale yayımlamış olmam, ortak bir endişe ve farkındalığa işaret ediyor. Makale, ortak Arap eyleminin araçlarını yenilemek için sıcak ve gerçekçi bir çağrı içeriyordu. Komşu Arap ülkeleriyle sağlıklı, dostane ve eşit ilişkiler kurmanın gerekliliğini de belirtmeyi unutmadım.
Kıymetli Başbakan, ülkelerimizin birliğini ve istikrarını tehdit eden ve tehdit etmeye devam eden endişeler ve yaralar çoğaldı.
Bilhassa sevgili Irak'ın yaraları, Irak halkı ve devleti, diğer tüm Arap ülkeleri ve halkları için olduğu gibi bizim için de çok acı. Yüce gönüllülüğünüz, iyi ve bilinçli iradenizde, sevgili Irak halkı ve devleti ile diğer Arap halkları için büyük umutlar gördüğümden, bu vesileyle, çoğalan krizlerinin ortasında iki kat acı çeken Lübnan'a kardeş Irak’ın sağlayacağını açıkladığınız cömert yardımlar için size teşekkür etmek istiyorum.
Bu, bir zamanlar Lübnan'ın en önemli ticaret ortağı olan Irak hakkında her Lübnanlının bildiği ve takdir ettiği bir husus. Irak, yeniden özgür ve bağımsız bir Arap ülkesi olması, Lübnanlıların ulaşmaya çalıştığı ve dünyadaki kardeşleri ile dostlarının da onlar için arzu ettiği yükselişe geri dönmesi ve bunu perçinlemesi için Lübnan'a, halkına ve devletine her zaman yardım etti.
Sayın kardeşim Mustafa Kazimi, Irak'taki büyük yaklaşımınız ve attığınız adımların yanı sıra ortak Arap çıkarlarını gerçekleştirme ve ortak Arap iş birliğini güçlendirme konusundaki yoğun çabanızı takdir ediyorum.
Sizi çevreleyen umutların, Irak’ta olduğu gibi Arap dünyasının diğer ülkeleri ve halkları arasında da uygun karşılığı bulduğundan ve bulacağından eminim. Bunun her Arap ülkesindeki yetkilileri parlak bir geleceğe doğru bu yolda ilerlemeye motive edeceğine inanıyorum.
Tüm saygı ve sevgilerimle…
Kardeşiniz Fuad Sinyora
*Eski Lübnan Başbakanı Fuad Sinyora
TT
Irak Başbakanı Sayın Kazimi’ye açık mektup
Daha fazla makale YAZARLAR
لم تشترك بعد
انشئ حساباً خاصاً بك لتحصل على أخبار مخصصة لك ولتتمتع بخاصية حفظ المقالات وتتلقى نشراتنا البريدية المتنوعة