Osman Mirgani
Şarku'l Avsat'ın eski editörü
TT

ABD'yi tehdit eden iç tehlike!

ABD, çıkarlarına ve nüfuzuna tehdit olarak gördüğü şeylerle yüzleşmek ve onları kuşatmak için Rusya'dan Çin'e kadar askeri, siyasi ve stratejik hamlelerini ve planlarını genişletiyor. Dış tehlikeyle ilgili bu söylem, ABD'yi içeriden tehdit eden bir başka büyüyen tehlikeyi gölgeliyor.
Başkan Joe Biden, bu hafta New York’un Buffalo şehrinde, ırkçı aşırı sağın zehirli fikirlerinden etkilenen silahlı bir genç tarafından 10 Afro-Amerikalı'nın öldürüldüğü katliam hakkında yaptığı konuşmada bu tehlikeden bahsetti. Amerikan medyası da bu katliamı ele alırken başta “büyük yer değiştirme teorisi” olarak bilinen fikir olmak üzere ırkçı fikirlerin bazı politikacılara nüfuz etmesinden, Cumhuriyetçi Parti'nin önde gelen isimleri, aşırı sağla bağlantılı bazı medya çalışanları tarafından desteklenmesinden sonra, bu akımın toplumsal barışa ve Amerikan demokrasisine yönelik büyüyen tehlikesine dair uyarılarda bulunan makaleler ve yorumlarla doldu.
Buffalo saldırısını yerel terörizm olarak nitelendiren Biden, Amerikalılara nefret fikirleriyle yüzleşme ve ırkçı aşırı sağın propagandasını yaptığı ve 18 yaşından büyük olmayan Buffalo saldırganı Payton Gendron gibi pek çok kişinin fikirlerini besleyen “ırkçı yer değiştirme teorisi yalanına" karşı çıkmaya çağırdı.
“Yer değiştirme teorisi” kısaca, Batı'da beyaz kültürü ve ırkları yok etmeye çalışan bir liberal seçkinler olduğu gerçeğine dayanıyor. Seçkinler grubu bunu yaşlıların oranı artarken doğum ve genç nüfus oranlarında gerileme yaşayan, düşük doğurganlık oranlarından muzdarip Batı ülkelerine, Asya, Ortadoğu, Afrika ve Latin Amerika'dan yüksek doğurganlığa sahip beyaz olmayanların toplu göçünü içeren stratejilerle beyaz nüfusun sistematik olarak değiştirilmesi yoluyla gerçekleştirmeyi amaçlıyor. Bu ırkçı teoriye göre herhangi bir göçmeni kabul etmek, beyaz nüfusu beyaz olmayan göçmenlerle değiştirme yoluyla pratikte "bir beyaz soykırımı" anlamına geliyor.
Bu ırkçı fikirler, ABD ve bazı Batı ülkelerinin son yıllarda tanık olduğu ırkçı terör saldırılarının çoğunu besledi. Bu saldırıların “yalnız kurtlar” tarafından gerçekleştirildiği ve arkasında ideolojisi, liderleri, merkezi finansmanı ve medya araçlarıyla organize bir ağın olmadığı gerekçesiyle bu saldırıların ciddiyetini küçümsemeye çalışanlar olduğu doğru. Ancak bu argümanın, Amerikalılar arasında veya diğer Batılı ülkelerdeki belirli etnik ve dini kesimleri hedef alan saldırıların çoğunun tek bir ortak iplikle birbirine bağlantılı olduğu gerçeği karşısında bir etkisi kalmıyor. Bu ortak iplik; beyaz üstünlükçü ideoloji ve bu saldırıları düzenleyen saldırganların söz konusu fikirleri körükleyen internet sitelerinde aktif olmaları.
Teksas, El Paso'da bir Walmart mağazasına Ağustos 2019'da düzenlenen ve 21 kişinin yaşamını yitirdiği saldırıda, 21 yaşındaki beyaz bir adam olan saldırgan, 8chan forumunda sınır kentindeki saldırının "İspanyolların Teksas'ı işgaline tepki" olduğunu belirten bir manifesto yayınlamıştı.
Haziran 2015'te, Güney Carolina, Charleston'daki bir Afro-Amerikan kilisesine yine beyazların üstünlüğünü savunan bir saldırgan tarafından düzenlenen saldırıda 9 kişi öldü.
Nisan 2019'da, yine 8chan forumunda ırkçı nefret mesajları yayınlayan 19 yaşındaki bir genç, California'daki San Diego şehrinde bir sinagoga düzenlediği saldırıda bir kişiyi öldürdü ve birkaç kişiyi de yaraladı. Saldırgan, Yeni Zelanda'nın Christchurch kentinde iki camiye düzenlenen terör saldırısını örnek aldığını söyledi. Dünyayı dehşete düşüren bu kanlı katliam, 51 Müslümanı öldüren Brenton Tarrant adlı bir başka aşırı sağcı tarafından gerçekleştirilmişti.
FBI'a göre beyazların üstünlüğü ideolojisinin destekçileri ve büyük nüfus değişimi teorisine inananlar tarafından özellikle Afro-Amerikalılara ve Asyalılara yönelik saldırıların artmasıyla birlikte, ABD'de nefret suçları son 12 yılın en yüksek seviyesine çıktı. Ancak sivil haklar örgütlerinin, siyasi, kültürel ve dini seçkinlerin uyarılarına rağmen, radikal çözümler uzak görünüyor. Önerilen çözümlerden biri, son yıllarda bu ırkçı saldırılarda sıklıkla kullanılan ve kurbanların sayısında büyük bir artışa neden olan otomatik tüfek gibi saldırı silahlarının satışını yasaklamak.1968'den 2017'ye kadar 1,5 milyon Amerikalı silahlı saldırılarda yaşamını yitirdi. Yine de silah lobisi, ABD’de saldırı silahları satışı yasasında reform yapma girişimlerine tavizsizce karşı duruyor. Ayrıca bazıları birçok gizli sohbet odasında çok yaygın olan etnik nefret söylemleriyle mücadele etmeyen internette ifade özgürlüğü yasalarının yeniden gözden geçirilmesine de ihtiyaç var.
New York Times pazartesi günü, Fikir Sayfaları Yayın Kurulu adına bir başyazı yayımlayarak Buffalo saldırısını düzenleyen genç gibi insanların zihinlerini zehirleyen düşünceye karşı uyarıda bulundu ve şu ifadelere yer verdi:
“Amerikan hayatı, rutin olarak bekar olarak tanımlanan toplu silahlı saldırılarla noktalanıyor. Ancak bu saldırılar rastgele eylemler değil. Beyazların üstünlüğü destekçileri tarafından siyahlara ve diğer azınlıklara karşı yürütülen uzun Amerikan siyasi şiddet tarihinin bir parçası.”
Yazı ayrıca Cumhuriyetçi Parti’nin bazı üst düzey liderleri de dahil olmak üzere birçok politikacının, "yer değiştirme teorisinin" versiyonlarını alenen benimsediğini kaydetti. Bilhassa yakın zamanda yayınlanan kamuoyu yoklamalarının, genel olarak Amerikalıların üçte birinin ve Cumhuriyetçi Parti destekçilerinin yaklaşık yarısının göçmenlerin bu komplonun bir parçası olarak ABD’ye getirildiğine inandığını göstermesinden sonra, bu tutumun olgunun derinliğini ve ciddiyetini teyit ettiğini ifade etti.
ABD Federal Soruşturma Bürosu ve bazı Batı ülkelerindeki istihbarat servisleri, aşırı sağ terörizmi ciddi bir tehdit olarak görüyor. Bu akım tarafından yayılan aşırı ırkçı fikirlerin bölünmeleri kışkırtmakla kalmayıp, son 10 yılda meydana gelen, etnik veya dini nedenlerle azınlıklar ile göçmenleri hedef alan birçok ırkçı saldırı ve katliamın katalizörü olduğunu düşünüyor.
ABD, bu tür saldırıların çoğuna sahne oldu. Aşırı sağcı ırkçı düşünceler ve “yer değiştirme teorisi” destekçileri için verimli bir zemin oluşturdu. ABD içindeki toplumsal bölünme olgusu gittikçe derinleşiyor. Tehlike gözler önünde ve ister saldırılardaki artış isterse de geçen yılın başında Kongre binasına yapılan saldırıda görüldüğü gibi devlete ve demokratik kurumlarına yönelik meydan okuma yoluyla olsun gittikçe büyüyor.