Rıdvan Seyyid
Lübnanlı akademisyen, siyasetçi- yazar Lübnan Üniversitesi'nde İslami ilimler profersörü
TT

Filistin mücadelesi ve Arap meydan okuması

Kelile ve Dimne’de serçe avcıya şöyle der: “Kaçırdıklarına pişman olma!” Hamas pişman olmaya cesaret edemiyor, çünkü bu sorumluluk almak olurdu. İsrail işgal varlığına gelince, ABD Başkanı Donald Trump'ın manevraları sayesinde, 1948'de varlığın ilanından bu yana hayal bile edemediği şeyi yapmaya, yani Filistinlileri öldürdükten sonra yerlerinden etmeye cesaret etti!

Araplar, Müslümanlarla birlikte Suudi Arabistan'ın öncülüğünde Filistin'e geri döndü. İsrailliler Trump'tan cesaret alarak tüm uluslararası normları ve yasaları çiğnerken, Araplar ve uluslararası toplum uluslararası kararlara ve 2002 Beyrut Zirvesi kararlarına geri dönüyor... Çok mu geç? Şu iki konuya bağlı: Trump'ı durdurma becerisi ve savaşın yeniden patlak vermesini önleme becerisi. Her ikisi de Ekim 2023'teki meşhur Hamas saldırısıyla bağlantılı.

Savaş sırasında İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu “İsrail yedi cephede savaşıyor” demişti. İran'ın silah altına alabildiği ya da harekete geçirebildiği cepheleri kastediyordu. Şimdi geriye sadece iki cephe kaldı ve inisiyatif (ABD sayesinde) İsrail'in elinde: Bir tarafta Gazze ve Batı Şeria, diğer tarafta İran ve onun nükleer programı.

Araplar ne yapabilir? Araplar, Trump'ın iş anlaşması zihniyetini göz önünde bulundurarak onu atlatabilir. Ancak hiç kimse işgal varlığının savaşa dönmesini engelleyemez.

Araplar bu ayın sonunda Kahire'de bir araya geldiklerinde ve ardından İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) - Arap Birliği ortak zirvesi gerçekleştiğinde iki kaygıları olacak: Mümkünse yeni bir savaşı önlemek, ama daha da önemlisi, Birleşmiş Milletler'i (BM) kullanabilecekleri iki devletli bir çözüm için umut tazelemek ve Avrupa ile Asya'yı da aynı yönde etkilemek.

Peki ama İsrail’i devlet olma konusunu yeniden müzakere etmeyi kabul etmeye itecek olan nedir? Öte yandan Batı Şeria'daki savaşı durdurmaya nasıl ikna edilebilir? Diğer taraftan Mısırlılar ve Ürdünlülere gelince, yapabilecekleri ya da yapamayacakları en fazla şey ABD ile uzlaşmaktır, çünkü yerinden edilmeyi kabul etmek ülkelerinde kargaşaya neden olacaktır. Araplar son zamanlarda hiçbir zaman üç konuda şu anda olduğu kadar birlik olmamışlardı: Gazze ve Batı Şeria'daki savaşı durdurmak, yerinden edilmeyi reddetmek ve iki devletli çözüm. Suudi Arabistan'ın ilerlemesiyle birlikte ortaya konulan tutumdaki kararlılık, kötüye gidişin durdurulabileceğine dair umut veriyor. Ürdün Kralı 2. Abdullah da bu üç konunun altını çizdi, ancak adil bir barışın ABD'nin liderlik rolünü gerektirdiğini ve Başkan Trump'ın bir barış adamı olduğunu sözlerine ekledi!

Tüm bunlar olurken Hamas hakkında henüz tek bir kelime bile etmedik. Hamas'ın nihai tutumunun ne olacağı henüz bilinmiyor. Ateşkes anlaşmasının dört ya da beş aşamasının uygulanmaya devam edilip edilmeyeceği belli değil. İsrailli esirlerin aileleri Netanyahu'yu savaşı yeniden başlatmak için anlaşmayı bozmakla suçluyor. Savaşın başlaması, Hamas'ın elinde kalan canlı esirlerin ölümü anlamına gelecek.

Daha da önemlisi şu: Hamas, Filistin Yönetimi lehine sahneden çekilmeyi kabul edecek mi? Hamas bunu yaparsa, kalan gücünü korumuş ve ertesi gün yapılacak müzakerelerde Arapların ve BM'nin elini güçlendirmiş olacak. Hamas 2007'den bu yana ne pahasına olursa olsun Gazze Şeridi'ni elinde tutma hırsıyla neredeyse tüm uzlaşma girişimlerini reddetti. Destekçileri şimdi geri çekilirse bunun yenilgiyi kabul etmek anlamına geleceğini söylüyor. Hamas bunu asla yapmaz. Destekçilerinden bazıları Gazze Şeridi'ndeki kayıpları arttırmamak için sahneden çekilmenin daha iyi olabileceğini söylüyor. Hamaslılar ise Hamas sahneden çekilse de çekilmese de savaşın devam edeceği yanıtını veriyor!

Filistin meselesi 1948'den bu yana Filistinliler ve Araplar için zorluklarla doludur. Ancak şu anki durum hepsinden daha zorlu. İsrail işgal varlığı zafer kazandı ve Trump'ın Amerika'sı her zamankinden daha fazla onun yanında. Filistin yanlısı uluslararası toplum çaresiz durumda. Araplar, Trump ve İsrail’e karşı yalnız. Filistinliler için bu yıl nasıl geçecek? En iyi kader, Trump'ın dikkatini Filistinlilerin yerinden edilmesinden uzaklaştırabilmek ve Gazze Şeridi'ne yönelik savaşı durdurmaya devam edebilmektir.

Avcı, serbest bıraktığı serçenin karnının altınla dolu olmadığına ikna olmayacak. Ancak serçe uzaklara uçamaz, çünkü sadece avcının altında gizlendiği ağaca sahiptir ve nereye giderse gitsin vurulacağından korkar.

Şimdi mesele geçmişte olanlardan pişmanlık duyup duymamak değil, gelecekte yaşanacaklara karşı çok dikkatli olmaktır.