Mustafa Özcan
TT

 Hangi Mesih, hangi Hristiyanlık?

Hristiyan Batı, sadece Müslümanlar karşısında değil aynı zamanda dindaşları Filistinli Hristiyanlar karşısında da İsrail'in safında yer alıyor. Bunun nedeni yanlış din ve Mesih algısı ve adalet duygusunu yitirmiş olmalarıdır. Adalet duygusunu yitirmeleri de yine Mesih algısıyla alakalı ve onu yanlış kavramalarından kaynaklanıyor. Mesih bugün yaşasaydı ve aramıza katılsaydı acaba hangi safta ve cephede yer alırdı? Hiç şüphesiz mazlumların yanında ve katında yer alırdı.  İsrail'e göre mazlum kesim ve kanat tartışmalı olsa da herhalde tuzu kuru İsrail vatandaşları tarafından temsil ediliyor olamaz. Batı'daki Mesih algıları da mühendislik ürünüdür.

Hazreti İsa beyaz tenli değildi buğday renkli ve kara yağız olmalıdır. Ama Batı’ya uyarlanmış ve beyaz olarak tasvir edilmiştir. Yine kış ortasında değil baharda ve ilkbaharda doğmuş olmalıdır. Zaten Hızır gibi oturduğu kalktığı yerler bahara durmalı. Belki de romantizm katmak veya çile atfetmek için doğumunu kışa almış olmalılar. Mesih hakkındaki Batı algısı ve verileri Çavuşesku’nun Termometresi’ne benzer. Romanya’da Çavuşesku döneminde, kışın hava sıcaklığı 10 derecenin altına düştüğünde devlete masraf kapısı açmaması için sabitlenirdi. Fix hale getirilirdi. Ülkede bu derecede kaloriferlerin yanmasına dair bir karar alınmıştır; fakat ülkenin içine girdiği ekonomik darboğaz sebebiyle yakacak kömürü dahi bulamayan Rumen hükümeti, hava sıcaklığını her daim 10 derecenin üstünde gösterir ve hava sıcaklığını sabitlemek suretiyle çarpıtırdı. Devletin masraflarını aşağıya çekerdi.  

Hristiyanlık ritüelleri de halkın nabzına göre veya devletlerin ihtiyaç ve algılarına göre belirlenmiş ve düzenlenmiştir. Belki bu arada devlet aklı tarafından Mustafa Kemal’in ölüm anı da 9.10’a alınarak bu tarzdan bir ihtiyaca cevap verilmiş olabilir.

Geçenlerde Cezayirli bir tanıdığa Cezayir'deki hava durumunu sordum ve yazları hava sıcaklığının 50 derece düzeyine çıktığını hatırlattım. Orada da benzeri bir Çavuşesku düzenlenmesiyle karşılaştım. Meğerse sıcaklık 50 dereceyi geçse bile 50 derecede sabitleniyormuş. Bu hava durumuyla alakalı bir mühendislik çalışması olsa gerek.

Mesih ile ilgili verileri de Roma idaresi düzenlemiştir. Noel baba veya yılbaşı ritüelleri de putperestlik dönemi kalıntıları arasından seçilmiştir. Yani bidat ve devşirme ritüellerdir. Zaten Mesih (Alhisselam) ile ilgili bilgiler 3 yıllık bir periyodu kapsamakta ve onu aşmamaktadır. Gerisi muhayyile ürünüdür.

Doğu ya da Batı'ya göre Mesih algısı değiştiği gibi Hıristiyanlık değerleri de esniyor. En azından Doğu Hıristiyanları, İsrail'in Filistin halkı karşısında ayrım gözetmediğini Hristiyan ve Müslümana aynı muameleyi reva gördüğünü ve Batı'nın da buna ses çıkarmadığını ve zımni olarak onayladığını söylemektedir. Filistin'de Müslümanlarla Hıristiyanlar aynı yolun yolcusu.  Aynı kaderi paylaşıyorlar. Batı bunu görmüyor ve dahası görmek istemiyor! Filistin'de mevcut olan Müslüman-Hıristiyan beraberliğine ve kader birliğine kayıtsız kalıyor. Din ayrımı gözetmeden topluca Filistinlileri desteklemesi gerekirken topluca İsrail'i desteklemektedir. Mahmut Abbas'a göre bir parmak işaretiyle mezalimi durdurabilecek güçte olan Amerikan yönetimi, olan biteni sessizce izlemekte ve geçiştirmektedir. Nazariyatta eylemlerine karşı çıkarken fiiliyatta göz yummaktadır.

2024 yılına girerken Filistin Hristiyanları Batı'nın umursamaz tavrı karşısında yılgın, şaşkın ve buruklar. Yeni Şafak gazetesinin bir haberine göre Beytüllahim'deki Noel kutlamaları sırasındaki tepkisiyle dikkatleri üzerine toplayan Lutheryen Noel Kilisesi Papazı Dr. Munther İshak, sitem dolu bir şekilde Batı’ya seslenmektedir. Batılı Hristiyan dünyasını ikiyüzlü olarak nitelendiren İshak, "Bizi insan yerine koyup koymadıklarını dahi bilmiyoruz" mealinde konuşuyor. Luteryen Noel Kilisesi İsrail’in Gazze saldırıları nedeniyle bu yılki Noel Bayramı’nda Noel ağacı yerine enkaz parçalarından bir dekorasyon düzenlemiş. Bu istisnai zaman dilimini Gazze halkına dua için vakfetmiş ve tahsis etmişler.

Hz. İsa’nın doğduğu Beytüllahim’deki Noel kutlamaları sırasında yaptığı “Eğer İsa, bugün doğsaydı, İşgal altında yaşayan bir ailede; onların kaderini paylaşmış olarak enkaz altında dünyaya gelirdi” şeklindeki konuşması bütün dünyada yankı bulmuştur.

Dr. Munther İshak şikayetlerini şöyle özetliyor: “İsrail zulümde ayrım gözetmiyor bütün Filistinlilere eşit muamelede bulunuyor. Bu yüzden şu anda Filistinli bir papaz olarak bile 16 kilometre ötedeki Kudüs’e ulaşamıyorum. Çünkü yasak. İsrail apartheid politikaları, ister Müslüman ister Hıristiyan olsun, Yahudi olmayan herkese şamil tutuluyor. İsrail, yıllardır Doğu Kudüs ve Batı Şeria’da kiliselerimizi hedef alıyor. Hristiyan Filistinlilerin özel mülklerine çöküyor, ellerinden alıyor, topraklarını gasp ediyor. Filistinliler olarak işgalin her türlü ayrımcılığına maruz kalıyoruz.”

Bu da gösteriyor ki, Doğu Hristiyanları Mesih'in safında iken sanki Batı Hıristiyanları Anti-Mesih'in yanında ve safında yer alıyorlar. Arada Doğu ile Batı, yer ile gök kadar fark var.