Mısır'da, eski Mısır kimliğiyle veya yaygın olarak bilindiği şekliyle Kıpti kimliği ile bağlantı kurmakla ilgilenenler tarafından başlatılan bir tartışma yaşanıyor. Bu konuda öyle aşırıya kaçanlar var ki BBC Arapça, Vael Cemal tarafından hazırlanan ve şu başlığı taşıyan ek bir araştırma haberi yayınladı: “Biz Arap değiliz: Mısırlılar, orijinal kimliklerini yeniden canlandırmak ve unutulmaktan korumak için Kıpti dilini öğreniyorlar. Peki mesele nedir?”
Haber, eski Eserler Bakanı ve ünlü Mısırlı arkeolog Zahi Havas'ın birden fazla röportajda Mısırlıların "ne Arap ne de Afrikalı" olduğunu defalarca vurguladığını aktardı.
Haber ayrıca bazı yeni nesiller arasında, özellikle sosyal medya platformlarında, "Kıpti okur-yazarlığı oranının yükseltilmesine" yönelik talebin arttığını, Kıpti kimliğin yeniden canlandırılması amacıyla Mısır okullarında eski Kıpti dilinin öğretilmesi çağrısında bulunulduğunu da gözlemledi.
Kahire Üniversitesi Eski Mısır Dili Profesörü Abdulhalim Nureddin, "Eski Mısır Dili: Kıpti Yazısı (Saidi Lehçesi)" adlı çalışmasında, haberin aktardığı üzere şunu söylüyor: Kıpti dili, 19. yüzyılın ortasında ayağa kalktı. Birçok kişi bu dilde başarılı oldu; bunlar arasında şunları sayabiliriz: Aryan Efendi Girgis Muftah (MS 1888'de öldü) ve Igomans Philotheos, el-Kams Takla, Reformun Babası olarak bilinen Papa Dördüncü Cyril (1853-1861) döneminde keşiş olan Barsoum Efendi. Bunlar Kıpti dili ile ilgili kitaplar yazdılar.
Nureddin şuna dikkat çekiyor: “Şu anda kiliselerde ve manastırlarda kullanılan Kıpti dili, orijinal Kıpti dili değil. Bunun nedeni, Ortodoks öğretmen Aryan Efendi Girgis Muftah'ın (1858'de) Kıpti dilinin telaffuzunda yaptığı değişikliklerdir.”
Yukarıdakiler, yapılan çağrıların içeriğine ve atmosferine dair çok kısa bir özetti.
Benim yorumum, duygusal ve edebi anlamda hayal edilen köklere dönüş coşkusunun Mısır ile sınırlı olmadığı, diğer Arap ülkelerinde, Kuzey Afrika'da, Bereketli Hilal bölgesinde ve Arap Yarımadası'nda da buna yönelik çağrılar gördüğümüz yönünde.
Tarih, arkeoloji, antropoloji, filoloji ve kadim kimliklerin, ilk toplumların anlatım biçimleri, dini yöntemleri, siyasi ve ekonomik kalıpları ile ilgili özellikleri ortaya çıkaran diğer bilimlerde, bu çağrıların nasıl bir payı var?
Bazı sosyal medya “aktivistlerinin” canlandırılması amaçlanan kimlik veya kimlikler hakkındaki “coşkuları”, bilimselliği bir yana gerçekçi ve pratik midir?
Mısır'ın tam anlamıyla Firavunların Mısırı, kapsamlı ve eksiksiz bir şekilde Kıpti olduğunu iddia edenler, Arap Yarımadası'ndan, Maşrık’tan (Levant), Türkiye'den ve Asya'dan, dahası bizzat Kuzey Afrika ve Afrika'dan Mısır'a tarihin başlangıcından beri durmayan göçler, keza Mısır'dan yurtdışına göçler hakkında ne diyorlar?
Evet, çağlar boyunca gerçek, net bir Mısır kimliğinin özellikleri oluştu. Buna hiç şüphe yok ve çağlar boyunca bu kimliği görüyor ve okuyoruz. Açıkça tanımlanmış bir “Mısır milleti” var ama bu kimliğin büyük nehrine akan kollar nelerdi?
Mesela Çerkes, Türk ve yerel Mısır kökenli olan Ahmed Şevki biyolojik anlamda Mısır Firavunlarından mıdır?
Mısır için söylenenler diğerleri için de geçerli. Evet, belli bir kimlik ve özellikler var ama onun çehresini şekillendiren faktörler tek bir faktörle sınırlı olmaktan çok daha fazladır.