Mişari Zeydi
Suudi Arabistanlı gazeteci- yazar
TT

Sanki sonsuza kadar yaşayacakmış gibi, sanki yarın ölecekmiş gibi

İsrail'in haftalarca süren İran'a büyük bir karşılık vermeye yönelik gözdağı ve tehditlerinden sonra; İran'ın 1 Ekim'deki füze saldırısına yanıt olarak İsrail, İran içindeki bazı hedeflere hava saldırıları düzenledi. Arap yetkililerin Amerikan NBC News kanalına bildirdiğine göre, saldırılar İran'ın başkenti Tahran ve komşu şehir Kerec'de kışla ve silah depolarının da dahil olduğu askeri tesisleri hedef aldı.

İsrailli bir yetkili ise kanala, İsrail'in İran'ın nükleer tesislerini veya petrol altyapısını hedef almamaya dikkat ettiğini, bunlar yerine, şu anda güvenlik tehdidi oluşturan veya gelecekte risk oluşturabilecek alanlara odaklandığını söyledi.

Başka haberlerde İran Dini Lideri’nin, İsrail'in petrol ve nükleer varlıklarına saldırması halinde kuvvetlerine İsrail'e karşılık verme talimatı verdiği belirtildi.

Peki bu savaş turu burada sona mı erecek?!

Umulan bu, çünkü Tahran ile Tel Aviv arasında ucu açık bir savaşa sürüklenmek, bölgemizde bilinmeyen bir süre boyunca büyük yangınların alevlenmesi anlamına geliyor.

Her halükarda 7 Ekim'den sonra İsrail öncesi gibi değil. Aynı şekilde İran da 7 Ekim'den önceki İran değil, Arap topraklarında ona bağlı gruplar da öncesi gibi değil.

İsrail'in bu saldırılarının ne zaman sona ereceğini, aynı ivmede başka dalgalar onu takip etse de bu çıtada bitip bitmeyeceğini henüz bilmiyoruz. En iyisini Allah bilir ama biz öyle olacağını varsayıyoruz.

Ortadoğu'da yeni bir dünya doğuyor ve biz bu dünyanın bir parçasıyız, onun havasını soluyoruz, sıcaklığını ve soğuğunu, gelgitini, gecesini ve gündüzünü, neşesini ve sevincini, savaşını ve barışını hissediyoruz.

Arapların gelecek projesi kalkınma ve gelişme, geleceğe yatırım ve barışın teşvik edilmesidir. Ancak bu büyük ve dev proje, bu sarsıntılar ve denize açılan gemilerden sarkan ve onların ilerleyişini engellemeye çalışan zincirler nedeniyle zarar görebilir veya gecikebilir.

Burada stratejik politik yaratıcılık, sanki savaş yokmuş gibi, kalkınma projelerinde ilerlemek ve sanki kendisine enerji harcanan bir kalkınma yokmuş gibi, güvenlik tehditlerine kararlılıkla karşı koymak demektir. Bu zor bir denklem ama imkansız değil ve küresel bir ekonomi kaplanı olan Güney Kore örneği bizim için en iyi ilham kaynağıdır. Kendisi nükleer bir güç olan ve arkasında Çin ejderhası ile Rus ayısının durduğu kuzeydeki kardeşi ile komşudur.

Halife Ali bin Ebi Talib'in sözü olduğu da söylenen Peygamber Efendimizin bir hadisi şerifinde şöyle denir:

Hiç ölmeyecekmiş gibi bu dünya için, yarın ölecekmiş gibi de ahiret için çalışın.

H. 606 yılında vefat eden alim ve hadisçi İbnü'l-Esir, bu sözü şöyle yorumlar: “Dünya için çalışın, tıpkı sizden öncekilerin gayretlerinden ve imar çalışmalarından faydalandığınız gibi sizden sonra gelenlerin de yararlanması ve orada yaşaması için dünyayı imar ve inşa edin demektir. Çünkü insan uzun yaşayacağını düşünürse yaptığı işi en iyi ve sağlam şekilde yapar. Ahiret için ise işte ihlaslı olmaya, ibadet ve itaatte ise temiz niyet ve kalbe teşvik ediyor.”