Suriye'nin rejim kontrolündeki en önemli ikinci kenti olan Halep'e yönelik askeri operasyonlar, Şam rejimine ani bir darbe indirdi.
Geniş çaplı saldırıyı başlatan muhalif gruplar, Ebu Muhammed el-Colani ya da bilinen adıyla Ahmed eş-Şara liderliğindeki Heyetu Tahriru’ş-Şam (HTŞ) olarak biliniyor. Aynı zamanda Usame el-Absi olarak da anılıyor. Ancak önemli olan onun gerçek adı değil. Burada mevzubahis el-Colani'nin birkaç gün önce Halep yakınlarında gerçekleştirdiği tehlikeli eylem.
Halep'in etrafı Iraklı, Lübnanlı hatta Afgan ve Pakistanlı milislerle çevrili. Bunların hepsi de İran'a bağlı. Irak Hizbullahı'nın lideri Ebu Fedek el-Muhammedavi Halep kırsalında ortaya çıktı. Halep, şiddetli çatışmaların ardından Şam rejiminden geri alındı. Diğer yandan yakınlardaki dağlarda olduğu gibi Tartus ve Lazkiye'deki deniz kıyısında stratejik Rus askeri üsleri bulunuyor.
Geçtiğimiz çarşamba günü, Suriye'nin kuzeyindeki İdlib bölgesini yöneten HTŞ, askeri dalgalarla Halep bölgesini ve kırsalını işgal etti. Suriye İnsan Hakları Gözlemevi (SOHR), bu grupların Halep ve İdlib kırsalındaki 63 kasabanın kontrolünü ele geçirdiğini ve Halep'e giden yolları kontrol etmek istediklerini bildirdi.
Birleşmiş Milletler İnsani Yardım Koordinasyon Ofisi'ne (OCHA) göre Halep'te sert kışın başlamasıyla birlikte şu ana kadar neredeyse yarısı çocuk olmak üzere 14 binden fazla kişi yerinden edildi.
Bu saldırıların yeni olmadığı, aksine bir gece daha doğrusu birçok gece uykusuz kalarak planlanmış olduğu açıkça görülüyor. Korkutucu kış geceleri geliyor. İdlib'deki bu grupların şu ya da bu şekilde Ankara ile bağlantılı olduğunu biliyoruz. Belki de bazı hareket marjları var. Ancak el-Colani ve gruplarının Ankara'nın izni olmadan böyle büyük bir eylemi üstleneceğini hayal etmek zor. En azından bu mesele izin sınırlarını aşmadıysa!
Bu ani hamlenin, Lübnan savaşına ve Hizbullah’a verdiği büyük zarar ortada. Tahran rejiminin de Suriye'deki takipçilerinin yaşadığı kafa karışıklığı durumundan faydalanmaya çalışacağı belli.
El Kaide'den ayrılan el-Colani'nin Suriyelilere hükmetmesi halinde en büyük felaketlerden birinin yaşanacağına şüphe yok. El-Colani de bu milislerden daha az kötü değil.
Halep'te yaşananlar ve yaşanacak olanlar, küllerin altında sönmemiş bir ateş olduğunu gösteriyor. Bu hareketin arkasında bir ABD-İsrail komplosu olduğu söylentileriyle ilgilenmiyorum. O zaman bu ne anlama geliyor? Suriye'ye bugün bütün dünya müdahale ediyor... En büyük soru şu:
ABD'nin batısından, İran'ın doğusundan, Türkiye'nin kuzeyinden ya da Rusya'nın soğuk kuzeyinden gelen kara bulutlardan değil de Suriye'nin saf sularından beslenerek tüm Suriyeliler için ulusal bir mutabakat, sağlam, birleşik bir kimlik yaratmaya ne dersiniz?!