Böylece sorun çözüldü ve Lübnan Ordu Komutanı Joseph Avn'ın seçilmek için anayasal olarak gerekli çoğunluğu elde etmesinin ardından ulusun temsilcileri bir cumhurbaşkanı seçti. Temkinli bir uzlaşı ile gelmesi, sistemin dışında olduğu için gelişi konusunda iyimser olan Lübnanlıların büyük bir kısmında endişeye neden oldu. Süreçteki bazı isimler son ana kadar özel nedenler ve dar çıkarlar için seçilmesini engellemeye çalıştı. Uzlaşıya ilişkin söz konusu endişe, sistemin Avn'ı cumhurbaşkanı olarak seçmeyi reddetme tutumundan vazgeçmesi karşılığında talep ettiği kazanımlardan kaynaklanıyor.
Lübnanlı siyasi elitin kendi özel ve kamusal çıkarları için kullanmaya çalıştığı iki yönlü istisnai bir fırsat, özellikleri ve seçilmesi konusundaki uzlaşı arasında öne çıkmaktadır. Bir yanda iktidar sistemi, diğer yanda tüm yelpazeleriyle muhalefet olmak üzere iki parçadan oluşan bu elit, iktidardaki ayrıcalıklarını korumak isteyenlerle siyasi hayattaki rollerini ve varlıklarını genişletmek için çalışanlar arasında farklılık göstermektedir... Dolayısıyla, Lübnan'ın hem sadık hem de muhalif siyasi elitinin kaygıları farklı ve çeşitlidir. Birincisi, yani yaklaşık kırk yıldır devleti ve iktidarı kontrol eden sadıklar olarak tanımlanabilecek iktidar sistemi, 17 Ekim 2019 ayaklanmasının başlangıcından bu yana endişeli. 2022 yasama seçimlerinde Temsilciler Meclisi'ni kontrol edemeyip çoğunluğu kaybettiğinde bu endişe daha da arttı. Böylece iktidarı ve devleti kontrol etmeye devam etme kabiliyetini kaybetti. Şu anda iç ve bölgesel değişkenlerin bir sonucu olarak parçalı ve mesafeli, ancak keskin farklılıklarına rağmen her zaman çeşitli yollarla gücünü geri kazanmaya çalışıyor.
İktidara karşı olanlar ile değişime karşı olanlar arasında bölünmüş olan muhalefet ise dağınıklıktan ve tam bir bütünlükten yoksun olmaktan muzdarip. Bazıları devlet ve iktidarda kazanımlar elde ederek sadakatin parçası olmak istiyor. Bununla birlikte, değişim ve devletin ve iktidarın egemen sistemin hegemonyasından kurtulması seçeneklerine bağlı bir kamuoyu ya da kamusal alana sahiptir. Bu sınıf aynı zamanda anayasal boşluğu sona erdirme iddiasında, ancak asgari baraj konusunda oybirliği ve mutabakat eksikliği sadıklara hedeflerine ulaşma konusunda avantaj sağlıyor.
Eski Cumhurbaşkanı Röne Muavvad'ın suikast sonucu öldürülmesinden beri ilk kez cumhurbaşkanlığını kaybeden sadıklar, şimdi başbakandan bakanlarına kadar hükümeti kurmaya odaklanmış durumdalar; yani uzlaşı bahanesiyle yine iktidardaki paylarının, en önemlisi de başbakanın, bazı sütunlarıyla dış değişiklikler sonucu pozisyonlarında farklılık olsa bile, kendi taraflarından olmasını istiyorlar. Ancak asıl amaç, Taif Anlaşması, mezhepsel ayrıcalıklar ve güvenceler bahanesiyle Joseph Avn'ın saltanatını engellemek.
Öte yandan birbirinden kopuk muhalefet, cumhurbaşkanlığında meydana gelen değişikliğin başbakanlıkta da bir değişiklikle tamamlanmasını sağlamak için yoğun çaba sarf ediyor. Bu anayasal olarak daha kolay bir süreç, çünkü başbakanın seçilebilmesi için basit çoğunluk gerekiyor. Ancak bu kez, yeni döneme doğrudan kota dayatmak isteyen bir siyasi sınıfa tabi olmaması gerekli. Muhalefet, iktidarı yeniden yapılandırmak için çok çalışıyor.
Pratikte, başbakanı seçme mücadelesinin yeni otoritenin doğası üzerinde önemli etkileri olacaktır. Mayıs 2025'teki bir sonraki parlamento seçimlerine kadar sürecek olan bu hükümet, güvenlik, diplomatik ve adli atamaların yapılmasından, yönetimdeki boşlukların giderilmesinden, güneyin yeniden yapılandırılmasından, yeni bir seçim yasasının onaylanmasından ve iç savaşın sona ermesinden bu yana en önemli parlamento seçimlerinin yapılmasından sorumlu olacak. Bunun, egemen sistemin devlet ve iktidar üzerindeki kontrolünü kademeli olarak yeniden tesis etmesi, kendi çıkarları doğrultusunda kullanması ve yeniden yapılanma ile seçimleri denetlemesi için bir fırsat olduğu endişesi var. Bu da parlamento seçimlerinden sonra iktidarı yeniden ele geçirmek için olağanüstü bir fırsat sunuyor.
Dolayısıyla, cumhurbaşkanının seçilmesi ile başbakanın atanması arasındaki dar zaman diliminin, gücü dağıtmak isteyenlerle toplamak isteyenler arasında sert bir mücadeleye sahne olduğu söylenebilir. Yeni dönemi kotalardan kurtarmak isteyenlerle kotaları dayatmak isteyenler arasında…