Bekir Uveyda
TT

​Hamas oyunu ve Gazze

Akil birisinin herhangi bir tarafı ülkesinin bir bölümünü işgal etmeye çağırması düşünülebilir mi? Elbette düşünülemez. Peki, aynı ülkenin kaderine hükmeden taraflar arasında çekişme baş gösterip her biri, vatana bağlılığın diğerlerine bağlılıktan daha güçlü olduğunu iddia ettiği zaman ne yaparız?
Şöyle ki bu güçlerin çekişmesinin çok yönlü ve çok boyutlu bir sıkıntıya yol açacağını, sadece çaresiz halkın bölünmenin trajedilerini yaşayacağını ve hâkimin örgüt liderlerinin çatışmalarını nihai olarak engelleyeceğini düşünüyoruz. Dolayısıyla hâkim, Filistinli liderleri, kaybettikleri ve herhangi bir bağlılığın Filistin sevgisinin önüne geçmesine karşı çıkan Filistinlilerin içindeki umut ateşini de kaybetmek üzere oldukları doğru yola yeniden sokacak.
Gazze’yi yönetenler, uyanmazsa, felaketle yüzleşmek, kaçınılmaz olacak. Şarku’l Avsat gazetesinin Pazartesi günü yayımladığı rapora göre Tel Aviv’deki siyasi kaynaklar, son zamanlarda İsrail Ulusal Güvenlik İşlerinden Sorumlu Bakanlar Kurulu’nun (Kabinet) üst düzey askeri yetkililerin de katıldığı toplantıda “olası bir savaşta Gazze Şeridi’ni işgal etme” planını ele aldığını açıkladı.
Söz konusu siyasi kaynakların üst düzey askeri yetkililerden aktardığı bilgilere göre olası bir savaş durumunda Gazze’nin işgal edilmesinin yanı sıra Hamas Hareketi’ne ağır bir darbe vurmak ve kalıcı siyasi bir çözüme ulaşana kadar Gazze işgalini sürdürmek, Kabinet’in çizdiği planın içerisinde yer alıyor. Eğer Tel Aviv’deki siyasi kaynakların sözleri doğruysa, bu sözlerin çıldırmış insanların sözleri olduğu söylenebilir.
İsrailli generaller, Gazze Şeridi’nde girdikleri tüm savaşların bir gezintiden ibaret olmadığını herkesten iyi biliyor. Niçin İsrailli generaller, Gazze’yi işgal etme düşüncesini zaman zaman yeniden dillendiriyor? Hiç şüphesiz birçoklarına göre cevap, bölünme sancağını taşıyan Hamas ve Fetih liderlerine iletilmiş olmalı.
Kanser hücrelerinin hasta bir vücudu öldürmesi gibi yıllardır büyümesine göz yummak yerine bölünmeyi sonlandırmak için Hamas ve Fetih’in yaptıkları, tarihi olarak kendilerine sorulacaktır.
Tabi İsrail’in Gazze’yi yeniden işgal etme konusunu ele alması, muhtemelen İsrailli siyasi liderler arasında önümüzdeki Nisan ayında yapılacak seçim yarışı kampanyasında ortaya çıktı. Fakat Filistin’in yanı sıra Gazze’nin mevcut durumunun ve Gazze halkının geleceğinin Tel Aviv’deki partilerin siyasi müzayedelerinde yer alması tuhaf değildir. Aksine birçok Filistinli siyasetçinin zaman faktörüne dikkat etmeden ve söz konusu bölünmüşlüğün insanların ve toprağın akıbetini felakete sürüklediğine odaklanmadan politika oyununa devam etmesi tuhaftır.
Filistinli siyasetçiler, farklı bir gezegende yaşıyor gibi. Gazete manşetlerinin tekrarlandığı şekilde sanki Filistinli siyasetçilerin anlaşma ve uzlaşma zorunluluğu konusunda tekrarladıkları sözler, tüm Filistinlilerin istediği çözüme ulaşılacak gibi.
O çözüm nedir? Açıkçası çözüm, Ay’dan ya da Mars’tan bir parça toprak almak değildir. Kısacası çözüm, Gazze’yi normal mecrasına yeniden yerleştirmektir. Yani çözüm, Gazze’yi 13 Eylül 1993 tarihinde Beyaz Saray’da İsrail hükümeti ile Filistin Kurtuluş Örgütü arasında imzalanan Oslo Anlaşması’na göre Filistin ulusal yönetiminin topraklarının bir parçası kılmaktır.
Çeyrek asırdan fazla süre önce Filistinliler, devlet kurma umuduna yaklaştı. Şimdi de Filistinliler, birçok Filistinli politikacının birlik ve çıkarlarına önem vermeyen tarafların oyun alanında oynamaktan vazgeçmesini ümit ediyor. Şayet bu, gerçekleşseydi; Kabinet, Gazze’yi yeniden işgal etme meselesini görüşemezdi. Hamas da Ramallah hükümetinin ödemeyi reddettiği maaşları talep eden gösterilere şiddetli bir şekilde karşılık vermek zorunda kalmazdı.
Gerçekten bu, nasıl bir oyun ve ne zamana kadar devam edecek? Hamas ve Fetih liderleri, yüreklerin ağza geldiğini görmüyor mu? Öfke patlaması meydana geldiğinde ve kitleler “yeter” diyerek sokağa çıktığında buna şaşılmamalı.