Eldar Hasanoğlu
İzmir Katip Çelebi Üniversitesi, İslami İlimler Fakültesi
TT

Kürt Yahudiler

Yahudilik ve Kürtlük iki farklı etnik kökeni ifade eder. Ancak Ortadoğu’da Kürt Yahudiler veya Yahudi Kürtler diye bilinen karma bir kimlik de mevcuttur. Bu karma kimlik, Kürtlerin Musevi inancını benimseyerek zaman içerisinde Yahudileşmeleri gibi, İsrailoğulları’nın da Kürtleşmeleri sonucunda ortaya çıkan ve bu iki kimliği kendinde birleştirmiş Kürt Yahudiler diye adlandırılan bir kimliğin adıdır.
İsrailoğulları’nın Kürtleşmesi, köken olarak İbrani soyundan gelen ve etnik olarak İsrailoğulları’na mensup olan insanların, inançlarından vazgeçmeden kültürel olarak Kürtleşmesidir. Kürtlerin yaşadıkları bölgede mevcut olan ve yaşamın her alanında bir Kürt olarak yaşayan Yahudiler, bu kimliği taşımaktadırlar. Onlara Kürtçede Yahudi anlamına gelen “Cihû” denir. Aramicede ise kendilerini “Naş Didan” yani “Bizimkiler” veya “Anşey Targum” yani “Targum (dili) insanları” olarak adlanmışlardır. Aramice ve Kürtçe’nin çeşitli lehçelerinde (özellikle Kurmançi ve Soranice) konuşmuşlardır.
Kaynaklar Kürt Yahudilerin diğer Yahudi topluluklarla çok irtibatta olmadıklarını, hatta kültürel açıdan onlardan çok farklı olduklarını söylemektedir. Onlar hakkında en erken bilgiyi XII. yüzyılda yaşamış Yahudi seyyah Tudelalı Benjamin vermiş, 1170 yılında yapmış olduğu seyahatinde bölgede yüzden fazla Kürt Yahudi topluluğu ile karşılaştığını belirtmiştir.
Kürt Yahudiler İran, Türkiye ve Suriye’de var olsalar da ağırlıklı olarak Irak’ın kuzeyinde yaşamışlardır. Kürtler ve yaşadıkları bölge Yahudi temel kaynaklarında Kardu ve Kurduh şeklinde zikredilmiştir. Özellikle M.S. I. yüzyıldan itibaren bölge isminin Yahudi kaynaklarda geçtiğini görmekteyiz.
 XX. yüzyılın başlarında sadece Irak’ın kuzeyinde dağlık bölgelerde yaşayan Kürt Yahudilerin sayısının 15-20 bin civarında olduğu, yaklaşık 150 köyde yaşadıkları ifade edilir. Yine 1948’de İsrail’in kurulmasından kısa süre önce yapılan nüfus araştırmalarına göre, bölgede 188 Kürt Yahudi kabilenin bulunduğu, bunlardan 146’sının Irak, geri kalanın ise İran, Türkiye ve Suriye içerisinde olduğu belirtilmiştir.
Yahudi inancına mensup olsalar da onların Yahudilik üzerine derin bilgileri yoktu. Temelde şehirlerde bulunan Talmud Tora ve yeşiva diye adlandırılan dini okullarda eğitim alıyorlardı. Ellerinde Yahudi kutsal metinlerin Kürtçe tercümesi olduğu rivayet edilir. Hahamlar din ve toplum işlerinde cemaati yönetirdi; dini eğitim verir, muska yazar, erkek bebekleri sünnet eder, hayvan kesimini yönetir, gıdaların dini kurallara uygun olup olmadığını denetlerdi.
Kürt Yahudiler cemaat şeklinde, kapalı topluluk olarak yaşamışlardır. Kültürel olarak diğer bölgelerdeki Yahudi topluluklardan farklı olan Kürt Yahudilerin onlarla çok bağlantı içerisinde de olmamışlardır.
Kürt Yahudiler tipik bir Ortadoğulu kırsal toplum hayatı yaşamışlardır. Nüfusunun tamamı Yahudilerden oluşan köyler olduğu gibi karma nüfuslu köyler de vardı ve onlardan bulunmayan bir köy neredeyse yoktu. Şehirlerde, kasabalarda yaşayanlar ticaret ve zanaatla, köylerde yaşayanlar tarım ve hayvancılıkla uğraşıyorlardı. Bölgenin doğu kısımlarında ticaret daha yaygındı; kaynaklar özellikle Musul’daki Yahudilerin çok zengin ve güçlü olduklarını vurgulamıştır. Zengin toptancılar, esnaflar mevcuttu. Zaho, Erbil ve Kerkük gibi yerlerde ayrı Yahudi pazarları vardı.
İnançları dışında, yaşayışları kültürel olarak Müslüman Kürtlerle neredeyse aynı olmuştur. Yahudi, Hıristiyan ya da Müslüman evlerinin yapılışlarında hiçbir fark yoktu. Giyindikleri kıyafetleri hemen hemen aynıydı.
Küçük köylerdeki cemaatler büyük köylerdekine, onlar da kasaba ve şehirlerdeki cemaatlere uyardı. Köylerde sinagog pek yoktu. Sinagoglar daha çok şehir ve kasabalardaydı ve büyük şehirlerde nüfus sayısına göre birden fazla sinagog bulunabilirdi.
Köylerin pek çoğunda Yahudi eğitimi veren kişiler, rabbiler, sünnetçi ve kurban kesen bulunmazdı. Çoğu zaman bir adam bütün bu işleri tek başına yapıyordu. Koşer/helal gıda kurallarına uymak Yahudi aileler için önemli olduğu için helal et bulma fırsatını yakalayana kadar, ya bütün yıl boyunca tüketmek üzere eti kuruturlar ya da başka türlü muhafaza ederlerdi.
Cumartesi gününü kutlama, Kürt Yahudiler arasında kesin bir uygulamaydı. Dini eğitim olsa da düzeyi çok düşüktü. Ölüler ayakları Kudüs yönüne doğru olmak üzere gömülürlerdi. Kudüs’e hacca gidilir, türbeler ziyaret edilirdi.
Ebeveynler oğulları için eş seçerlerdi. Anne kendi erkek kardeşinin çocuğunu, baba da kendi erkek kardeşinin çocuğunu ilk eş adayı olarak tercih ederdi. Sonraki tercihler kız kardeşlerinin çocukları, sonra da öteki akrabalar, hemşehriler ve Yahudi olan diğer bütün yabancılardı.
Erkekler on yedi-on sekiz, kızlar ise on üç ve on dört veya daha erken yaşta evleniyorlardı. (Elli yıl önce İsrail’deki Kürt Yahudilerin çoğunlukla kendi cemaatlerinden birisiyle evlenmeye dikkat ettiği halde bugün çoğu genç Kürt Yahudi bu hassasiyeti taşımamaktadır.)
Geniş aile sistemi Kürt Yahudiler arasında genel bir uygulamaydı. Evin oğlu evlenince aynı eve bitişik ayrı bir oda yapılır, daha sonra başka bir ev kurulurdu. Her çekirdek aile en az bir odada yaşardı. Baba ölene kadar kaynaklar bir havuzda toplanır, masraflar paylaşılır ve birlikte yenirdi.
XII. yüzyılın ortalarında Amadiya şehri civarındaki Kürt Yahudiler ayaklanmışlardır. (Bu şehir günümüzde Irak Kürdistanı Bölgesel Yönetimi sınırları içerisindedir.) Kaynaklar bu ayaklanmanın lideri hususunda Menahem b. Süleyman ibn er-Rûhî ve David er-Râî olmak üzere iki farklı isimden bahseder.
Yahudi din adamı, büyücü ve mistik olan David er-Râî veya daha yaygın bilinen adıyla David Alroy, Haçlı Seferleri’nin de bölgede yarattığı karışıklıktan istifade ederek, kendisinin Mesih olduğu iddiasıyla ortaya çıkmıştır. Daha XII. yüzyılda Siyasal Siyonizm’in ilk söylemlerini dile getiren David taraftarlarına, onları uçarak Kudüs’e götüreceğini söylüyor, Süleyman Mabedi’ni yeniden inşa edeceğini, dağınık Yahudi toplulukları Kudüs’te bir araya getireceğini ve İsrail devletini kuracağını vaad ediyordu. Ayaklanma başarılı olmamış, David öldürülmüş, taraftarlardan kaçıp kurtulanlar olmuştur.
XIX. yüzyılda Britanya’da başbakanlığa kadar yükselen Yahudi asıllı Benjamin Disraeli’nin Alroy romanı, bu hareketin Yahudi hafızasında varlığını sürdürdüğüne bir işaret sayılabilir.
XVI. yüzyılın sonlarında Kürt Yahudiler Filistin topraklarına göç etmiş, Safed ve Celile şehirlerinde yerleşim birimi oluşturmuşlardır. XX. yüzyılın başlarından itibaren ise Siyonist motivasyonlarla Filistin topraklarına göç etmeye başlamışlardır. 1920-1926 arasında 1900, 1935’te 2500 kişi göç etmiştir.
1948’de İsrail kurulurken burada 8000’i aşkın Kürt Yahudi olduğundan bahsedilir. 1950-1952 yıllarında Mossad’ın organize ettiği Ezra ve Nehemya Operasyonu çerçevesinde İsrail’e taşınan yaklaşık yüz otuz bin Iraklı Yahudi arasında Kürt Yahudiler de olmuştur. İsrail’e götürülenlerin büyük bir bölümü Hayfa’nın köylerinde ve Kudüs’ün Katamonim/Gonenim semtinde yerleştirilmişlerdir. Onlar Kürtçe konuşur, Kürt kıyafetleri giyer, Kürt yemekleri yapar ve aynı zamanda da sinagoga giderler.
İsrail medyasına göre, günümüzde İsrail’de yaklaşık 200 bin Kürt Yahudi bulunmaktadır. Bunların yaklaşık yarısı Kudüs ve civarında yaşamaktadırlar. Ayrıca, İsrail’de Kürt Yahudiler tarafından kurulan 30’dan fazla köy mevcuttur.
Kürt Yahudiler arasında sekülerleşme süreci olmadığından, 1950’lerde göç eden göçmenler büyük oranda geleneksellerdi. Bugün ise genç Kürt Yahudilerin çoğunluğu eğitimli ve seküler bir yaşam tarzına sahiptirler. Onlar kendilerini artık Kürt değil İsrailli olarak tanımlamaktadırlar ve pek çok geleneksel Kürt adetlerini terk etmişler.
İsrail’deki Kürt Yahudiler hem kendi kültürleriyle hem de birbirileriyle bağlarını canlı tutmak için çeşitli isimler altında kurumlar oluşturmuşlardır. İsrail Kürtlerini temsil eden bu gruplar şemsiye bir organizasyonun altında birleşirler.
Kürt Yahudiler hakkında faydalı bilgilere rastlanan, İbranice ‘Hithadşut’ adlı süreli yayın, İsrail’deki Kürt Yahudilerin öne çıkan yayınlarındandır. Aslen Zaho kentinden bir Kürt Yahudi olan Dr. Mordehay Zaken, (Kürt Yahudiler üzerine akademik eserleri çeşitli dillere çevrilmiştir) 1993’te Kürt İsrail Dostluk Birliği’ni kurmuştur. Birliğin yayınladığı Yedidut/Dostluk dergisi dünyadaki Kürt organizasyon ve aktivistlere gönderiliyor.
İsrail’de birçok Kürt Yahudi, devletin çeşitli kademelerinde ve sivil hizmette yüksek görevde (başbakan, bakan ve bakan yardımcılığı, belediye başkanlığı, emniyet müdürlüğü, milli takım antrenörlüğü ve oyunculuğu vb.) bulunmuşlardır.