Ömer Özkaya
Yazar
TT

​Döngüyü kırmak ve zeitgeist (zamanın ruhu) ya da Londra çöktü mü?

Ülkenin Değerler Kurulu, güncel büyük salgınla ilgili öngörü çalıştayı yapmaya karar vermişti. Kurul Başkanı-Üstad, metodolojiyi yani çalışma usullerini belirlemek için bir alt komite kurmuştu.
Öyle bir metodoloji kurulmalıydı ki çok radikal, devrimci ve konunun özünü kavratan ve aynı zamanda dünyanın bundan sonra alacağı şekli hem öngören hem de katkı sunan ve hatta yeni düzenin tasarımcısı olmayı merkeze alan bir mimarisi olmalıydı.
Yardımcısı, "Bu çalıştay, evrensel bir soruna evrensel bir yön vermeyi amaçlamaktadır, o halde tüm dünya tarihini geçmişten bugüne irdelemek gerekecektir. Döngünün kırıldığı noktaları saptamak ve yeni döngünün oluştuğu anların MR'ını almak gerekir. İşte bu nokta, metodolojiyi belirleyecektir" dedi.
Üstad sonunda ülkesinden ve dünyadan önemli gördüğü tüm bilim insanlarını, filozofları, önemli tarihçileri ve fütüristleri toplayarak evrensel salgın çalıştayı yapmayı uygun gördü. Bu çalıştay öncesi tüm katılımcılardan çalıştayda kullanmayı düşündükleri konu-materyallerin bir listesinin kendisine gönderilmesini rica etti.
Gelen materyallerden beşi çok dikkatini çekti: Kristof Kolomb'un Amerika'yı keşif seferi, Tanrı-İsrail güreşi, Sıfır rakamı, Atom bombası ve anlatının keşfi (tiyatro, sinema, medya, sosyal medya ve kitap yayıncılığı).
Tümü bir döngünün kırılması ile ilgiliydi. "Evrensel salgın çalıştayında ele alınacak konular için bir kısıtlama yapılmamış, çünkü sorunu oluşturan bir değil birden çok faktör söz konusudur" diye düşündü.
Sunumu ve açış konuşmasını yapmak için kürsüye çıktığında "Tek sorum olacak" dedi, "Acaba şu anda bireylerden başlamak üzere devletlere kadar yapılmayan ne veya neler vardır? Öncelikle bu sorunun yanıtını aramalıyız. Bu yanıt, akılların, fikirlerin, kalplerin ve kültürlerin yani Âdemoğlu’nun döngüyü kırmak için ihtiyacı olan gerekli araçları, teknikleri ve bilimleri ortaya çıkaracaktır. Sonrasında detaylarda birçok sorunun yanıtı aranacaktır."
Kürsüden indiğinde Evrensel Salgın Çalıştayı Yönetim Kurulu, "Beklenenin aksine hiç de devrimci ve radikal bir beyanda bulunmadınız, çıta çok aşağıda kalmadı mı?" diye sordu.
"Çıtayı yukarı doğru kaldırmayı çalıştaya bıraktım. Döngüyü devam mı ettirmek gerekiyor, kırmak mı? Zamanın ruhunun nasıl olduğunu ve olacağını tasarlayacaksak çıtanın çalıştaya katılanlarca kaldırılması gerekmektedir."
Çalıştayda tüm bilim dallarının pandemi sorununa/fırsatına ne tür bir yaklaşım göstermesi gerektiğine dair binlerce öneri, fikir, teori ve düşünce öne sürüldü.
Çalıştayın sonuç bildirgesi deklare edilirken katılımcı bilim insanlarından biri çok ilginç ve bir o kadar da gerekli bir soru sordu:
"Londra çöktü mü, New York ve Hong Kong saldırıları atlatabilecek mi?"
"Yeni bir anlaşma kaçınılmaz görünüyor. İspanyol gribi salgını devletlerin anlaşması ile bitmedi" diye çıkıştı bir başka bilim insanı.
İlk çıkışı yapan bilim insanı, "Dr. Strange'ı gündeme getirme nedenim çok açıktır. Döngü devam edecekse evrensel gibi görünen fakat sürekli bireysel kalan erdemleri gerçekten evrensel hale getirmek kaçınılmaz olacaktır."
"İyilikler perisi beklemiyoruz sayın delege."
"Beyinler düzene girmeden bireyin bedeni ve evrensel sistem nasıl işleyebilir? Beyin kendini ve evreni kavramadan, kendine ve evrene nasıl yön verebilir? Bu çalıştay, tıbbi-metafizik konusunu eksene almalıydı."
"Sayın delege, Dr. Strange filmini irdeleme düzeyine düşürmeyin lütfen bu çalıştayı."
"Londra çöktü mü, Newyork ve Hong Kong -yani Pekin de diyebiliriz- bu saldırıları atlatabilecek mi? Bu sorunun yanıtı, pandeminin de ilacı olamaz mı, bunu soruyorum. Çünkü bu sorunun yanıtı, binlerce sorunun da yanıtını içermektedir."
Başkan-Üstad, "Haklısınız sayın delege. Bu konuyu müzakere etmek için evrensel salgın çalıştayının devam etmesini oyluyorum... Kabul edilmiştir, çalıştay devam edecektir.”
Üstad, Evrensel Salgın Çalıştayı Yönetim Kurulu’na hitaben:
"Ters huni yöntemi… Dar ağızdan giren etmen geniş yüzeye sıvı gibi, hava gibi yayılıyor. Tersini yapmak, yani yayılanı toplayıp şişelemek olanaksızlaşıyor. Tüm ülkelerdeki yaygın salgın hastalık için ülkelerin yapmadıkları, yapamadıkları ve yapmaları gerekenleri Evrensel Salgın Çalıştayı belgelemeli mi, deklare etmeli mi?
Salgının evrensel hale gelmesine insanların evrensel özellikleri yardımcı olmaktadır. Tektipleşen insanlık, insanlığın yok olmasının da yolunu mu açmaktadır?
Küreselleşmeye karşı mısınız? Sorun küreselleşme yani siyasal değil, antropolojik, yani kültürel. İnsanların tektipleşmesi, bağışıklığı ve bağışıklık türlerini çeşitlendirme yollarını azaltıyor.
Bugün salgının evrensel hale gelmesini sadece tektipleşme olarak mı açıklayacağız? Tektipleşmenin değişik bilim ve kültür dallarınca nasıl organize edileceğinin metodolojisini oluşturmadan evrenselleşmek, en büyük sorun alanımızdır.
Böyle bir evrenselleşme metodolojisi oluşturulabilir mi? Çılgınlık bu. Su akar, yolunu bulur. Size katılıyorum. Su akar yolunu bulurken de zayıf zeminleri daha zayıf noktalara taşır ve yerküre özellik yitimine uğrar. Yani ekolojik yıkım. Evren, domino taşı gibi işler. İlk taş diğerini yıkmaya başlayınca tümü yıkılana kadar durmaz.
Sayın kurul üyeleri, özgünlük, yani orijinalite insanlığın en büyük servetidir. Bunu korumak, insanlığı korumaktır. Aslını yitiren insan, sele kapılıp gider. Tüm salgınlar son pandemi gibi evrensel ölümler getirebilir. Bu nedenle Evrensel Salgın Çalıştayı, bu pandemiyi tüm boyutlarıyla tartışmalı, yeni bir ideolojik, ekonomik, kültürel atmosferin parametrelerini deklare etmelidir.
Londra çöktü mü, New York ve Hong Kong -yani Pekin- yeni saldırıları yumuşatabilecek mi, o zaman göreceğiz.
Seli oluşturan, çoğu zaman, oluşturduğu selin hedefi haline gelir. Babil Kulesi ile ilgili mitoloji, döngünün teknolojisine dikkat çekmektedir, Tanrı’nın hazımsızlığına değil. Tanrı, evrensel bir eğitmen olarak insanlığa yol gösterecek ve eğitecek öyküler oluşturmuştur.”