Semir Ataullah
Lübnanlı gazeteci - yazar
TT

Geriye kalan bilgeler

‘Financial Times’, Lübnan'daki mevcut ekonomik krizin orta sınıfın ortadan kalkması ve fakir sınıfın genişlemesine yol açacağını söylüyor. Lübnan, Kral Selman bin Abdulaziz’in yaklaşık 35 yıl önce devletlerin gücünü, dayanıklılığından aldığını söylediği bu sınıfın çöktüğü ilk Arap ülkesi değil.
Kral Selman bunları söylediğinde, Riyad Valisi’ydi ve ‘Al Riyadh’ gazetesinin yeni binasının açılışını yapıyordu. Konuşmasında Suudi Arabistan’ın oluşumundaki iki noktaya vurgu yapmıştı: Temel, Arap toplumunda orta sınıfın gelişmesi. Çünkü orta sınıf, tarih boyunca devletler inşa eden tabaka olmuştur. Lübnan'ın kentsel ve kültürel rönesansını 100 yıl önce kuruluşundan bugüne inşa eden bu sınıftır. Üniversiteler, serbest meslek sahipleri, ticaret, kamu memuriyeti ve özel sektör çalışanları bu sınıfa mensup. 
Ancak paranın değerinin düşmesi, ekonominin çöküşü ve krizden felakete geçişi yani memur, büyükelçi, öğretmen ve şirket müdürlerinin yaşam standartlarının hiçbir değeri kalmadı. Yolsuzluk, yağmalama, israf, ülke tarihinin herhangi bir döneminde görülmeyen hızlı ve korkunç bir aşınma ve yıpranmaya yol açtı.
Eskiden insanlar hüküm süren yağmacılıkla birlikte yaşayabiliyordu, çünkü maddi ve ekonomik durum sağlamdı. Ancak dün makul olmayan, insanların maişetini çöp torbaları arasında araması, bugün normal bir durum haline geldi. Lübnan’dan önceki ülkeler çöküşü, ülkeyi inşa eden sınıfın ezilişine dayanamadı. Mısırlıların meşhur bir duası vardır: “Setr (gizli olan) ve sabr-ı cemil ile”. Lübnan’daki gizli kesimler aşağılanmaya başladı. Bunlar ki beleş yemeklerle yaşamlarını sürdürüyorlardı. Şimdi sayıları iki katı çıktı. Dolar felaketi bağışçılara da zarar verecek.
Bu siyasi parçalanma ve mali çöküşe Parlamento Başkanı Nebih Berri’nin restorasyon çabaları eşlik ediyor. Bu hızlı çöküş, bilinçsizlik, hikmet yoksunluğu, vatana ve vatandaşa merhametsizlik içinde Başkan Berri, ulusal uzlaşma sağlanması için evinin kapılarını açtı. Halk, onu son iyileşme girişimlerinde temel bir referans olarak görüyor. Bu felaket ve yıkıcı kaos, büyük küçük kabile çılgınlıkları arasında, bir köşe taşından onu koruyan bir çakıl taşına kadar her şeyi tehdit eden bu zor süreçte salim kalmayı başardı.
Cinnet dönemlerinde bilgeler azalır ya da taşkın ruhların önünden çekilirler. Ancak diğer referanslar, partiler ve gruplara dönüşüp sahiplenme çabalarına girişirken, Berri, her zaman olduğu gibi devletin dengesi ve halkın mercii olmaya devam etti. Bir anlamda, pervasızlık ateşini kendi eliyle söndürüp, Roma güreş meydanlarında ‘öldürün’ nidaları yükselen zayıfları korumayı kendine dert edindi. Burada öldürülmesi istenen aslan değil, güreşçidir. 
Lübnan, ne kadar da Roma güreş arenalarına benziyor. Düşmanlar ölüm sloganları atıyor ve ortada bir devlet yok. Kalan bilgeler için Allah’a hamd olsun.