Tevfik Seyf
Suudi yazar ve düşünür
TT

Genel eğitimin geniş ufuklu olmasının anlamı

Geçen haftaki yazıda, “Dördüncü Sanayi Devrimi”nin olgunlaşmasıyla dünyanın tanık olacağı dönüşümlerin ışığında eğitim sistemini geliştirme ihtiyacımıza odaklanmıştık.
Bu devrimle birlikte alışkın olduğumuzdan farklı yeni bir dünya ve ekonomi göreceğiz.
Bu noktada, 18’inci yüzyılın sonlarında buharlı motorun icat edildiği Birinci Sanayi Devrimi, elektrik ve içten yanmalı makinelerin keşfedildiği İkinci Sanayi Devrimi, bilgisayar, internet ve genel olarak dijital araçların ortaya çıkışı ile bağlantılı Üçüncü Sanayi Devrimi’nden sonra dünyanın tanık olduğu kültürel ve ekonomik dönüşümleri hatırlatmak isterim.
Şimdi bu devrimlerin insan yaşamında neden olduğu muazzam dönüşümleri anlıyoruz.
Bir sonraki devrimin sadece ekonomide değil aynı zamanda ahlak ve kültürde de daha derin ve geniş dönüşümler getireceğini biliyoruz.
Bugün yaşanan dönüşümlerin en belirgin özelliği, ufkunun genişlemiş olmasıdır. Yapay zeka ve yüksek hızlı iletişim sistemleri ile küçük boyutlu makineler arasındaki süper entegrasyon, gerçekte insanların gördüğü ve özümsediği alanları benzeri görülmemiş bir şekilde genişletti. Doğrusu, internetin son 20 yılda yaygınlaşması da bunun önünü açtı.
Böylece her insan, dünyanın daha önce varlığını hayal dahi etmediği bölümlerini görebilir hale geldi.
Fakat şu ana kadar bildiğimiz şeyler, dünyanın önümüzdeki yıllarda bileceklerinin küçük ölçekli bir modeli konumunda.
Anlık iletişim sistemlerinin daha düşük maliyetlerle kullanılabilir hale gelmesiyle toplumun tüm kesimleri sanal dünyaya bağlanacak, bilgi kaynakları artık entelektüeller, mühendisler veya yabancı dil bilenlerle sınırlı kalmayacak.
Bu gezegendeki herkes, dil, para veya siyasi kısıtlamalar nedeniyle daha önce iletişim kurmadığı piyasalar, toplumlar, geçim kaynakları, çalışma, eğlence araçları ve bilgi kaynaklarıyla doğrudan etkileşime girebilecektir. Bütün bu kısıtlamalar kademeli olarak ortadan kalkacaktır.
Bilgi yoğunluğu ve iletişim hızı, denetim ve fiziksel engellemeyi maliyetli ve etkisiz hale getirecektir. Dil engeline gelince, akıllı anlık çeviri yazılımlarının gelişmesiyle kesinlikle ortadan kalkacaktır.
Çoğu insan, çocuklarına istikrarlı bir yaşam sağlamanın neredeyse tek yolu olduğu için eğitime önem vermektedir. Halihazırda mevcut tahminler, Dördüncü Sanayi Devrimi'nin 700 tür mesleği ortadan kaldıracağını veya bunları makinelere/robotlara transfer edeceğini göstermektedir.
Bu, ebeveynlerin çocukları için alışkın olduklarından farklı türde meslekler düşünmesi gerektiği anlamına gelmektedir.
Eğitimden sorumlu kişilerin ilgilenmesi gereken konunun “geniş ufuk” yani Dördüncü Sanayi Devrimi’nin temel özelliği olduğunu düşünüyorum.
Geniş ufuk, örneğin, yeni bir ekonomiye, yeni insanlara, farklı kültürlere ve alışılmadık yaşam tarzlarına tam olarak uyum sağlamaya hazır olmak demektir.
Aynı zamanda, gençleri geçim kaynaklarını kendileri "yaratmaya" ve bir devlet dairesinde memuriyet veya bir şirkette iş pozisyonu elde etmeyi beklemekle yetinmemeye hazırlamak da.
Bu, geleneksel anlamda memuriyetin, onların hayallerinin doruk noktası olmaması için eğitimin, tüm gençlerin düşünme ve yaratıcılık yetkinliklerini artırmaya odaklanması gerektiği anlamına gelmektedir.
Teknolojinin gelişmesi bildiğimiz ve tanıdığımız yüzlerce iş dalını ortadan kaldıracak ama aynı zamanda, birçok yeni fırsatı da beraberinde getirecektir. Her durumda önemli olan, çocuklarımızı bu meydan okumaya hazırlıklı olmalarını sağlayacak araçlarla donatmaktır.
Bunların en önemlisi de, bilimsel düşünme, canlı bir zihin, yaratıcılık, mutlak özgüven ve öğrenme arzusudur.
Eğitimi geliştirmenin ilk adımı, onu bu yönde ilerletmektir.
Başka bir deyişle, gençlere bağımsız, öğrenmeye istekli ve maceraya hazır olmakta yardımcı olmaktır.