Abdurrahman Şalkam
TT

Latin Afrika Amerika Birleşik Devletleri

ABD’deki başkanlık seçimi, ülkenin büyük yaşamına, hareketine, politik ve sosyal bileşimine yeni bir bölüm ekler. Yenilenmekten vazgeçmeyen yaratıcı ve yenilikçi ülkeler, insanları sarsan ve ülke halkının ezici çoğunluğu da dahil olmak üzere onları bir yığın kafa karışıklığı ile karşı karşıya bırakan teatral darbelerden yoksun kalmaz. ABD’nin muazzam yaşamında hareket eden her şeyi etkileyen hızlı ve şok edici değişikliklerin ardından zihinler asla bir yerde durup dinlenmez.
ABD baştan itibaren geniş, devasa ve güçlü bir şekilde inşa edildi. Ülkedeki her şey x-large, yani devasa büyüklüktedir. Dev vücutlu insanlar, mutfak eşyaları, binalar, yollar, pazarlar, yüksek sesli müzikler, şiddet içeren sporlar ve arabalar… Dünyanın dört bir yanındaki ırklar, bu yeni dünyada toplandı. Dünyada, çocuklarının çok veya azını bu büyük ve yenilikçi ülkeye göndermeyen hiçbir ülke yoktur. Bu ülke bir united states yani birleşik devletler ülkesidir. Bu ifade bize Osmanlılar tarafından, ‘enfeksiyonun saltanat alanına intikal etmesinin önlenmesi’ adına ‘eyaletler’ şeklinde tercüme edildi. Saltanatı altındaki ülkelere de ‘vilayalet’ adını verdi. Bu yanlış tercüme bize o günlerden miras kaldı.
ABD, her şeyde benzersiz ve münferit bir oluşla kendini gösteren yeni bir varlıktır. Bu ülke kendine has seyrindeki teşekkülünde niteliksel sıçramaları da beraberinde getirir. Hayatta ve hatta varlıkta bir yeri olmayan siyahiler, bu ülkede başkanlığa yükseldiler. Oy hakkı olmayan kadınlar bu ülkede aktif birer siyasi figür haline geldiler. Güneyli Latinler kendini durmaksızın yeniden yaratan bu toplumun haritasını tasarlamaya doğru hareket eden bir bileşen haline geldiler. ABD, dünyanın her tarafından gelen insanlar tarafından yaratılmış yeni bir dünyadır. Beyaz Avrupalı ​​adam onu ​​keşfetti ve içindeki her şeyi kontrolü altına aldı. Beyaz adam, tarım, sanayi ve altyapı inşasında kullanmak için kelepçeli binlerce Afrikalıyı taşıdı. Yeni dünya, artık dünyanın dört bir tarafındaki insanların hayali haline geldi ve başka türden bir istila başladı. ABD dünya tarafından yaratıldı, fakat her alanda muazzam bir güç haline gelmesinden bu yana kendini yeniden yaratmaktan geri durmadı.
Beyaz adam, rengi, bir kimlik haline getirdi. Amerika yerlilerinin artık yeri yoktu ve siyahi Afrikalıların bir yeri olmadı.
Bir insan doğaya direnebilir ve hedefleri için onunla sürekli bir şekilde savaşlara girebilir. Fakat yaşamın seyrine ve gelişimine karşı direnmek ve inatçılık etmek, hayatın gerçekleri karşısında eriyip gidecek bir yanlıştır. Başkanlık seçimleri tanık olunan devasa değişimin toplu ilanı oldu. 2016 yılında Demokrat ve Cumhuriyetçi partilerden başkanlığa aday olanlar, her parti içerisindeki tartışmalarda bir savaşa girdiler. Cumhuriyetçi Parti içindeki yarış, siyasi kaygının ve siyasi liderliğin niteliklerinin keskin bir revizyonun ifadesiydi. Partiden 17 adam yarışa katıldı. Bu kimselerden bazısı parti içinde ağır bir siyasi kalibreye sahipti, ancak her ne kadar ekonomi, iş ve medya dünyasında bir varlık gösterse de siyaset dünyasında bilinmeyen bir kişiydi. Donald Trump alışılmadık bir dille kulakları çınlattı ve herkesi alt etmeyi başardı. Bu, ülkenin ‘siyasi ve sosyal mirasını’ yeniden gözden geçirdiğinin bir göstergesiydi. Donald Trump'ın, bir kongre üyesi ve aynı zamanda eski bir başkanın eşi olan Hillary Clinton'a karşı zaferi, uzun sorular kervanına bir yenisini ekledi.
Bu yılki başkanlık seçimlerinin sonuçları ülkedeki büyük sosyal değişimin ortaya koyduğu sorulara birtakım cevaplar verdi.
Başkan seçilen John Biden, kıdemli bir politikacıdır. Katolik Biden, onlarca yıl Kongre üyeliği yapmış ve Afrika kökenli ilk başkanın yardımcılığı görevinde bulunmuştur. John Kennedy'den sonra orta sınıf bir aileden gelen ve Katolik olan ikinci başkandır. Değişimin türünün ve kapsamının en büyük göstergesi ise bir kadının ilk kez başkan yardımcılığı görevine gelmesidir. Fakat hangi kadın? Babası Jamaicalı ve annesi Hint olan Demokrat Parti’den Kamala Harris. Joe Biden, Harris’i şüphesiz seçim kampanyasında yardımcı olarak seçti. Harris’in Latinlerin, Asyalıların ve siyahların oylarını cezbetme yeteneğine sahip olduğunun farkındaydı. Beyaz Amerikalının artık Amerika'da lider yaratan kartlar üzerinde tekeli yok.
Mavi ve kırmızı eyaletlerdeki oy gücü haritaları değişti. Ayrıca yeni demografik harita, hareketi ve etkisi önümüzdeki yıllarda durmayacak olan bir başka yenilikçi dünya üretti. Yeni gelenler yeni sosyal haritayı oluşturuyorlar ve sayıları da güçlü bir şekilde artıyor. Nevada'da yüzde 33, Arizona'da yüzde 36, Kaliforniya ve Teksas'ta yüzde 44, New Mexico'da yüzde 52 ve çok sayıda eyalette giderek artan geniş bir varlığa sahip İspanyol asıllı vatandaş var. 2006 nüfus sayımında siyahilerin sayısı 40 milyon kadardı. Bu demografik yapının her ne kadar önemli ekonomik sonuçları olsa da siyasi alandaki etkisi çok daha güçlüdür. Demokratik Parti, azınlık bileşenlerinin çoğunluğunun hareket ettiği bir alandır ve sayıları da gün geçtikçe artmaktadır. Azınlıklar arasındaki doğurganlık oranı, nüfusun beyaz bileşeninden çok daha fazladır. Barack Hussein Obama'nın Beyaz Saray'a gelişi, ırkçı tabuyu yıkan büyük bir tarihi çekiç oldu ve ülkedeki siyasi arenanın sathında onlarca yıldır oluşan birikimi ortadan kaldırdı.
Bugün Kamala Harris, Beyaz Saray'a başkan yardımcısı olarak girmeye hazırlanıyor. Kimse Harris’in, liderlik üzerinde ne tür bir etkiye sahip olacağını, nasıl bir rol oynayacağını, rolünün sınırının ne olacağını bilmiyor. Bugün Amerika Birleşik Devletleri, Afrika Amerika Birleşik Devletleri’dir. Yeni bir sosyal dokuya ve yenilikçi yollara sahip başka bir oluşum.